Leonardo da Vinci

Leonardo'yu ne kadar tanıyorsunuz?


Leonardo'ya asla "da Vinci" denmez. Bu bir yerin adıdır, "Vinci'li" demektir, doğum yerini belirtir. Şimdi kimseye "Newyork’lu" diye hitap etmezsiniz, değil mi? Rönesans İtalya'sında, Mediciler gibi aristokrat değilseniz eğer soyadları kaygan, belirsiz şeylerdi. Leonardo, kanuni belgeleri "Leonardo ser Piero (Piero'nun oğlu) da Vinci" diye imzalardı ve ona sadece "Leonardo" denirdi.

Leonardo geride bir avuç resim bıraktı -yirmiden az, kimileri ciddi hasar görmüş ya da tamamlanmamış halde. Heykelleri ya bitirilmemişti ya da sonradan tahrip edilmişti. Anlaşılan, elimizde bol bol kalan defterleri var ve uzmanlar daha pek çok notun kaybolmuş olabileceğine inanıyor. Ona değer biçmemiz için bu kadar az sanat eseri olmasına rağmen, Leonardo dünyanın en büyük ressamlarından biri olarak tanınır.


OLAYLI GEÇMİŞ

Leonardo 15 Nisan 1452'de, cennet gibi Toskana tepelerindeki küçük Vinci kasabasında doğdu ama mutlu bir çekirdek ailenin çocuğu olduğu söylenemezdi. Annesi ile babası evli değildi, farklı toplumsal sınıflardan geliyorlardı. Gayrimeşru Leo, başka bir kadınla evlenen babasıyla yaşadı. Bu mütevazı başlangıçtan sonra toplumsal basamakları birer birer aşarak krallar ile düklerin ressamı oldu.

On yedi yaşındayken Leonardo, Floransa'da ressam Andrea del Verrochio'nun çıraklığını yaptı, 1472'de ise kendi adına iş alıyordu artık. Sonra 1476'da, dört başka genç adamla birlikte Leonardo açıkça ve isimsiz olarak sodomiyle suçlandı. Eşcinsellik, yönetimdeki Medici ailesi tarafından hoşgörüyle karşılandığı halde sodomi gayrimeşruydu ve cezası da ölümdü. Yetkililer Leonardo'yu kısa bir süre hapiste tuttular; herhalde suçlanan diğer adamlardan birinin güçlü siyasi bağları olduğu için, bir uyarıyla kurtuldu. Ancak uyarının pek etkisi olmuşa benzemiyor; görünüşe göre Leonardo yıllar boyunca birkaç eşcinsel ilişki yaşadı.

Leonardo 1482'de Milano'ya gitmek için Floransa'dan aniden ayrıldığında, kötü bir şöhretten kaçtığını düşünmek, baştan çıkarıcı bir düşünce. Ya da bir görevden diğerine kayma eğiliminin bir başka örneğidir sadece, arkasında gerçekten de bitmemiş birkaç proje ile bir miktar canından bezmiş sponsor bıraktı. Milano'ya gelince Leonardo askeri mühendis, müzisyen ve ressam olarak şehre hükmeden dük Ludovico Sforza'ya hizmetlerini sundu. Askeri mühendislik iddiası garip, fakat o sırada sanat ile mimari birbirinin yerine geçebiliyordu, çoğu mimar da savunma aygıtları yapma konusundaki becerilerinin reklamını yapıyordu.


ON ÜÇ KİŞİLİK AKŞAM YEMEĞİ

Sforza, Leonardo'nun, aralarında mancınıklar, ilkel tanklar ve ateş atan makinelerin de bulunduğu savaş makinelerinin hiçbirini yaptırmışa benzemiyor. Onun yerine, aralarında bir kilise yemek salonunun bütün bir duvarını kaplayan 1495 tarihli The Last Supper yani Son Yemek' in de bulunduğu resimler sipariş etmiş ona. Resmin bugünki ikonik statüsüne bakınca kompozisyonun o sıralarda gelenek dışı olduğuna inanmak zor. Daha önceki Ortaçağ ressamları, İsa ile havarilerini tipik olarak sakin ve dertsiz tasasız halde sunmuşlardı. Leonardo ise bunun aksine, havarilerin İsa'nın ihanete uğrayacağını açıklamasına karşı duygusal tepkilerini göstermeyi seçti.

Ne yazık ki Leonardo'nın özgün eserinin sadece izleri kalmış geriye. Resim, özellikle de ressamın deney yapma meyli yüzünden, tamir kabul etmez şekilde hasara uğramış. Leonardo, boyanın doğrudan doğruya ıslak alçıya uygulandığı fresk tekniğinden hoşlanmazdı. Alçı kuruyunca resme bir daha rötuş yapılamaz, renklerin gölgelenmesi ve harmanlanması zor hale gelir. Bunun için de Leonardo ıslak yerine kuru alçıya resim yapma kararı aldı. Kuru alçı çok geçmeden duvardan pul pul dökülmeye başladı, restoratörler o gün bugündür eseri korumaya çalışıyorlar. Bu yetmiyormuş gibi 1796'da Fransız birlikleri duvara taşlar attı. 1800'lerin beceriksizce restorasyon çabaları, kurtardıklarından fazlasını mahvetti, II. Dünya Savaşı'nda da bina bombalandı. 1999'daki bir restorasyonun resmi sabit hale getirdiği sanılıyor ama şimdi biraz bulanık.


KÖTÜCÜL YÜZ

Leonardo'nun oyalanması, onunla birlikte çalışan ama özellikle de onun proje tamamlamasını bekleyen herkesi sinirlendirirdi. Son Yemek'te yavaş yavaş acele ederken, Santa Maria delle Grazie başrahibi, Milano Dükü'ne, işin çok uzun sürdüğü yolunda bir şikayette bulundu. Leonardo, Yehuda'ya uyacak kadar kötücül bir yüz bulmaya çalıştığını ama kusursuz modeli bulamazsa her zaman için, o densiz ve sabırsız başrahibin başını kullanabileceğini"açıkladı. Dük'e başka şikayette bulunan olmadı.