Otuz Beş Yaş Şairi: Cahit Sıtkı Tarancı

Her Dizesinde Çocukluğunu Yazan Şair : Cahit Sıtkı

Otuz Beş Yaş şairi olarak bilinen Cahit Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelmiştir. İlk ve ortaokulunu Diyarbakır'da liseyi ise babasının isteği üzerine İstanbul'da devam etmiştir. İstanbul'da Galatasaray Lisesi'ne gitmiştir. Cahit Sıtkı liseye giderken şiire merak salmış ve ilk şiir denemelerini burada yapmıştır. Yazdığı şiirler Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmıştır. Cahit Sıtkı Fransız edebiyatına merak salmıştır ve bu onun Fransızca'sını ilerletmesi için önemli rol oynamıştır. Fransızca'sı belli bir düzeye gelince Mallarme, Charles B. gibi yazarların kaleme aldığı eserleri okumaya başlamıştır. Garip akımından etkilenen Cahit Sıtkı serbest şiir çalışmaları yapmıştır. Bu sırada Cumhuriyet Dönemi'nin önemli yazar ve şairi olarak bilinen Ziya Osman Saba ile tanışmıştır. Cahit Sıtkı'nın şiirlerinde çoğunluklar karamsarlık, ölüm, fanilik gibi konular görülmüştür. Bunun başlıca etkenlerinden biri küçük yaşta okumak için ailesinden ayrılarak yatılı okula İstanbul'a gelmesi olmuştur.

Mesela Otuz Beş Yaş şiirine baktığımızda: bu şiir kendisini konu edinir. Büyük bir narsistlik özelliği göstererek aynada kendisine uzun uzun baktığını okuyoruz ya da Dante gibihayatının yarısına geldiğini bundan ötürü yüzünün kırışmasından yakındığına şahit oluyoruz. Bu şiir biraz ironi ile biraz gerçeklikle hayatın Faniliği ve ölüm düşünülmüştür. Ve tüm şiirlerini nerdeyse ölümün gölgesi altında yaşamıştır.

Cahit Sıtkı vezin ve uyaktan kopamamış, sanat, sanat içindir ilkesini benimseyerek sanatını icra etmiştir. Cahit Sıtkı kaleme almış olduğu Otuz Beş Yaş şiiri ile yarışmaya katılmış ve birinci olmuştur. Kaleme almış olduğu daha nice eserleri Varlık, Kültür Haftası, Yücel, İnsan,Ülkü, Pınar adlı dergilerde yayımlanmıştır. Cahit Sıtkı 1953 yılında geçirmiş olduğu kaza neticesinde felç olmuştur. 1956 yılında tedavisinin Avrupa'da devam edilmesi istenmiştir. 13 Ekim 1956'da 46 yaşında zatülcenp hastalığına yakalanarak vefat etmiştir. Ailesinin yaşamış olduğu Diyarbakırda'ki ev ise müze olarak sergilenmektedir