Made in Turkey 1.1: Bünyamin Aydın ve Les Benjamins

Lüks Sokak Modasında Türk Vizyonu: Bünyamin Aydın ve Les Benjamins

Bu haftaki yazımda size ülkemizin globalde en bilinen "streetwear" markalarından biri olan Les Benjamins'den bahsedeceğim.

Markanın hikayesinden önce sizleri yazıda çokça bahsedeceğimiz "Streetwear" stili hakkında bilgilendirmek istiyorum. Streetwear, sokak modası ve sokak kültürü özelliklerini barındıran bir stildir. 1990'larda global hale gelmiştir. İlk önce New York hip hop modası ve Kaliforniya sörf kültürünü, daha sonra spor giyim, punk ve Japon sokak modası unsurlarını kapsayacak şekilde büyümüştür. Gittikçe etkisi artan bu stil anlayışı özellikle son dönemlerde Virgil Abloh, Raf Simmons gibi tasarımcılar, hip hop ve popüler kültür üzerindeki etkileriyle de streetwear stilinin evriminde büyük bir etkiye sahip olmuşlardır. Endüstrideki yerine baktığımızda özellikle  Supreme x Louis Vuitton, Fila x Fendi, A Bathing Ape x Commes des Garcons, and Stussy x Dior gibi lüks marka işbirlikleri stile güzel bir örnek olurken, Off White, Vetements ve Balenciaga da stili başarılı şekilde temsil eden markalar arasında yer alır.

Bugün ise sizlere bu dünya devi büyük markaların yanında ülkemizi lüks sokak modasında temsil eden Les Benjamins'den ve kurucusu Bünyamin Aydın'dan bahsetmek istiyorum.

Les Benjamins’in yaratıcısı olan Bünyamin Aydın, 1989’da dedesinin misafir işçi olarak gittiği Almanya’da Türk bir ailede dünyaya gelmiştir. Ancak ailesi kültürlerinden tamamen kopmamıştır. Bu nedenle Bünyamin, Almanya’da yaşarken kendini evin içindeyken Türkiye’de, evin dışına çıktığında ise Almanya’da hissettiğinden bahsediyor.

Orada doğdunuz. Nasıl anlatırsınız çocukluğunuzu? Göçmen ailelerin çocukları ‘arada kalmışlık’tan yakınır. Siz bunu hissettiniz mi?
Arada kalmışlığı çok hissettim. Ama 30 yaşına girdikten sonra ikiliğin zenginliğini keşfettim. Taraf seçmektense ikisi de olabilmeyi... İstanbul şehir olarak bunun en güzel simgesi bence, ne Batı ne Doğu gibi Markam da Doğu’yla Batı arasında bir köprü.

12 yaşında ise ailesiyle birlikte Türkiye'ye taşınmışlardır. Memleketine ilk döndüğünde daha önce bu kadar yakın temasta olmadığı için Türkiye hakkındaki her şeyin onu çok heyecanlandırdığından ve marka konusunda oldukça ilham verdiğinden bahsediyor. En basitinden ülkeye döndüğünde bol bol Kapalıçarşı'da zaman geçirmiş, oradaki tarihi dokuyu hissetmeye çalışmış.

Almanya’da anaokulunu okuduktan sonra ortaokulu Türkiye’ye gelerek Alman Lisesi’nde okumuş. Ardından lise için İsviçre’de yatılı okula gitmiş. Üniversiteye geçtiğinde ise üç farklı üniversite denemesine rağmen hepsini yarıda bırakmış. En son Bilgi Üniversitesi'nde Reklamcılık okuduğu dönemde yavaş yavaş Les Benjamins'in temellerini atmaya başlamış. Hali hazırda moda sektöründe çalışan anne ve babasının desteğiyle Berlin’e bir bilet ve ufak bir koleksiyon standı alarak Les Benjamins’in temelini atmış.

Arkadaki beyin sen misin? Yoksa sen yaratıcı olansın da bunlara başkası mı karar veriyor?
-Tamamen benim. Ama şöyle bir avantajım vardı. Ailem tekstil sektöründeydi. Dolayısıyla, giyim ve moda her zaman hayatımın merkezindeydi. Yani tasarımdan üretime kadar benim tüm detaylara ve aşamalara dair bilgi birikimim vardı. Lise yıllarımda da fotoğrafçılık, mimari, müzik ve edebiyat gibi kreatif alanlarla ilgilenmeye başladım. Sonunda da hepsi birleşti, 2011 yılında markamı kurdum. Önce sadece tişört yaparak başladım. Şimdi ne mutlu ki hem kadın hem erkek full koleksiyon çıkartan, tüm dünyada adını duyuran bir Türk markası haline geldik.

Stant ve koleksiyon tasarımlarında da Türk motiflerine yer veren Bünyamin, sonrasında Harrods'dan sipariş almıştır. ( Harrods, Londra'nın en ünlü mağazalarından biridir. Aynı zamanda dünyanın en ünlü ve en büyük mağazaları arasındadır. İçinde çoğunlukla köklü ya da yeni gelişmekte olan designer, lüks markaları barındırır. İngiltere'nin Beymen'i gibi düşünebiliriz.)

Bu adım adeta Les Benjamins'in dönüm noktası olmuştur.

Döndüğünde şirketi kurarak tasarımlara başlayan Aydın, daha büyük hedefler peşindedir. Reklamcılık ve pazarlama okuması hedef kitlesini ve pazarlama stratejilerini uygulamasını kolaylaştırmıştır. Daha sonra Milano'da yaptığı ve moda basınında oldukça sükse yaratan defilesiyle tüm dünyada isim yapmaya başlamıştır. Defileyi yaptığı 2016 senesinde birçok ülkenin Vogue'larında hakkında yazılar yazılmaya, stil incelemeleri yapılmaya başlandı. Globaldeki etkisi tabi ki yerel medyaya da yansıdı.

Bünyamin Aydın tarafından kurulan modern zamanların giyim markası Les Benjamins, Milano Erkek Moda Haftası resmi takvimi kapsamında Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonunu görkemli bir sunum ile tanıttı. Les Benjamins, Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonu ile Türk giyim kültürünü temsil eden öğeleri 20. yüzyıl sanat, müzik ve pop kültür dünyasından ikonik yüzlerle birleştirerek modern detaylarla hibrit spor giyim stillerine imza attı. Milano Erkek Moda Haftası’nın resmi takvimine kabul edilen ilk Türk hazır giyim markası olarak Türk modası için benzersiz bir başarıya imza atan Les Benjamins’in özellikle semazenlerin gösterisi ile beğeni toplayan sunumuna, Türkiye cemiyet hayatı ile sanat ve eğlence dünyasından önde gelen isimler de büyük ilgi gösterdi.(İnstyle - Ocak 2016)


Globaldeki bu yükselişi Milano'daki defilesinden sonra Nike'tan teklif almasıyla hız kazandı. Nike’ın en çok satan AirMax modeli için bir tasarım yaptı. AirMax 97 modelini VaporMax tabanı ile birleştirdikten sonra Türk halısı motifi ile süsledi. Bu şekilde Nike için tasarım yapan ilk Türk oldu.

Bundan sonra BMW, Coca Cola, Magnum gibi büyük markalarla da işbirlikleri gerçekleştirdi.

Les Benjamins x BMW

Les Benjamins x Coca Cola

Les Benjamins x Magnum 1.1

Les Benjamins x Magnum 1.2

Globalin yanı sıra, Beşiktaş için sınırlı sayıda ürettiği koleksiyon da piyasaya sürüldüğü hafta yok sattı.

Markayla ilgili en çok kafa karıştıran konulardan biri markanın isminin nasıl okunacağı yönündedir. Birçok dilde okunabilecek bu isim için Bünyamin şunları diyor:

Ben uzun süre, “Les Benjamins”i bir Fransız markası sanıyordum… Oysa, sen bildiğimiz Bünyamin’mişsin! Bünyamin ismiyle alıp veremediğin ne vardı? Ü’lere mi taktın?
-(Gülüyor) Hepsi aynı aslında! Fransa’da Benjamen, İtalya’da Benyamino, İngiltere’de Benjamin, Türkiye’de Bünyamin… Her ülkede, her kültürde bir Bünyamin var. Almanya’da doğdum ben. Hayatımın büyük bir kısmı yurt dışında geçti. O yüzden annem, her kültüre uyacak bir isim seçmek istemiş. İyi ki de öyle yapmış. Çok seviyorum ismimi. Hem Doğu’yu hem Batı’yı temsil ediyor. İki dünyayı da birleştiriyor. Markamın DNA’sı da ismim gibi. Her iki dünyada da yeri var ama herkes istediği gibi okuyor.
Başına “Les” koyunca daha mı havalı oluyor?
-Yok ya. Hiç öyle dertlerim yok. Olduğum gibiyim ben. Ne görüyorsan o. Oyunlarım yok. Aslında “Benjamins” koyacaktım. Ama Amerika’da bu isimde bir rock grubu var, patentliydi alamadım. En sevdiğim şehir Paris, e bir de modanın merkezi, o yüzden “Les Benjamins” yaptım.

Les Benjamins tişört üreterek başladığı kariyerine günümüzde koleksiyonların dışında, çanta, takı, aksesuar hatta parfüm üretimi de yaparak endsütrideki yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor.

Markanın vizyonu ve yerel pazarda replikalarının çoğalmasıyla ilgili olarak ise şunları dile getiriyor:

Sadece bir moda tekstil yatırımı değil, bir yaşam stili ve deneyimi sunan bir Türk markası” olarak tanımlıyorsun Les Benjamins’i… Ne tür bir yaşam deneyimi bu?
-Mahalleli olmak. Bir topluluk olmak. Ben Les Benjamins’ten alışveriş yapan herkese, bu topluluğun üyesi olarak bakıyorum. Zaten öyle olmasa bu kadar büyüyemezdim. Çünkü birbirimize destek oluyoruz, sahip çıkıyoruz. Şu an bir discord kanalımız var, orası gençlerle dolu. Muhabbet ediyoruz, Z kuşağı gençlerle. Ağırlıklı olarak da Türk gençleri. Oradan konuşuyoruz, Instagram DM’den konuşuyoruz. Workshop’lar yapıyoruz, buluşmalar düzenliyoruz. Ben edindiğim bilgileri aktarıyorum. Sokak giyim kültürünü, birlikte daha da geliştirmeye çalışıyoruz. Birileri, sahte Les Benjamins’ler yapınca, bana hemen screenshot’lar geliyor topluluktan.
Bozuluyor musun onlara?
-Yok hayır. Gülüyorum. Türk, Türk’ü kopyalamamalı. Bu, bir ilk galiba.
 Markanız çok taklit ediliyor. Nasıl başa çıkıyorsunuz?
Evet, farkındayım ama ekibimden duyduğum kadarıyla önüne geçemiyoruz. Bütün büyük markaların çakması var. Bence bir başarı simgesi bu ve şunu gösteriyor: Bu halk bu markayı gerçekten sahipleniyor.

Marka kurulduğu günden bugüne SS23 Horse of the East, Essentials 6.0, Rhinestone, Core, Silk Road Services gibi daha birçok koleksiyonuyla ülkemizde sokak modasının nabzını tutmaya devam etti. Geçen sene eşi Lamia Aydın'ın koordinatörlüğünde ünlü grafik tasarımcısı Esra Gülmen'le yaptıkları koleksiyon 2022 Elle Stil Ödüllerinde "Yılın Koleksiyon İşbirliği" ödülünün sahibi oldu.

Les Benjamins x PİLEVNELİ x Esra Gülmen 1.1

Les Benjamins x PİLEVNELİ x Esra Gülmen 1.2

Les Benjamins 12. yılını doldurduğu şu günlerde çıkardığı koleksiyonlar, Doğu'yu ve Batı'yı harmanladığı tarzı ile dünyaca ünlü birçok ünlü ismin kullandığı bir marka olmaya ve global moda dünyasında ülkemizi son sürat temsil etmeye devam ediyor.

Rita Ora

Robert Downey Jr.

Barbara Palvin

Jay Z

Justin Bieber