'My Lady Jane' İzlemen için 5 Sebep

Bu yazımda 5 farklı sebeple niçin My Lady Jane izlenmesi gerektiğini anlatıyorum.

Plütark, “Tarih mürekkeple değil, kanla yazılır.” der. Tarih kitapları kanla yazılmış kasvetli hikayelerle dolup taşmasıyla bilinir. Tudor Hanedanı’ndan ‘Dokuz Günlük Kraliçe’ olarak bilinen Leydi Jane Grey ise bu hikayelerden yalnızca biridir. 2016’da raflarda yerini alan My Lady Jane ise bu geleneği bozuyor. Cynthia Hand, Jodi Meadows ve Brodi Ashton tarafından kaleme alınan kitap “Jane infaz edilmeseydi nasıl olurdu?” sorusuna yanıt arıyor. Fantastik ögelerin de eklendiği adaptasyon, 2024 yılında aynı adla ekran için uyarlandı. Amazon Prime’da yer alan dizi, yayınlandığı ilk günden itibaren nüktedan anlatımı, sinematografisi ve oyuncularıyla özellikle gençlerin gözdesi oldu.

Bu yazımda 5 farklı sebeple niçin My Lady Jane izlenmesi gerektiğini anlatıyorum.

Kuzeni Kral Edward tarafından tahta varis gösterilen Jane Grey bir anda kendisini İngiltere kraliçesi ve Mary Tudor’un bir numaralı rakibi olarak bulur. Önceki gün tek arzusu tıbbi bitkilerle ilgili yazdığı kitabı bitirip özgür bir hayat sürmekken ertesi gün kendini Guildford Dudley ile zorla evlendirilirken bulur. Üstüne üstlük eşi Guildford yalnızca bir yüzükle değil, saklamaları gereken devasa bir sırla gelir. Jane canını düşmanlarından kurtarabilecek midir? Guildford’ın sırrını koruyabilecekler midir? En önemlisi ise, Jane istediği hayatı yaşayabilecek mi?

  1. Bridgerton ve The Great’in müthiş bir kırması olması

Söz konusu tarihi drama olduğunda Bridgerton ve The Great aklımıza gelen ilk dizilerden. Yakın zamanda üçüncü sezonuyla bizleri ekranlara kilitleyen Bridgerton, 1800’lü yıllarda yaşayan İngiliz soylularının romantik maceralarını anlatırken 2000’lerden feyzalıp günümüze göz kırpmasıyla meşhur. Bunu yaparken renkleri ustaca kullanan dizinin tadı My Lady Jane’de bulunabilir. Rus Çariçesi Büyük Katerina’nın tahtta yükselişini konu edinen The Great’in hicivli dilini özleyenler içinse adres yine My Lady Jane.

Bu iki tarihi dizinin mükemmel bir ortalaması olması, My Lady Jane izlemeniz için sebeplerin sadece ilki!

2. Jane ve Guildford’ın uyumu

Dizinin en büyüleyici yönlerinden biri, Jane ve Guildford Dudley arasındaki uyum. İzleyenlere adeta kimya dersi veren Emily Bader ve Edward Bluemel’in performansları takdire şayan. İlk başta zoraki bir evlilik olsa da ve zamanla ikili arasında gelişen güçlü bağ ve samimi ilişki İlk başta zoraki bir evlilik olsa da zamanla ikili arasında gelişen güçlü bağ ve samimi ilişki, onların zorlukların üstesinden birlikte gelmelerini sağlıyor. Jane'in zekası ve kararlılığı ile Guildford'un esprili ve rahat tavrı birbirini mükemmel bir şekilde dengeliyor. Jane ve Guildford'ın hikayesi, enemies-to-lovers’a nefis bir örnek teşkil ediyor.

3. Yan karakterlerin zenginliği

Yan karakterler, tanımı gereği, ana karaktere destek olması için yaratılır. Hikayenin gidişatı boyunca tek derdi ana karakterin mutluluğuymuşçasına kendini unutan yan karakterlerin bu bağımlılığa varan sadakatleri, hikayenin karakterine gölge düşürür. Yazarların bu hataya düşmemesi için onlara verilen çok değerli bir tavsiye vardır: “Yazdığın yan karakter, kendisinin bir yan karakter olduğunu bilmiyor. O, kendi hikayesinin başrolü. Yazarken bunun bilincinde ol.”. My Lady Jane, bu tavsiyeyi kulağına küpe eden hikayelerden. Rengarenk yan karakterlerinin zenginleştirdiği hikayeyi izlemek büyük bir keyif. Sıradan bir hikayede yalnızca başrolün ne yapacağını merak edersiniz. My Lady Jane’de ise diyaloglu figüranın hikayesinin bile peşine düşme isteği duyuyorsunuz! 

Özenle işlenmiş karakterlerin anlatıyı daha da derinleştirdiği bir dizi arıyorsanız My Lady Jane’siz bir izleme listesi düşünemiyorum.

4. Hicivli anlatım

My Lady Jane’in en dikkat çekici özelliklerinden biri şüphesiz ki esprili anlatımı. Dizi, tarihin acımasız gerçekleri ve zalim karakterlerini ele alırken mizahı ustalıkla kullanarak izleyicileri güldürmeyi başarıyor. Zeki ve nüktedan diyaloglar, karakterlerin kişiliklerini ve ilişkilerini derinleştirirken aynı zamanda hikayeye hafif ve eğlenceli bir ton katıyor. 

My Lady Jane’in izleyicilere tarihin ciddi ve ağırbaşlı yüzünü esprili ve keyifli bir şekilde sunmakta üstüne yok!

5. Gözleri şenlendiren sinematografisi

My Lady Jane, sadece hikayesi ve karakterleriyle değil, aynı zamanda göz alıcı sinematografisiyle de dikkat çekiyor. Her sahne, detaylı bir özenle tasarlanmış ve adeta bir sanat eseri gibi görünüyor. Renk paletleri, ışıklandırma ve kamera açıları, izleyiciyi 16. yüzyıl İngiltere'sine götüren büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. Bu görsel şölen, dizinin anlatımını zenginleştiriyor ve izleyicinin ekrana daha fazla bağlanmasını sağlıyor.

My Lady Jane, sinematografisiyle adeta gözlere bayram ettiriyor ve izleyicilere her sahnenin tadını çıkarma fırsatı sunuyor.