Marteniçka: Bir Umut Habercisi
Mart ayı ile birlikte gelen marteniçka bilekliğinin öyküsü hakkında blog yazısı.
Mart ayına adım attığımızda, bileğimize taktığımız o kırmızı beyaz iplik… Görünümüyle gayet güzel olan ve bize Türkiye’yi hatırlatan, bu bilekliğin bir de derin anlamına bakalım. Neymiş bu Marteniçka ya da Martenitsa?
Marteniçka, Bulgaristan’dan göç eden Türkler sayesinde bizim kültürümüze de dahil olmuş, kırmızı ve beyaz renklerin birleşimiyle sağlığı, sevgiyi ve dostluğu simgeleyen eski bir gelenektir. Mart ayında, doğanın uyanışını simgeler ve baharın taze enerjisini taşıyan bu bileklikler, sağlık, mutluluk ve bereket dilekleriyle takılır. Kırmızı, canlılık ve gücü temsil ederken, beyaz, temizliği saflığı ve uzun ömrü simgeler. Her iki renk de insanlar arasındaki dostluğu ve sevgiyi simgelemektedir.
Leylek ve kırlangıç gibi kuşlar da Marteniçka ile bağlantılıdır. Leylekler, baharın gelişini müjdeleyen kuşlardır ve marteniçka'nın takılması, bu güzel kuşların gelmesiyle ilişkilendirilir. Aynı zamanda, kırlangıçlar da baharın simgesidir ve onların göç yolu gibi, Marteniçka'nın hediye edilmesi de yeniliklerin ve başlangıçların habercisidir.
Marteniçka takmanın sadece geleneksel bir anlamı yoktur; aynı zamanda sağlık ve şans getirdiğine inanılır. Bu gelenek, geçmişte insanların bahara sağlıklı bir şekilde girmelerini dileyerek uyguladıkları bir ritüelken günümüzde kişiye özel dilek dileme ihtiyacını da besleyen hale evrilmiştir.Çevremden gördüğüm kadarıyla, bu bileklikler genellikle hediye olarak verilir ve hediye edildiğinde anlamı daha da derinleşir. Çünkü bu bileklikler,hediye edilen kişiye iyi dilekleri taşır,onun hayatına pozitif enerji ve baharın taze başlangıcını katmak için bir fırsat yaratır.Aynı zamanda bereketi de bünyesinde taşır.
Marteniçka, Mart ayının 1’inden itibaren takılır. Bu, doğanın uyanışını, baharın gelişini simgeler. İnsanlar bu günü baharın başlangıcı olarak kabul ederler ve marteniçka takarak sağlıklı, mutlu ve şanslı bir yıl dilerler.Bilekliğin çıkarılma zamanı ise genellikle ilk leylek veya kırlangıç görüldüğünde gelir. Leylekler ve kırlangıçlar, baharın gelişini müjdeleyen kuşlar olarak kabul edilir. Bu kuşları görmek, marteniçka’nın çıkarılma zamanı ve baharın, doğanın uyanışını simgeler.
Bileklik çıkarıldıktan sonra ise doğaya bırakılır. Genellikle, bir ağaca asılır veya bir çiçek bulunduran yere bağlanır. Bu, doğaya teşekkür etme ve şans, sağlık dileme anlamına gelir. Bazı geleneklerde, bilekliği takmaya devam etme kararı, kişinin dileğinin yerine gelmemesi durumunda alınır. Eğer dilek gerçekleşmediyse, kişi bilekliği takmaya devam edebilir.
Marteniçka'nın bir diğer güzel yönünü de Mart’ın başlangıcına denk gelen Kadınlar Günü ile ele alırsak, hediye konusunda oldukça özel bir yeri olur. Marteniçka, tıpkı bahar gibi yenilik ve güzellikleri simgeler. Kadınlarımıza Marteniçka takarak, onlara sadece sağlık ve mutluluk dilemekle kalmaz, aynı zamanda onlara olan sevgimizi ve saygımızı da gösteririz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu anlamlı hediye için harika bir fırsat olabilir. Kadınlarımız, her zaman umut dolu olmalı; baharın gelişiyle taze enerjiyi hayatlarına katmak, onların güçlerini daha da artırır. Bizler de 8 Mart’ta, kadınlarımıza güzel dileklerimizle bu bileklikleri hediye etmeye çıkacağız. Çünkü her kadının hayatında tıpkı Marteniçka gibi, umudu, güzelliği ve baharın taptaze enerjisini taşıyabilecek bir simge olmalı ki hayatını da o yönde besleyebilsin...
KAYNAKÇA: Avcı, C. (2021). Marteniçka: Bulgaristan’dan Türkiye’ye bir nevruz geleneğinin göçü. Rumelide Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (22), 495-509.
YILDIZ, Abdurrahim (2020). Kültürel Bir Gösterge Olarak Renk Sembolizmi ve Beyaz’ın
Kültürel İşlevleri. Türk Ekini Dergisi Sayı 6, s.37-49.