Şafağın Gözü: Mata Hari

Güzelliği ve çekiciliğiyle dillere destan olan bir kadının gizemli hikayesi.

Asıl adı Margaretha Geertruida Zelle olan Hollandalı dansçı, fahişe ve casus Mata Hari ismiyle tarihe kazınmıştır.

Margaretha Geertruida Zelle, 7 Ağustos 1876 yılında Hollanda'da dünyaya gelmiştir. Ebeveynlerinin her ikisi de Hollandalı olan Margaretha ergenlik çağına kadar bolluk içinde yaşamış fakat babasının iflas etmesi sonucu annesi ve babası boşanmış, Margaretha da vaftiz babası ile birlikte yaşamaya başlamıştı.

Margaretha 18 yaşındayken o zamanlar Hollanda'nın kolonisi olan Endonezya'da yaşayan ve kendisine bir eş arayan Hollanda Koloni Ordusu Kaptanı Rudolf MacLeod'un gazeteye vermiş olduğu evlilik ilanını gördü. Margaretha, 11 Temmuz 1895'te Amsterdam'da MacLeod ile evlendi. Bu evlilikten iki çocuk dünyaya geldi fakat evlilikleri Margaretha için tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Rudlof alkolikt, Margaretha'ya şiddet uyguluyor ve onu aldatıyordu. Çift 1902 yılında Hollanda'ya dönüp boşandı.

Boşandıktan sonra geçim sıkıntısı çeken Mata Hari Endonezya'da yaşarken öğrenmiş olduğu dans figürlerini Paris'te sergilemeye başladı. Avrupa'nın ilgisini çeken bu figürler Mata Hari'nin ünlenmesine, askerlerin ve önemli şahsiyetlerin kendisine hayran olmasına sebep oldu. Güzelliği ve çekiciliği dillere destan olan bu kadının ünü kısa sürede tüm Avrupa'ya yayıldı.

I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle ülkeler milliyetçi kimliklerine büründü. Herkesin casus olduğu düşünülüyor ve insanlar sürekli göz altına alınıyordu. Mata Hari de casuslukla suçlanarak göz altına alındı, kendisinin Almanya adına Fransa'ya karşı casusluk ettiği düşünülüyordu.

Mata Hari bu suçlamaları kabul etmedi, Fransa'ya bağlı olduğunu söyledi. Ek olarak “Bir fahişe olduğumu kabul ediyorum ama casus, asla! Ben her zaman aşk ve zevk için yaşadım.' diye belirtti.

Mata Hari 1917 senesinde tutuklandı, casusluktan suçlu bulundu. Yeterli delil bulunamamasına rağmen idama mahkûm edilen Mata Hari 15 Ekim 1917'de kurşuna dizildi. Öldüğünde 41 yaşındaydı. İngiliz muhabir Henry Wales'in ifadesine göre, Mata Hari idamında gözlerini bağlamayı reddetmişti, meydan okurcasına etrafa öpücükler saçıyordu.