Otomatik Portakal

Sadece gelecekteki Alex’in de bulunduğu bir toplumda yaşayan insanlar daha güvenli bir yerde yaşıyor olacaktır.

Anthony Burgess tarafından kaleme alınan Otomatik Portakal romanında Burgess, kendi başına gelen olayları da bir nevi kaleme almaktadır. Kendi eşi de hamileyken ve evine dönerken bir grup erkek tarafından tacize uğramış, evlilik yüzüğünü parmağından almaya çalışırlarken de birkaç parmağı kırılmış, karnındaki bebek düşmüş ve doktor raporlarına göre de bir daha çocuk sahibi olamayacak duruma gelmiş. Romanında Burgess, böyle bir sahne oluşturuyor ve ana karakter olan Alex ve arkadaşları tarafından bir kadına toplu tecavüz gerçekleştiriliyor. Ancak kitabın sonunda Alex karakter gelişimi yaşayarak, aile kurmaya ve düzgün bir hayata sahip olmaya karar verdiğini gösteriyor. Alex ve arkadaşları bu çete vari davranışlarını yaparken 14-15 yaşlarındadır ve daha çocuk oldukları, kötü ve bu tarz suçların işlendiği bir toplumda yaşadıkları için kimi eleştirmenler Alex ve çetesinin bu davranışlarını normal kılıyor ve sonunda yaşadığı karakter gelişimini de ‘olgunluk’ olarak görüyor. Ancak ben bu fikirlere katılmıyorum.

Önce Alex’in ailesi ile başlayalım. Ailesi Alex’in geceleri bir işte çalıştığını sandıkları için gönülleri rahat ancak Alex geceleri dışarı çıkıp vandallık yapıyor, dükkan yağmalıyor, insanları dövüyor ve taciz ediyor ve bunları yaparken hiçbir zaman ikileme düşmüyor, ‘yanlış mı bu,’ diye düşünmüyor. Alex’in ailesi Alex hapse girince biraz rahat hissediyorlar, en azından eve para getirmeyen birisine bakmak zorunda kalmıyorlar ve Alex eve geri geldiğinde de fevri hareket sergilemesinden korktukları için çok rahat olamıyorlar. Ailesi hikayede çok pasif kalıyor ve Alex’e gelişim çağındayken yeteri ilgiden ziyade, bir şeyleri öğretebilecek durumda değiller. Zaten çocuk işçinin normalleştiği bir toplumda, bütün aile üyelerinin çalışması gerektiği, ne kadar aktif şekilde çocuklarının gelişiminde rol alabilirler? Annesi Alex’e akşamları dikkatli olmasını çünkü bir grup gencin birtakım suçlar işlediğini söyleyerek aslında endişesini gösteriyor ama Alex, bir grup gencin kendisi ve arkadaşları olduğunu bildiği halde, annesinin kendisini bir konuda uyarmasına rağmen, uyarma sebebini göz önünde bulundurup kendi yaptığı eylemlerin kötü olduğuna yoramıyor.

Alex, bir gün çocuğu olursa onun da böyle işlere bulaşacağını kendinden emir bir şekilde söylüyor. Bu davranışların gen ile alakası olduğundan değil de toplum ve çevrenin onu o işlere iteceğini söylüyor. Yaşadıkları toplum da pek sağlıklı bir toplum değil bundan dolayı kimi eleştirmenler Alex’in suça yatkınlığını topluma bağlayarak onun elinden pek de bir şey gelemeyeceğini savunuyor ve çocuk olduğu için de çevreden etkilenmiş diyebiliyor. Ancak ailesinin ona çalışmasına dair söylediği cümleleri dinlemek veya direkt olarak babasını, görünüşe göre suç işleyen birisi değil, örnek almak yerine o kafasına göre ‘eğlenceli’ bir yaşam sürmeyi, insanlara zarar vermeyi seçiyor. Hırsızlığa, tecavüze, dolaylı yoldan insanların ölümüne sebep olmaya, vandallığa bir ‘çocuğun’ aklı kesiyorsa o kişinin sırf çocuk olduğu için savunulmaması gerekiyor. Kirpi bile yavrusunu pamuğum diye sever der herkes, kirpinin de yavrusu Alex gibi birisi olsa ve diğer kirpilere böyle davranışlar sergilese, kirpi bile yavrusunun aslında ne kadar saldırgan ve korkutucu biri olduğunun farkına varır. Çocukluk denen dönem genelde masumiyet ile ilişkilendirilir ama Alex’e ve davranışlarına bakınca onu masumiyetin zıttı olan bütün kelimeler ile ilişkilendirebiliyoruz.

Romanın sonunda Ludovico tekniği ile bir nevi zihnine işkence yapılarak düzeltilmeye çalışıyor ama bu düzelmeyi kendi hür iradesi ile yapmadığı, birilerinin zorlaması ile yaptığı için geçirdiği değişimi de ben tamamıyla desteklemiyorum. Asıl önemli nokta Alex’in yaptığı şeylerin farkına varıp kendi isteği ile değişmesiydi ancak değişimin o vakitten sonra kimseye bir yararı olmayacağı için pek de bir anlamı kalmayacaktı. Sadece gelecekteki Alex’in de bulunduğu bir toplumda yaşayan insanlar daha güvenli bir yerde yaşıyor olacaktır.