Phubber: Modern Dünyanın Sessiz Salgını
İlişki bağlarının derinliğini yok eden ve gün geçtikçe çığ gibi büyüyen yeni nesil davranış: Phubbing yapmak
Arkadaşlarınızla veya ailenizle bulunduğunuz bir sosyal ortamda çevrenizdeki insanlarla keyifli bir sohbet halinde olmanız gerekirken, orada bulunan herkesin gözlerinin telefon ekranında olduğu bir sahneye dışarıdan baktığınızı düşünün. Tanıdık geldi mi? Phubbing davranışı bu noktada bize yeni bir tanımlama getiriyor.
Phubbing, akıllı telefon bağımlılığı nedeniyle sosyal etkileşim sırasında çevresindeki insanlara karşı ilgisiz davranma durumu olarak tanımlanıyor. "Phone" (telefon) ve "snubbing" (görmezden gelme) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kavram, bireylerin fiziksel olarak bir ortamda bulunmalarına rağmen , çevresindekileri hiçe sayarak ve onlarla iletişim kurmayı reddederek telefonlarıyla meşgul olmalarını ifade ediyor.
İşte tam da bu yüzden, bir restoranda yemek yerken telefonuna büyülenmiş gibi bakan bir çift gördüğünüzde ya da aile yemeklerinde herkesin sessizce telefonuyla ilgilendiğine tanık olduğunuzda phubbing’i yaşıyorsunuz.
Günümüzde gerek arkadaşlık ilişkileri gerek aile ve romantik ilişkilerde, phubbing yüzünden ortaya çıkan sorunlar neticesinde ilişkiler adeta kopma noktasına gelebilmektedir. Kuşaklararası çatışmaların başta olduğu bu zayıf ilişki ağlarının oluşumu, zamanla bireylerin sosyalizasyon süreçlerinde yalnızca bulunmak ile yetindiği bir durumu beraberinde getirir. Sosyal ortamlarda etkileşime girmek ve sosyalizasyonun bir parçası olmak önemlidir çünkü; kültür, gelenek, görenek ve değerler bu yol aracılığıyla nesilden nesile aktarılır.
Phubber’lar, fiziksel olarak bir ortamda bulunsalar da zihinsel olarak orada olmadıkları için sosyal bağları zamanla zayıflar. Bu nedenle hem kendileri hem de çevrelerindeki insanlar için bir yalnızlık hissi yaratma eğilimi gösterirler.
Haz temelinde şekillenen bir yüzyılda yaşıyoruz. Üretim ve tüketim biçimlerimiz artık bu yönde ilerlemekte. Phubbing, bu haz merkezli yaşam biçiminin bize dayattığı davranış biçimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Çevremizdekilere karşı saygı ve nezaket göstererek orada bulunmalarına karşın bir davranış biçimi geliştirme isteği eskide kalmış görünüyor, artık kim olduğu fark etmeksizin kendi isteklerimiz doğrultusunda ortamdan ve mekandan soyutlanabilme hakkını kendimizde görüyoruz.