Mutlu Olmak
Sonsuza kadar mutlu yaşadılar
"Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar." Masallar bile tam bu noktada biter. Çünkü bu saatten sonra anlatacak hikayeleri yoktur. Sonsuz mutluluk, ne kadar güzelse bir o kadar da imkansızdır çünkü. Bir insan sonsuza kadar mutlu yaşayabilir mi?
Mutluluk hayatın içinde var olan ve ara sıra ortaya çıkıp kendini gösteren bir duygudur. Bütün hayata entegre olmasını beklemek mutsuzluğun başlatmak demektir aslında. Çünkü zaten mutluluk anlık bir histir. Ana aittir mutluluk. Bizlere çocukluğumuzdan beri inandırılan sonsuz mutluluk ise sadece devlerin, cücelerin bile içinde olduğu o efsanevi anlatılara aittir. Acının, yorgunluğun, koşuşturmanın içinde unuturuz bile çoğu zaman mutlu olmayı. Çünkü mutluluktan büyük büyük beklentileri olan bizler için anda yaşanan o küçük tatlı sürprizleri göremeyiz çoğu zaman bile. Oysa hayatın seyrinde yaşanır bütün mutlu anlar. Açan bir çiçek gibi yakalamak gerekir. Sadece yaşamak, ileriyi, kaygıyı düşünmeden o anı ve hayatı yaşamak. Ve bilmek anın, mutluluğun kıymetini.
Hayat içinde basit matematikleri, zıtlıkları olan bir düzlemdir. Ve bu düzlemde yürürken mutluluğun, hüznün, acının, yorgunluğun da hesabını yapmamak gerekir. Çünkü bir günler ağlaya ağlaya çalıştığı o günleri bile özler insan. İşte tam da bu yüzdendir ki aslında o ana kadar ne yaşadığının da bir önemi yoktur ve tek önemli olan o an ne yaşadığındır. Bedenini, zihinini, duygunu anda tutabilmektir.
Mutluluk, büyük sözlerin ya da sonsuz vaatlerin ardında değil; küçük bir tebessümde, bir dost sohbetinde, bir kahve kokusunda gizlidir. Onu yakalamak için geleceği kurcalamaya ya da geçmişi onarmaya gerek yoktur. Belki de mutlu olmanın en saf hâli, mutluluğu kovalarken değil; ansızın yanımıza geldiğinde fark etmektir. Ve işte o an, masalların vaat ettiği "sonsuza kadar" mutluluğun, aslında şimdide saklı olduğunu bize fısıldar.