Pepsi: Bir Donanma İleride

Bir zamanlar Pepsi’nin dünyanın en büyük 6. donanmasına sahip olduğunu biliyor muydunuz?

Soğuk savaş yıllarında Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin arasındaki gerginlik devam ederken Pepsi’nin Uluslararası Operasyon Başkanı Donald Kendall aradaki buzları biraz bile olsa kırmak adına içeceklerinden ikram eder. Dönemin Sovyet Başbakanı Nikita Khrushchev bu gazlı içeceği fazlasıyla beğenir ve Sovyetler'e içeceğin ithalinin başlaması için hemen anlaşma yaparlar. Böylece Pepsi komünist Sovyetler Birliği ile bu tür bir anlaşmayı garantileyen ilk kapitalist Amerikan şirket olmuştur. 

Fakat Sovyet parasının o dönemde ulusal sınırları dışında hiçbir etkisi olmadığı için nakit parası olmayan Sovyetler votka takas etmeyi teklif ettiler. Böylece Pepsi’nin alkolsüz içecek sevkiyatı sağlaması karşılığında Sovyetler Birliği’nin, Amerika Birleşik Devletleri'nde yeniden satış için devlete ait Stolichnaya markasından votka sağlayacağı bir anlaşma yapılmıştır. 

Yaklaşık 10 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde devam eden bu anlaşma, jeopolitik sebeplerden dolayı 1980’de bozulmuştur. Sovyetler Birliği Afganistan'ı işgal edince Amerikan halkı, Stolichnaya votkası da dahil olmak üzere, Sovyet ürünlerini boykot etmeye başlamışlardır. Bunun sonucunda da birkaç yıl içinde Stolichnaya satışları Pepsi'nin anlaşmayı artık değerli görmeyeceği kadar düşmüştür.

Sovyetler Birliği ise anlaşmanın bozulmasına izin vermek istemediğinden yeni ödeme yolları aramaya başlamıştır. Sovyetler bu doğrultuda 1989'da çözüm olarak Pepsi'nin alkolsüz içecekleri karşılığında bir donanma teklif etmiştir. Pepsi, bir Sovyet kruvazörü, bir fırkateyn, bir muhrip, 17 denizaltı ve bir miktar petrol tankeri içeren bu teklifi hemen kabul etmiş ve bir içecek dağıtıcısı olarak gezegendeki altıncı en büyük donanmaya sahip olmuştur.

Donanmanın büyüklüğü heyecan verici olsa da işlev olarak durumu pek iç açıcı değildir. Savaş için hazır olmaktan oldukça uzak ve denizaltıların çoğu bakıma muhtaç, paslanmaya yüz tutmuş halde bir köşede bekliyordur. Yüzey gemileri de benzer durumdadır ve sağlam olan bir iki tanesi için de devamlı yakıt sağlanması gerekmektedir.

Tüm bunların yanında Amerikan hükümeti birdenbire bir şirketin bazı uluslar ile karşı karşıya gelmeye yetecek deniz ateş gücüne komuta ettiğini görmekten hiç memnun olmamaktadır. Buna karşılık Pepsi CEO’su Donald Kendall ise bir donanma amiralinden beklenebilecek soğukkanlılıkla Amerika'nın şikayetlerine "Sovyetler Birliği'ni senden daha hızlı dağıtıyorum." şeklinde cevap vererek Pentagon'a Sovyetler'deki gemi sayısını azaltmayı başardığını hatırlatmıştır.

Pepsi, donanmayı teslim aldıktan kısa bir süre sonra ise sevkiyatlarının maliyetini telafi etmek için yirmi adet savaş gemisinin tamamını İsveçli bir hurda geri dönüşüm şirketine satmıştır.

Kaynak: 1 / 2