Maddesel Olmayan Öznel Sanat: Soyut Sanat
Öznellik denizinde kaybolan büyüleyici sanat akımı
Kıysından köşesinden bile olsa sanata ilgi duyan ya da sanatın içinde olan herkes hemen hemen tüm akımlar hakkında az da olsa bir şeyler bilir. Biraz uzak durulan, belki de anlaşılması ve algılanması zor bir sanat akımı olan soyut sanattan bahsedelim.
Aslında doğru bir algılama biçimi ve kesinliği olmayan soyut sanat, amacı gereği öznelliği merkezine alır. Bu sebeple, kişisel çıkarımların bulunabileceği, sanatçının bile eserine sonradan baktığında başka anlamlar çıkarabileceğini söylemek çok da yanlış olmaz.
Soyut sanatın temeli, 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Somut bir varlık ya da nesnenin doğadaki var olduğu halini kullanmayan ve gerçekliği taklit etmekten kaçınarak soyut kavramları, duygu ve deneyimleri ifade ederek insanda estetik algıyı oluşturmanın yanı sıra duygusal ve zihinsel bir tepki oluştrmak için ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Döneminde, Kübist ve Fütürist sanat akımlarının da tanımlanmasında kullanılmıştır.
Basit görünen her şeyin aslında ne kadar vurgulu, derin ve çok anlamlı olabilmesini bize anlatır. Bu nedenle basit formlar, geometriler, renkler, dokular kullanılarak deneysel bir yaklaşım sergilenir. Ve inanılmaz güzellikte eserler ortaya çıkar.