Rusya'yı Bir de Üç Kız Kardeş'ten Dinleyin

Anton Çehov'un 4 perdeden oluşan draması Üç Kız Kardeş, kağıt üzerinde bir aile dramasını anlatırken, aslında Çarlık Rusyası'nın yıkılışını ve Bolşevik Devrimi'nin getirdiği yenilikleri anlatıyor.

Olga, Maşa ve İrina Moskova'ya dönmenin hayaliyle yanıp tutşan üç kız kardeştir. Çarlık Rusya'nın aristokratlarındandırlar. Erkek kardeşleri, Andrey, otorite figürü olan babalarının ölümünden sonra disiplinsizleşmiş bir karakter oluyor. Zaten Bolşevik Devrimi'nin etkilerini oyun boyunca Andrey'in aldığı kararlar üzerinden görüyoruz. Kız kardeşleri de bu değişimleri izleyen üst tabakanın tepkisini ve uyum sürecini anlatıyor. Andrey, eve Nataşa isimli toplumun alt tabakasına tabi bir kadınla geliyor. Kız kardeşleri giyiminden oturuşuna kadar Nataşa'nın her hareketini eleştirip, onu aralarına almaya uygun bulmuyorlar. Ancak, Andrey kardeşlerini dinlemeyip Nataşa ile evleniyor. Evlendikten sonra, Andrey'in kendisine yabancılaşmasını izliyoruz. Karısıyla arasındaki sınıf farkı nedeniyle kendisini anlamadığından dert yanıyor. Kardeşlerine de onu yargılayacaklarını bildiği için açılamıyor ve bunun sonucunda yalnız kalıyor. Bir süre sonra Bobik isminde bir çocukları oluyor. Bobik, üst tabaka olan Andrey ve alt tabaka olan Nataşa'nın birleşmesi ile oluşan yeni bir oluşumun simgesi haline geliyor. Yani, orta sınıfın ortaya çıkmasını simgeliyor. Üçüncü perdede çıkan yangın, artık Çarlık Rusya'nın tamamen çöktüğünü gösteriyor. Bunun etkilerini Nataşa'nın tavrındaki ani değişimden de görüyoruz. Kız kardeşler artık Nataşa'dan çekinmeye başlıyorlar. Nataşa, evin kontrolünü eline alıyor. Hem üç kız kardeşi hem de kendisi gibi alt tabakaya mensup insanları hor görmeye başlıyor.

Yani, Üç Kız Kardeş, aile çatışmalarının devlet çatışmalarına ayna tutacak kadar karışık olabileceğini büyük bir ustalıkla gösteriyor. Eğer siz de bu kitabı alıp okumaya karar verirseniz Çehov'un zekasına benim kadar hayran kalacağınıza eminim.