Pandemi Sonrası Enflasyonun Seyri ve Geleceği
Pandemi sonrası Türkiye'de enflasyon nasıl yükseldi?Türkiye'nin ekonomik geleceği hakkında ne biliyoruz? Her şey ve daha fazlası bu yazıda.
Pandemi, tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de hala etkisini sürdürmekte olan derin izler bıraktı. Bu yazıda 2020 pandemi yılı sonrası enflasyonun günümüze kadarki seyrini ,2 yıl içinde bizlerin neleri bekleyeceğini ithalat-ihracat dengesini nasıl sağlamamız gerektiğini ve Merkez Bankası'nın faiz politikalarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
Pandemi, küresel ticarette aksaklıklar, arz-talep dengesizliği ve döviz kurunda dalgalanmaları beraberinde getirdi. Üretim ve lojistik alanında ciddi sorunlar yaşandı ve bu da enflasyonun hızla yükselmesine sebep oldu. Pandeminin ilk zamanlarında enflasyon %14,6'ya kadar yükseldi. Gıda ve enerji fiyatlarındaki artış, enflasyonu tetikledi. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş ve kur şokları, enflasyonun %36 seviyelerine çıkmasına neden oldu. Geçtiğimiz yıl enflasyon oranı %50'leri aşarak son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı. İç talepteki artış ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, enflasyonu yüksek tutan faktörler arasında yer aldı. Aktif olarak Merkez Bankası'nın sıkı para politikaları ve hükümetin aldığı tedbirler sayesinde enflasyon yüzde seviyesinde bir düşüş beklenmektedir.
2024 yılı itibariyle Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon, dalgalı döviz kurları ve yüksek faiz oranları gibi zorluklarla karşı karşıya. Hazine ve Maliye Bakanlığının aldığı tedbirler, ekonomiyi dengelemeye yönelik olsa da, bu tedbirlerin uzun vadeli etkileri belirsizliğini koruyor. İthalata dayalı büyüme modeli ve dış borçlar, ekonominin kırılganlıklarını artırmaktadır.
Enflasyonla mücadelede önemli unsurlardan biri de ithalat-ihracat dengesini sağlamaktır. Bu noktada katma değeri yüksek ürünlere odaklanarak, yerel üretime sübvansiyonlar verilerek, ihracat pazarını büyüterek ve yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak cari açığı kapatmak adına adımlar atılmalı.
Bu süreçte Merkez Bankasına da oldukça büyük bir sorumluluk düşmektedir. Yüksek enflasyon dönemlerinde sıkı para politikası izlenip faizi yükseltmekte fayda vardır. Şu anda izlenilen yüksek faiz oranı, vergilerin çok yüksek olması ve neredeyse yediğimiz içtiğimiz her şeyden vergi alınması halkı bu noktada rahatsız etse de para arzı açısından yüksek önem taşımaktadır. Ancak yüksek faiz ekonomik büyümeyi de yavaşlatabilir. Bu nedenle, büyüme ve enflasyon arasında denge sağlanmalı.
Faiz oranları, Türkiye ekonomisinin ve enflasyon oranının geleceğinde önemli bir rol oynayacak. Merkez Bankası'nın para politikaları ve global piyasalardaki gelişmeler, faiz oranlarının seyrini belirleyecek. Önümüzdeki dönemde faiz oranlarında düşüş beklenebilir, ancak bu düşüşün hız ve derecesi, enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme hedeflerine bağlı olacak.