Orta Çağda Kedilerin Yeri
Orta Çağ insanlarının kedileri algılama biçimlerine dayanarak onları nasıl resmettiklerini inceleyelim.
Orta Çağ, yaklaşık olarak 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar süren ve Avrupa tarihinde büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu çağda kilise, toplumun ahlaki ve kültürel normlarını belirlemede en etkili kurumdu ve bu durum hayvanlara, özellikle de kedilere yönelik algıyı büyük ölçüde etkiledi. Antik çağlarda, özellikle Antik Mısır’da kediler kutsal kabul edilirken, Orta Çağ Avrupa’sında farklı bir algıya sahipti. Kediler, fare ve diğer kemirgenlerle mücadelede faydalı oldukları için çiftçiler ve tüccarlar tarafından tercih ediliyordu. Ancak, zamanla karanlık bir ün kazanmaya başladılar.
Orta Çağ Avrupası’nda büyücülük ve şeytanla ilişkilendirilen her şey büyük bir tehdit olarak görülüyordu. Kedilerin özellikle gece aktif olmaları, gizemli hareketleri ve bağımsız doğaları, onları şeytani açıdan şüpheli varlıklar haline getirdi. Özellikle siyah kediler, kötü şansın ve uğursuzluğun simgesi olarak kabul edilmeye başlandı. Birçok toplumda, kedilerin cadılarla bağlantılı olduğuna inanılıyordu. Bu yüzden, özellikle kadınların kedileri sahiplenmesi onların cadı olarak suçlanmalarına neden olabiliyordu. Bu inançlar yüzünden Avrupa’nın çeşitli yerlerinde kediler toplu olarak öldürülmeye başlandı. Kara Veba salgınında, kedilerin bu hastalığı yaydığı düşünülerek öldürülmeleri, aslında tam tersine hastalığın daha da yayılmasına sebep oldu. Kedilerin azalması, vebayı taşıyan farelerin kontrolsüz çoğalmasına yol açtı ve bu da salgının daha da ölümcül bir hal almasına neden oldu.
Bu dönemde yapılan resimler, heykeller ve el yazmalarında kediler sıkça yer aldı. Ancak, kedilerin resmediliş şekli çoğu zaman onların nasıl algılandığını yansıtan bir şekildeydi. Orta Çağ el yazmalarında kediler genellikle şeytani varlıklar veya büyücülüğün sembolleri olarak tasvir edilirdi. Özellikle İncil sahnelerinde kediler bazen şeytanla mücadele eden azizlerin karşısındaki bir düşman olarak çizilirdi.
Birçok Orta Çağ resmi, kedileri uzun uzuvlu, bükülmüş vücutlu ve insan benzeri yüz ifadelerine sahip olarak resmetti. Bunun nedenlerinden biri, Orta Çağ sanatçılarının hayvanları gerçeğe uygun şekilde resmetme konusunda çok yetenekli olmaması ve genellikle onları insanlaştırılmış şekillerde çizmeleriydi. İkincisi, kedilere karşı olan korku ve büyücülükle ilişkilendirilme inancı, onları daha korkutucu ve tuhaf şekillerde resmetmeye neden oldu. Özellikle Fransız ve İngiliz Orta Çağ sanatında, kedilerin şüpheli ve kötü niyetli varlıklar olduğu fikrini gösteren birçok illüstrasyon bulunmaktadır.