Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi ve Kendini Gerçekleştirme Kuramı
Çağdaş psikoloji kuramlardan biri olan Malow'un ihtiyaç hiyerarşisi ve kendini gerçekleştirme kuramına bakış atalım.
Abraham Harold Maslow, her bireyin biyolojik bir temele dayanan değiştirilemez bir içsel doğasının olduğunu düşünür ve bu içsel doğanın kötü olmadığını ifade eder. İnsanın varoluş sürecinin başından itibaren gidermesi gereken fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar olduğunu düşünür ve bu temel gereksinimler giderilirken insanın iyi ya da nötr olduğunu düşünür. Bu temel gereksinimler giderilemediğinde ortaya çıkan durumda sadizm, yıkıcılık, kin, nefret gibi duyguların ortaya çıktığını düşünür. Yani insanın içsel doğası engellenmediği sürece insanın bu tür duygular hissedemeyeceğini düşünür buna göre insanın içsel doğası baskı altına alınmamalı ya da engellenmemelidir. Maslow’a göre insanın sağlıklı yönünün de ortaya çıkarılması gerekir ona göre psikanalitik kuram insanın hastalıklı yönü üzerinde durmuştur ve bu durum tek başına insan doğasının anlaşılması için yeterli değildir.
Maslow’a göre iki tür güdü vardır; eksiklik (yetersizlik) ve gelişme (büyüme) güdüleri. Eksiklik güdüleri insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gidermesi gereken temel güdülerdir açlık, susuzluk, güvenlik gibi. Bu gereksinimler karşılanmadığında bireyde hastalık ortaya çıkabilir, karşılandığında ise güdüleyici olmaktan çıkarlar. Gelişme güdüleri ise sürekli canlı ve güdüleyicidirler, doyurulmaları oldukça güçtür. Bu güdüler bireyin içsel potansiyelini ve kapasitesini geliştirme, insan sevgisi, merak gibi dürtüleri artırır. Dünya üzerinde hayranlık duyulan bir sanatçı olmak, alanında çok başarılı gibi durumlar güdüleyici durumu ortadan kaldırmaz hatta daha çok devrede olmasını sağlar.
Maslow’un piramidine göre en alttan en üste şu şekildedir; fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, ait olma ve sevgi ihtiyacı, saygı ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme. Fizyolojik ihtiyaçlar nefes alma, yemek, su, boşaltım, cinsellik, uyku sağlıklı metabolizma gibi ihtiyaçlardır. Güvenlik ihtiyacı beden, ahlak, aile, sağlık ve mülkiyet güvenliği gibi durumları içerir. Sevgi ve ait olma basamağı insanlarla ilişki kurma ve bir grupta yer almayı içerir, arkadaşlık, aile ve cinsel mahremiyet bu basamağın içerisindedir. Saygı ihtiyacı kabul görme ve tanınmayı içerir, kendini yeterli ve başarılı algılama, beğenilme saygı duyulma gibi bileşenleri vardır özsaygı ve özgüven de bu basamakta yer alır. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı ise piramidin en üstünde yer alır bireyin erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız, hakikati kabul eder olmasıdır. Bireyler olabileceği her şeyi olmalıdır; içsel doğalarına sadık kalmalılardır. Maslow, son aşamaya gelininceye kadar gerçekleşen durumların belli oranlarda gerçekleşse yeterli olabileceğini düşünür. Hatta fizyolojik ihtiyaçların yüzde yüze yakın olması haricinde hiyerarşide bulunan diğer ögelerin bu kadar yüksek bir orana yaklaşmaması da yeterli bir durumdur.
Sağlıklı gelişimin bireyin tercihlerine bağlı olduğunu belirten Maslow bu gelişim aşamasında kişinin benliğine ait olmayan hiçbir durumun aynı zamanda bireyin içsel doğasına da ait olmadığını belirtir. Kendilerini gerçekleştirmiş bireyler zayıf yönlerini bilirler ve bunları gidermek için çabalarlar, toplumla fikirleri uyuşmasa bile onları ifade etmekten kaçınmazlar, kendilerini kültürel kurallarla sınırlamazlar ve zirve yaşantısı denilen bir yaşantıya sahiptirler bu zirve yaşantıları da iki türlüdür; zirveye ulaşanlar ve ulaşamayanlar. Ulaşamayanlar da kendilerini gerçekleştirmiş bireylerdir, çevrelerini ve dünyayı iyi etmeye uğraşırlar, ulaşanlar ise daha çok edebiyat, felsefe ve dini konulara ilgililerdir. Küçük örnekleri genellemesi ve kullandığı zayıf yöntemler yüzünden eleştirilen Maslow’un insan doğasına iyimser baktığı da söylenir.