Nasıl FRP Dünyası Kurulur?

Merhabalar pek sevgili frp meraklı okuyucularım, bu yazımda sizlere kendimde kullandığım bir kaç tavsiye vereceğim.

Bildiğiniz gibi oyun kurucusu olmak (Game & Dungeon Master) zor meziyet. Özellikle hazır bir hikaye yerine kendi evrenlerinde kendi hikayelerini oynatmak isteyen ve bu konuda çok deneyim sahibi olmayan insanların başını çok şişiren bir mevzu Worldbuilding.

Nedir bu Worldbuilding?

Öncelikle şunu belirterek başlayalım, o kadar da önemli değil, rahat olun arkadaşlar. Kimse sizden 1500 yıllık tarihi olan bir evren, iç çatışmalar ve savaşlarla geçmiş olan ülkelerin tarihlerini yazmanızı istemiyor. Bu lore dediğimiz dünyanın tarihi çoğu oyuncunuzun umrunda değil. Ne kadar emek de vermiş olsanız, ne kadar komplike ve modern fantastik eserlere taş çıkartıcak bir yapım olsun, oyunu durdurup 40 dakikalık evreni anlatan monoloğunuzu dinlemek istemiyor oyuncularınız. Üstüne üstlük söylediğiniz lore bilgileri o anki senaryo ile alakalı herhangi bir bağlantısı yoksa oyuncuların zihninde 8 saniyeden fazla durmuyor. Boşa kürek çekmenize gerek yok anlayacağınız.

Ama Çok Uğraşmıştım...

Asıl sorun da bu zaten, uğraşmanıza gerek yok. Masanızdaki oynatacağınız her detayın benzersiz olmasına da gerek yok. Hali hazırda var olan bir evrende tamamen kendinize ait bir hikaye oynatabilirsiniz. D&D'nin varsayılan evreni olan Forgotten Realms, birbirinden farklı binlerce maceraya şahit oldu. Ve inanın daha binlercesine daha ev sahipliği yapacak. Kendi köyünüzü, şehrinizi ve politikanızı yazmak tabii yanlızca sizin elinizde olan bir güç. Ve banyodayken çok iyi bir şehir fikri de bulmuş olabilirsiniz, ancak mekaniksel bir farklılığı yoksa eğer şehrin (uçan kale, su altı şehri tarzı), oyuncuların Baldur's Gate yerine Semobra şehrine gitmeleri inanın önemli değil.

Hikaye mi Lore mu Daha Önemli?

Bu kadar çok lore gömdükten sonrasında tabii ki hikaye daha önemli dememi bekliyor olabilirsiniz. Açıkçası net bir cevap vermek güç bu soruya. Lore eğer hikayeye hiç bir şekilde katkıda bulunmuyor ise masadaki oyuncular için bir şey ifade etmiyor, ancak oyuncular gittikleri yerlerin o anda kafadan sıkıldığını hissederlerse oyunla olan bağları zayıflayabilir. Tabii ki evren oyuncuların etrafında dönüyor ve her şey onlar için yaratılıyor ancak bunu oyunculara hissettirmemek, aksine evrenin oyuncular görmüyorken de yaşamaya devam ettiğini göstermek gerekiyor. Suç işlediklerinde bir cezasının olması, 2 haftadır uğrayamadıkları kasabaya geri geldiklerinde yeni bir objektif gerçekleştiren köy halkı (bir bina inşaatı olabilir, etkinlik olabilir, hasat zamanı olabilir, etc.), kazık attıkları ve evini yaktıkları baronun sokaklara düşmesi gibi gibi.

Ne Öneriyorum?

Bu soruya da net bir cevap veremiyor olsam bana kızar mıydınız? Büyük ihtimal evet, ancak burada bir ikna zarı ile yoluma devam edeceğim. Eğer yeni bir oyun yöneticisiyseniz kesinlikle hazır bir dünyada oynamanızı öneririm, veya oynatacağınız oyunun çok küçük bir dünyada geçmesini. Deneyimli birisi iseniz ve dünya yaratımında profesyonel ipuçları için buraya geldiyseniz önerim çok açık, çok kasmayın, oyunculara wall of text atmayın, her solucanın bir backgroundu olmasın, dünyada yazdığınız insanlar ve görevler sonsuza kadar kalmasın, oyuncularınıza o an hatırlamadığınız bir bilgiyi vermek için oyunu durdurup 350 sayfalık çıktınızda spesifik bir cümleyi aramayın, herkesin masaya farklı sebeplerle geldiğini ve dünyanızda 2-3 saat takılıp gülmeye geldikleri gerçeğini aklınızdan çıkarmayın, oyuncularınız dünyanızın kurallarını değiştirecek bir şey yaparlarsa engel olmayın birlikte çalışın ve eninde sonunda cezalarını verin. Zarınız yüksek, sessionlarınız ertelemesiz geçsin sayın Game Master, oyuncularına güzel saatler yaşat!