Psikolojide Kimlik ve Kişilik Kavramları
Bizi insan yapan ve diğer insanlardan ayıran özelliklerimiz nasıl oluşur ve nasıl ayırt edilebilir?
Bizim tüm insanlarla benzer özelliklerimiz bizi insan yapar; bireysel olarak nitelendirdiğimiz özelliklerimiz ise kişilik olarak nitelendirilebilir. Kişiliğin karakter, huy, mizaç gibi kavramları da barındırdığı söylenilebilir.
Peki bir insanın kişiliği hakkında nasıl fikir sahibi olabiliriz? Geçimsizler kitabında Erol Göka ve Murat Beyazyüz insanın kişiliğini dürtülerini nasıl kontrol ettiği, duygusal tepkilerin görülme sıklığı/yoğunluğu, değişkenliği ve duruma uygunluğu, insanların kendisini ve başkalarını ve olayları algılayıp yorumlama biçimlerini ve bunların kişilerarası ilişkilerine yansıma biçimini dikkate alarak anlayabileceğimizi söylemekteler. Bunları; özgünlük, tutarlılık, tahmin edilebilirlik gibi üç maddeyle de destekleyip anlamlandırabiliriz.
Kimlik ise kişilikten farklı olarak kendimiz hakkındaki görüşlerimizi barındırır. Kişi kendi kimliğini kendisi yapılandırır. Çocukluğumuzda çevredeki kişilerden, toplumdan kazandığımız özelliklerimizi birleştirerek kimliğimizi oluştururuz. Yaşamımızın her döneminde kimlik oluşumu devam eder.
Kimlik hakkında psikolojide çeşitli teoriler ve tartışmalar bulunmaktadır. Mesela Cooley, kişinin asla kendini doğrudan algılayamadığını aynadan yansımasını görür gibi kimliğini de diğer insanların reaksiyonlarından yansıyarak algıladığını savunur. Erikson ise yaşam evrelerinin beşinci evresinde kimlik karmaşası yaşadığımızı ve sosyal çevreyle şekillendiğini savunur. Ayrıca güçlü bir kimlik için ise aidiyet duygusu gerektiği de çoğu kişi tarafından kabul görülür. Bu da aslında kimliğimizin sosyal çevrede kabul ettiğimiz değerlerle ve insanların bizi kabul gördüğü kadarıyla oluştuğu gibi bir sonuca vardırabilir bizi.