Neo-klasik Bir Eser Olarak Jacques-Louis David’in “Apollo and Diana Attacking the Children of Niobe” Tablosu

Neo-klasisizmin Jacques-Louis David'in eserindeki yansıması üzerine.

Barok ve Rokoko sanat akımlarının süslü tarzına bir tepki olarak doğan Neo-klasisizm akımı 18.yüzyılda özellikle Fransa’da oldukça popülerdi. Pompei’de yapılan kazılardan Roma kültürüne dair elde edilen yeni veriler sanatçıların Antik Yunan sanatına karşı olan ilgilerini yeniden canlandırmıştı. Bu iki nedenden yola çıkarak Neo-klasik sanatçılar eserlerinde Antik Roma sanatının klasik ve sade üslubunu kendilerine örnek almışlardır. “Bu akıma bağlı mimar, heykeltraş, ve ressamlar için önemli olan form ve çizgidir. Bu sanatçıların yapıtlarında, renkler ve ışık etkileri form ve çizgi bütünlüğünde biçime yansıdığı görülür” (Güvendi, 2006: 14). Bu yüzden fırça izlerinin belirgin olmadığı, keskin hatlara sahip figürlerin yer aldığı ve sahnelerin olabildiğince gerçekçi olduğu resimler ortaya çıkmıştır. Akımın en önemli ve meşhur isimlerinden Fransız ressam Jacques-Louis David’in eserlerinden “Apollo and Diana Attacking the Children of Niobe” tablosunda da Neo-klasisizme ait bu özelliklerin yansıtıldığını görmek mümkün. Yunan mitolojisinin konu olduğu Neo-klasik resimlerden bir örnek olarak karşımıza çıkan bu resimde Ovidius’un “Dönüşümler” adlı eserinin altıncı kitabında da yer alan Niobe’nin hikayesinden bir kesit yer almakta. Bu mite göre Apollo ve Diana’nın annesi olan Titan Leto’ya karşı ondan daha fazla çocuğa sahip olduğu için böbürlenen Niobe, Apollo ve Diana tarafından çocuklarının canıyla cezalandırılır. Tam da bu katliam sahnesinin yer aldığı eser bir kaos ortamını anlık bir fotoğrafmışçasına vererek gerçekçi bir sahne koyuyor ortaya. Perspektif ve derinlik algısının aranmadığı Neo-klasik eserlerden biri olan bu resimde figürler neredeyse aynı boyutlarda ve hizada yer almakta. Gökyüzündeki Apollo ve Diana figürleri dahi yerdekilerle aynı boyutlarda ve bulutların üzerinde tasvir edilmelerine rağmen yere yakın konumdalar. Ayrıca resimde ışık ve gölgenin yardımıyla verilen, kumaşlardaki desenler ve kırışıklıkların dahil olduğu ayrıntılar ve figürleri arka plandan ayırmayı kolaylaştıran ve de göze çarpmalarını sağlayan keskin çizgiler Neo-klasik resim sanatını net bir şekilde yansıtmakta. Karanlıkta kalan figürlerin dahi mümkün mertebe ayrıntıya sahip olması derinlik algısı oluşturmak amaçlanmasa dahi arka plana önem verildiğini göstermekte. Özetle Jacques-Louis David tarafından yapılan bu resim konusuyla, net çizgileri, arka planda dahi kendini gösteren ayrıntıları, derinlik algısı aramayışı ve ortaya koyduğu gerçekçi kesit ile Neo-klasik resim sanatının özelliklerini oldukça yansıtmaktadır.