Ne Tür Bir Polissin?

Son yılların en iyi rol yapma oyunlarından "Disco Elysium".

"Disco Elysium” 2019 yılında Za/um tarafından geliştirilen ve dünya çapında büyük bir beğeni toplayan bir rol yapma oyunudur (RPG). Sadece grafikler veya dövüş mekanikleriyle değil, aynı zamanda derinlemesine anlatımı, zengin karakter gelişimi ve entelektüel anlamda derinlikli temalarıyla da dikkat çeker. Oyun, zorlu kararlar almayı, karakterin psikolojik durumunu keşfetmeyi ve felsefi ve politik meseleleri irdelemeyi teşvik eder.

"Disco Elysium”, RPG türünü birçok geleneksel unsurlardan ayıran özelliklere sahip. En belirgin fark, oyunun neredeyse hiçbir dövüş öğesi içermemesidir. Geleneksel RPG oyunlarında, karakterin gücünü ve becerilerini geliştirmek, genellikle dövüş ve savaşlar üzerinden şekillenir. Ancak “Disco Elysium”da bu tür unsurlar yerine, oyuncuların kararları, düşünce yapıları ve araştırmalarına dayalı bir sistem bulunur.

Oyun, belirli yetenekler ve beceriler üzerine kurulu bir sistemle çalışır. Bu yetenekler arasında *"Empati", "Bilim", "Fiziksel Güç"*, *"Sosyallik"* gibi farklı özellikler bulunur ve her biri, karakterin dünyaya bakışını ve çevresindeki insanlarla olan etkileşimlerini biçimlendirir. Bu beceriler, oyuncuya sürekli değişen bir düşünsel ortamda seçim yapma şansı tanır. Her karar, bir başka seçim ya da hikaye gelişimine yol açar. Yani "Disco Elysium"da, oyuncunun en güçlü silahı kelimeler ve zihin gücüdür.

"Disco Elysium”un en büyük başarılarından biri, derinlemesine hikayesi ve karakter gelişimidir. Oyun, *Harrier Du Bois* adlı amnezik bir dedektifin, cinayet soruşturması yürütmeye çalıştığı bir kasabada geçer. Ancak Du Bois, bir suçluyu yakalamaktan çok, kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşen bir karakter olarak öne çıkar. Oyun, Du Bois'un geçmişini keşfetmesine, kişisel hatalarından dersler çıkarmasına ve hayatının farklı yönleriyle hesaplaşmasına odaklanır.

Oyuncunun en büyük etkileşim aracı, Du Bois'un zihin dünyasıdır. Oyun boyunca, oyuncu çeşitli içsel "savaşlarla" karşılaşır; dedektifin hafızasını ve kişiliğini yeniden inşa etme süreci, zamanla oyuncunun kendi değerleri ve ideolojileriyle de çatışmaya girer. Du Bois'un zihin dünyasında kendine farklı sesler, kişilikler ve içsel monologlar bulunur. Bu sesler, Du Bois'un kararlarına yön verir ve oyun ilerledikçe oyuncunun karakterin kimliğini nasıl inşa ettiğini etkiler.

"Disco Elysium", sadece bir dedektiflik hikayesi sunmaz; aynı zamanda oldukça derin felsefi, toplumsal ve politik temaları işler. Oyun, insan doğası, toplumsal eşitsizlik, adalet, ahlaki sorumluluk, varoluşsal boşluk ve kişisel kimlik gibi geniş bir yelpazeye yayılan soruları keşfeder.

Oyun, bir anlamda felsefi bir dersten geçiyormuş gibi hissettirir. Karakterlerin farklı dünya görüşleriyle tanışmak, oyuncuya çeşitli ideolojiler arasında kararlar alma fırsatı sunar. Bu, bazen kapitalizm, sosyalizm veya bireysel özgürlük gibi kavramlarla da iç içedir. Bir dedektifin sadece cinayet soruşturması yapmadığını, aynı zamanda toplumsal bir yapının yıkılma sürecini de anlamaya çalıştığını görmek mümkündür.

Sanat yönü, "Disco Elysium"un diğer RPG oyunlarından farkı yaratacak kadar önemli bir yere sahiptir. Oyunun sanat tarzı, çizimsel ve benzersiz bir görsel dil ile dikkat çeker. Her bir karakterin tasarımı, psikolojik durumlarına ve sosyal sınıflarına göre şekillendirilmiştir. Ayrıca, "Disco Elysium", müzikle de çok güçlü bir atmosfer yaratır. Oyunun müzikleri, 80'ler ve 90'lar dönemi retro tarzlarından, caz müziğine kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Her bir melodi, o anki duygusal gerilimi güçlendirir ve oyuncuya derin bir atmosfer sunar.


Disco Elysium", geniş çapta eleştirmenlerden büyük övgü aldı. 2019 yılında Game Awards'ta "En İyi RPG" ödülünü kazanarak, RPG türünde farklı bir boyuta ulaşmayı başardı. Oyunun felsefi yönleri, oyunculara düşünsel bir yolculuk yapma şansı sunduğu gibi, geleneksel oyun öğeleriyle de ciddi şekilde oynamıştır. Bununla birlikte, bazı oyuncular için oynanabilirliği, klasik dövüş mekaniklerinin olmayışı ve aşırı diyaloglar gibi unsurlar, eleştiri konusu olmuştur.

Ama eleştiriler bir yana gerçekten güzel bir emek harcanmış bir oyun olmakla beraber eşi ve benzeri yok denilebilir aynı zamanda Robert Kurvitz' in "Sacred and Terrible Air" adlı kitabıyla aynı evrende geçer.