Frankfurt Okulu

İletişim alanında önemli bir yeri olan Frankfurt Okulu, farklı disiplinlerden insanların oluşturduğu bir topluluk olarak ifade edilebilir. Kuruluşu 1923 yılına dayanan okul, belirli dönemlerde ele aldığı farklı konular dâhilinde varlığını sürdürmüştür. Okula ilk düşünülen isim Marksizm Enstitüsü olsa da tepki alabileceği düşüncesi ile daha sonra vazgeçilmiştir.

Dört ayrı dönemde ele alınan okulun ilk dönemini 1923-1933 yılları kapsamaktadır.  Bu dönemde hakim olan düşünce, Karl Marx’ın düşünceleri ile işçi sınıfı tarihi üzerinedir. Sosyalist devrimin Rusya’da yoğunlaşması, Marksizmi tekrar gündeme getirmiştir bu durum da okulun o dönemki düşüncelerine yansımıştır. 1931 tarihli Çin’de Ekonomi Ve Toplum, 1929 tarihli Sovyetler Birliği’nde İktisadi Planlama Deneyleri bu dönemde dikkat çeken çalışmalar arasındadır.

1934 yılından 1950’ye kadar olan dönem ise okulun ikinci dönemini kapsar. Felsefe ve psikanaliz üzerinde durulmuştur. Almanya’da yükselen Nazizm bu dönem çalışmalarını etkileyen ana etmenlerden biridir. Okulun en derinlikli eserleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Bu durumda en büyük etken olarak da, İkinci Dünya Savaşı ve Hitler’in Almanya’daki hakimiyeti ile okulun konumunun New York’a taşınmaya zorlanması olmuştur.

1970’ler ise okulun etkisini kaybedip kaybolduğu yıllar olarak ele alınmaktadır. Okulun ilgi alanlarının oluşmasında etkili olan Adorno ve Horkheimer gibi isimlerin ölümleri, okulu bir çöküşe sürüklemiştir.  Bu dönemde tamamen Marksizimden kopulmuştur.