Sakıp Sabancı Müzesi'nden Bakış

Emirgan'ın göz bebeği: Sakıp Sabancı Müzesi.

Emirgan’da bulunan müze, zengin bir hat ve resim koleksiyonuna sahip. Atlı Köşk kısmında bulunan eşyalar, köşkte yaşanmış döneme ışık tutuyor. Köşkü gezerken en çok dikkatimi çeken şey avize ve vazolar oldu. Uzun, dar boğazlı ve ağzı geniş vazolardaki işlemeler; Japon kültürünü yansıtıyordu. Avizeler de oldukça ihtişamlı ve süslüydü. Diğer köşk/saray müzelerinde gördüğüm tavan işlemelerini görememek beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Ancak köşkün ihtişamı, dış görünümü ve bahçesinden kendini belli ediyor.

Osmanlı döneminden kalma koleksiyonlardan en çok büyülendiğim, el yazması Kuran-ı Kerim örnekleriydi. Kitabın içine yapılan çizimler, ince ince işlenmiş ayetler, ciltlerdeki titizlik… Manevi aleme bir anda dalıveriyor insan.

Müze düzenli olarak geçici sergilere ev sahipliği yapıyor. Ben, “Şehzadenin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” adlı serginin gerçekleştiği dönemde ziyaret ettim. Abdülmecit’in yalnız kaldığında -genelde hayatı böyle geçmiş- Boğaz’ı, ormanları, kadınları resmettiği tablolar; büyük hayranlık uyandırıcıydı. Gerçeğe çok yakın tabloları inceledim diyebilirim. Tablolarda daha çok koyu ve pastel renkler hakimdi. Bunun nedenini Abdülmecit’in ruh haline bağlıyorum. Saray yaşamını tek başına, halktan uzak geçirmesi onu sanata itmiş olsa da sanatı iç dünyasını dışarıya yansıtmış.