Savaşın Gölgedeki Yüzü: İkinci Dünya Savaşı'ndaki Gizli Görevler

Savaşın gerçek kahramanları kimdi? 2. Dünya Savaşı’nın kaderini etkileyen gizli operasyonlara kısa bir bakış.

Kaderin insanlar için hep bir planı vardır ama bu planın direkt olarak bir parçası olmak da bu planı değiştirmek de tamamen insanlığın elindedir. Patlak veren büyük sorunlar, çoğu kişi için kabullenip itaat edilmesi gereken durumlar iken kimi cesur insanlar için tıpkı 2.Dünya Savaşı’nda olduğu gibi unutulamayacak mücadelelerin kahramanları olma şansı demektir. Genellikle bu mücadelelerin masalsı kısmı göz önünde olurken bunun dışında savaşın gizli, acımasız ve soğuk yüzünü de unutmamak gerekir. Planlanan gizli görevlerin ve operasyonların savaşın kaderine etkisi yadsınamayacak kadar çoktur. Peki insanlık tarihinin en büyük savaşlarından biri olan 2.Dünya Savaşı’nda savaşın kaderini etkileyen olaylar neydi? Gemilerin altlarına yerleştirilen mıknatıslı mayınlar, hedef şaşırtıcı sahte ipuçları, gerçekleştirilseydi dünyanın kaderini değiştirecek olan bazı başarısız planlar… Savaşın perde arkasındaki beş gizli görevi tarihin tozlu raflarından çıkartıp bu zorlu görevlere şahitlik etmenin tam da sırası.

Frankton Operasyonu

1942’nin son ayında başlatılan bu operasyonun amacı İngilizlerin Bordeaux Limanı’ndaki Alman yük gemilerine mıknatıslı mayınlar yerleştirip İspanya’ya kaçmasıydı. 7 Aralık 1942’de HMS Tuna adlı bir İngiliz denizaltısı saat 17.00 civarında beş kanoyu denize indirdi. Bu kanolarda özel olarak tasarlanan silahlı kürekler vardı. Ayrıca kanolar sessizlik sağlayabilsin diye lastikle kaplanmıştı. Biskay Körfezi’nde bulunan Gironde halicinin açıklarından yola koyulan beş kanonun başarı ihtimali çok azdı. Çünkü önlerinde aşmaları gereken büyük bir askeri engel vardı. Başlangıçta işler pek yolunda gitmedi ve daha ilk geceden 2 kano kayboldu. 8 Aralık’ta ise diğer bir kanonun mürettebatı Almanlar tarafından yakalandı. Geriye kalan 2 kano 11 Aralık günü Bordeaux’a ulaşmıştı ve operasyona hazırdı. Saat 21.00’de 2 kano batı ve doğu yönünde ayrılarak operasyona başladılar. Kıyıya yanaşan kanolar toplamda 8 gemiye mayın döşedi ve görev başarıyla tamamlandı. Bu görev sonucunda Almanya’nın Batı Avrupa kıyılarındaki savunma hatlarına güven azaldı. Churchill bu operasyonla savaşın 6 ay kısaldığını ifade etti.


Madagaskar Planı

Bu gerçekleştirilemeyen planın amacı Hitler’in Yahudileri Madagaskar adasına sürgün etmesiydi. Böylece Yahudi nüfus, Almanya ve işgal altındaki bölgelerden uzaklaştırılacak ve Yahudi karşıtı politikalar işgal bölgelerinde daha rahat bir şekilde uygulanacaktı. Sürgün edilen Yahudilerin mallarını bu planın finansmanı olarak kullanılacaktı. Adanın coğrafi uzaklığı ve ulaşım zorlukları üstüne İngiliz donanmasının kontrolü altında olan denizler nedeniyle plan gerçekleştirilemedi ama bunun yerine “son çözüm” olarak gördükleri kitlesel soykırım politikası olan Holokost’u uygulamaya karar verdiler. Fazlasıyla acımasız olan Madagaskar Planı iptal olsa da Yahudiler yaşanacak çirkin olaylardan kaçamadılar.


Gunnerside Operasyonu

Dünyanın ilk nükleer bombasını yapma yarışı devam ederken Naziler, Norveç’te yaptıkları çalışmalarla bu yarışın bir parçasıydılar. Atom reaktörünün önemli bileşeni ağır suyu dünyada tek üreten yer olan Vemork Norsk Hidrokimya Tesisi, Nazilerin elindeydi. Bu ağır su üretiminin durdurulması gerekiyordu ama tesisler dağlarla çevrili bir alanın derinlerinde olduğundan bunu başarmak zordu. Bölgeye operasyon düzenlenmesine rağmen başarılı olunamamıştı ama bu operasyon sayesindeki içeride kalan ajanlar Gunnerside Operasyonu’nda işe yaradı. Altı Norveçli komando 16 Şubat’ta Norveç’in Telemark eyaletine paraşütle atladı. Askerler dik yamaçlar ve dondurucu soğuklukta olan nehir gibi engelleri atlattıktan sonra tesise ulaştılar. Eski operasyondan kalma ajanlar sayesinde tesisin detaylı planına ulaştılar ve patlayıcıları yerleştirdiler. Bunun ardından yerli halka eziyet edilmesin diye İngiliz makineli tüfeğini düşürülmüş gibi bölgede bıraktılar. Operasyon Almanların nükleer silah yarışının önemli bir parçasını etkisiz hale getirdiği için bu durum Almanlar için büyük moral kaybı oldu.


Operasyon Vejetaryen

Bu operasyonun amacı İngilizlerin Almanya’nın yiyecek tedariğini zayıflatması ve nüfusu açlığa sürükleyip savaş gücünü baltalamasıydı. Özel bombalı uçaklarla şarbon bakterisi taşıyan sığır yemlerini fırlatarak virüsü yaymayı hedefliyorlardı. Böylece bu virüs çiftlik hayvanlarına ve insanlara bulaşarak hızla yayılacaktı. Virüsün ne kadar tehlikeli olduğu deney yapılan bölgenin neredeyse 50 yıl karantina altına alınmasından anlaşılabilir. Yapılan deney, İskoçya’da besi hayvanları ve evcil hayvanlar arasında salgına neden olmuştu ama bu bile İngilizleri etkilemedi. Savaşın bitmesiyle bu fikir de tarihe gömüldü.


Mincemeat Operasyonu

Bu dahiyane görevin amacı İngiliz Kuvvetleri’nin İtalya’yı işgali için Nazileri yanıltmasıydı. Bunun için kısa süre önce ölen birinin bedeni kullanılacaktı. Yalancı hikâyenin inandırıcı olması için ölü casusun cebine fotoğraflar, faturalar ve kağıtlar koyuldu. Son olarak da İngilizlerin Yunanistan’ı işgal edeceğine dair sahte belgeleri koydular. Bir süre sonra bulunan bu ölü casus ile Naziler bu hikâyeye o kadar inandılar ki tüm planlarını Yunanistan’ı savunacak şekilde yaptılar. Böylece savunmasız kalan Sicilya, İngiltere tarafından daha kolay bir şekilde ele geçirildi. Hatta İtalya, İngiliz Kuvvetleri tarafından işgal edildikten sonra bile Naziler bunun bir yanıltmaca olduğunu düşündüler. Gerçeği anladıklarında iş işten geçmişti.