Moda ve Sınırlar 3: Modadaki Sınırlar Bizim İlham Kaynağımız Olabilir Mi?

Moda için biçilen sınırlara uymalı mıyız yoksa bu kısıtlamaları yenilikçi bir ilham kaynağına mı dönüştürmeliyiz?

Modanın ne kadar sınırı olmamalı desek de çoğu kişi çeşitli sebeplerden ötürü modaya belirli sınırlar biçer. Bu sınırlar ne kadar kişisel deneyimlerin bir dışavurumu olsa da modayı belli yönlerden etkisi altına alabilir mi? Erkekler için yapılan bir koleksiyonun etek içermesi kimileri için bir sınırdır. Kadınların oversize bir takım giymeleri kimilerine göre cinsiyetsizliği getirdiği için bir felaket olarak görülebilir. Bunlar tamamen kişilerin kendi düşünceleri ve deneyimleri sonucunda ortaya attıkları düşüncelerdir. Asıl soru moda bunlara ne kadar ayak uydurmalıdır?

Avangart moda akımında amaç sınırları zorlayan, deneysel ve özgün tasarımlar yapmaktır. Genellikle sanatsal ifadeler, alışılmadık kumaşlar ve ilginç kesimler içeren bu akımın bir sınırı olması gerektiğine inananlar için moda ne yapmalıdır? Belki de bu akım sıradan kumaşlar kullanılan ve basit kesimler içeren normal tasarımların sınırlarını bir ilham kaynağı olarak kullanmıştır. Bu sayede normal olandan kaçıp her ayrıntısında anormal olana yer vermiştir. Böylece kendi sınırını oluşturmuştur.

Post- apokaliptik moda da distopik ve post-apokaliptik geleceklere atıfta bulunan bir akımdır. Aşırı ve döküntü tarzda giyim, yıpranmış ve yamalı parçaların kullanımı gibi unsurlar içerir. Asıl ilhamını sıradanlığın ve sadece günümüzün modasını içeren kıyafetlerin sınırlılığından alarak geleceğe yönelik dağınıklık içeren bir akım olabilir. Cinsiyet algısı sınırları içinde olan modaya karşı cinsiyetsiz moda türemiştir. Hepsi kendi içinde sürekli olarak bir sonsuzluk çemberi çizerler. Ve biri diğerinin çemberini sınırlı bulup kendi sınırsız çemberini yaratmak ister. 

Aynı şekilde minimalizm- maximalism, old money- new money gibi akımlar tam tersi olan stillerin sınırlarını ilham alarak kendilerine bir sınırsızlık çizmişlerdir ya da kendi aykırı sınırlarını oluşturmuşlardır.

Herkes gibi moda da tek bir sınır içermez. Modanın doğrusu veya yanlışı yoktur ya da keskin bir sınırı. Bir sürü sonsuzluk çemberini içinde barındırır ve o çemberlerin sınırını da kendisi belirlemez. Peki moda ne yapar? Sadece kiracılara ev sahipliği yapan bir dört duvar mıdır? Ya da tüm zıtlıkları içinde barındıran bir mıknatıs mı?Bence moda ne olursa olsun yanlışıyla doğrusuyla tüm çocuklarını kabul etmiş ve üremeye devam eden bir annedir. Sınırları o belirlemez. Sonsuz sınırsızlığındaki sınırları kabul eder ve kucak açar. Kendi sınırsızlığıyla sınırları besler ve yön verir. 

Sonuç olarak moda içinde bulundurduğu en ufak yapı taşından bile ilham alır. Sonsuz evrenin içinde olan her şey onun kaynağıdır. Her kısıtlı sınırdan başka bir aykırı sınırsızlık oluşturan bir ruhtur.