Kurumsal Mutluluk Çabası

Günümüzde çalışanların kurumsal mutluluğu yakalama çabası gittikçe artmaktadır. Bu çabaya karşılık kurumlar ne gibi gayretler göstermelidir?

Çalıştığımız kurumlara ne kadar bağlıyız? Yapılan bir araştırmaya göre bir kurumda çalışanların sadece yüzde 20’sinin o iş yerine bağlılığı vardır. Bu küçük oranı bağlayan sebepler ortadan kalktığında kişiler mevcut işlerinden ayrılabilirler veya başka bir kurumda çalışmaya devam edebilirler. Böyle bir durumda kurumsal bağlılıktan ve mutluluktan ne kadar söz edilebiliriz?

Mutluluğu bir performans ölçütü olarak düşünürsek eğer kurum için nelerin önemli olduğunu ve biz kurum için neler yapabiliriz sorularını cevaplamaya başladığımızda farkındalığımızı arttırabiliriz. Diğer bir mutluluk sorunu ise “iş ve yaşam” dengesidir. Dengeyi belirleyebilmek bizim mutluluk beklentimizi etkileyecekir. Bu yüzden yaşamımızın iş hayatımızı kapsadığını düşünerek bir denge oluşturmalıyız.

Kurumlar için ise mutsuz çalışanlar bir sorundur. Yetişmiş bir mutsuz çalışanın işten ayrılmasıyla birlikte kurum hem finansal kayba uğrayacak hem de yetişmiş bir çalışan için tekrar kolları sıvayacaktır. Çalışanlar kurumsal mutluluğu yakalayamadığı sürece bu bir döngü halinde devam edecektir.

Kurumlar kurumsal mutluluğu sağlayabilmek için çeşitli yollara başvurabilir ve kendi bünyelerinde stratejiler geliştirebilirler. Bunlardan biri de takdir ve ödüldür. Kısa vadeli olan bu yöntem sadece çalışan için bir uyarıcıdır. Haz veririr fakat her seferinde takdir ve ödülün dozunu arttırmanız gerekebilir.

Bir diğer yöntem ise terfi ve başarıdır. Bu yöntemde çalışanınızı terfi ettirmeniz onun motivasyonunu yükseltirken diğer çalışanların motivasyonunu düşürebilir. O yüzden kaç kez ve ne sıklıkla terfi yoluna gittiğinize dikkat etmenizin gerekmektedir.

Uzun vadeli olan yöntem ise çalışanın yaptığı işe odaklanmasıdır. Çalışan bu şekilde ilerleyebilir ve işini anlamlandırabilir. Bunun da sağlanabilmesi için çalışanın kurumuna bağlı olması gerekmektedir.

Kurumsal mutluluk için bir kurumun atabileceği belki de en önemli adımlardan biri kurum içinde var olan hiyerarşinin kaldırılmasıdır. Kurumlar operasyonlara odaklanmak yerine çalışanlar için yeni projelere odaklanmayı tercih etmelidir. Üretilen projler kurum içerisinde sürekli gelişimi sağlamalı ve bir projenin liderliğini yapan kişi aynı şekilde başka bir projenin de liderliğini yapabilmelidir.

Çalışanlara iş ortamında bir anlam yaratma ve değer katma olanağı sunulmadığı sürece kurumsal bağlılık ve mutluluktan söz edebilmemiz mümkün değil. Çalışanlara bazı yetkiler tanıyarak ,sorumluluklar vererek yeni fırsatlar sunulmalıdır. Böylece çalışan kendini geliştirebilir ve yaptığı işe anlam katabilir. Kurumlar da bunu sağlayabilmek için çalışanları için projeler üretmelidir.