Rönesans Mimarisi
Rönesans dönemi mimarisinin doğuşu temel alınarak hazırlanmıştır.
Rönesans en temel anlamıyla yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Tarihsel bağlam altında incelendiğinde Avrupa'nın Katolik Kilisesi otoritesi altında geçen Ortaçağ'ın ardından sanat bilim gibi birçok konuda değişimler görülen dönemdir.
Rönesans’ın oluşmasındaki etkenlerden birisi de İstanbul’un fethi ile birçok düşünürün İtalya’ya dönmesi, gerçekleşen keşifler ve savaşlarla yeni kültürlerin tanışması, Avrupa’nın Haçlı Seferleri döneminde bulunan eserlerin incelenebilmesi ve İtalya’nın konumu sayesinde birçok farklı kültürle tanışabilmesidir.
Rönesans dönemi mimarisi, genellikle 1400 ila 1600 yılları arasında tanımlanan bir dönemde Gotik tarzının yerine geçmiştir. Gotik dönem içerisinde var olan keskin mimari hatlar Rönesans dönemi mimarisiyle daha zarifleşmeye başlamıştır. Bu dönemde uyum ve estetik anlayışı gotik döneme göre daha ön plandadır.
Roma'daki Aziz Petrus Bazilikası ya da San Pietro Bazilikası, Roma Tapınağı ve Floransa Katedrali'nin kubbesi gibi eserler Rönesans'ın dünya çapındaki örnekleridir. Pek çok ülkede Rönesans tarzı sıklıkla yerel geleneklere karışmış ve sonunda 17. yüzyıldan itibaren bol süslemeli Barok tarzı ile karşı karşıya kalmıştır. Barok dönem Rönesans mimarisinin aksine mükemeliyetçi tarza tepki olarak doğmuştur. Uyumsuz ve estetik kaygılara sahip olunmadan hazırlanan yapılar Barok dönemde ön plana çıkar.
Rönesans Dönemi Mimarisi 3 döneme ayrılmaktadır.
- Erken Rönesans Dönemi (1400 civarı ve sonrası), klasik görüşlerin deneme niteliğindeki yeniden kullanılışı
- Yüksek Rönesans (1500 civarı), klasisizmin yeniden doğuşu
- Maniyerizm (diğer bilinen adıyla Geç Rönesans, 1520-30 civarı ve sonrası) mimarinin giderek daha süslü ve klasik temaların yeniden kullanıldığı dönemdir.
Rönesans dönemi, antik çağa duyulan yoğun ilginin hem düşünce hem sanat hem de mimari açıdan yeniden doğuşudur. İlk üzerinde çalışamalar yapılan mimari eserler Greko-Romen dönemine aittir. Çeşitli durumlarda harabeye dönmüş olan bazilikalar, Roma hamamları, su kemerleri, amfitiyatrolar ve tapınaklar hâlâ görülebilmekteydi. Bu yapılar mimarlar tarafından incelenerek gerekli ölçümler yapılmış ve yapıların detaylı çizimleri yapılmıştır. Bu dönem önemli eserlere restorasyonda yapılmaktadır. Rönesans mimarisinde amaç eserleri kusursuzlaştırmaktır. Bu mimari düşünce etkisini 100 yıl boyunca koruyabilmiş ve İtalya ön plana çıkacak şekilde çok eşsiz yapılar oluşturmuştur.