CNN Etkisi: Medyaya Alternatif Bir Bakış

Son dönemlerde siyaset bilimi ve medya çalışmaları alanlarında üzerinde birçok araştırma yapılmış olan CNN Etkisi'ne hep beraber bakalım.


CNN Etkisi, en geniş tanımı ile, medyanın politika uygulayıcıları belirli bir politika hakkında karar vermeye ve uygulamalarına yönelik zorlamasıdır. Bu anlamda CNN Etkisi insani durumlara ve doğrudan insanları ilgilendiren önemli konulara dikkat çekmesi ve doğru olanın yapılması adına önemli bir kamu görevi ifa etmektedir. Ancak CNN Etkisini, politika uygulayıcılarının ana akım medya ve iletişim araçları aracılığı ile doğrudan veya dolaylı olarak toplumu ilgilendiren meselelere müdahale etmelerini kapsayan bir olgu olarak okumak da mümkündür. Amerika merkezli haber yayını yapan CNN (Cable News Network) her ne kadar kavrama adını verse de dünya genelinde söz konusu olgu, özellikle kamusal alanda birçok amaçla, etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Medya ve toplum ilişkisi, yalnızca siyaset bilimi veya medya çalışmalarının ötesinde disiplinlerarası bir konu olmakla beraber gündelik yaşam unsurlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bugün 24 saat yayın yapan haber kanalları kamuoyu oluşturma, kanaat geliştirme veya politika belirleme gibi etkiler ile siyaset arenasında belirleyici sonuçları da doğurmaktadır.

CNN Etkisi teorik olarak uluslararası ilişkilerde uluslararası aktörlerin karar alma sürecinde doğrudan bir iletişim yöntemi olarak karar mekanizmalarına uygulanan ve medyanın politika uygulayıcılara olan baskı konumu ile ele alınsa da ulusal düzeyde bir baskı aracı olarak ele alınması mümkün olan bir kavramdır. Geleneksel medya araçlarından olan televizyon, özellikle tek taraflı iletişim etkisi ile birlikte kamusallığı bireylerin özel alanına taşımaktadır. ABD merkezli olan TV kanalı CNN'in kavrama adını vermesi ise tam da buradan kaynaklanlanmaktadır. Ulusal veya uluslararası alanda meydana gelen gelişmelerin kamuoyuna günde bir veya iki defa sunulması yerine, 1980 yılında CNN tarafından gelişmiş bir network aracılığı ile 24 saatlik kesintisiz haber akışı sunulmaya başlandı. Bu halde CNN tarafından yapılan yayınlar ve aktarılan haberler dünya genelinde herhangi bir saat aralığında kesintisiz bir şekilde izleyiciye aktarılırken, kamuoyuna dünyada olan her gelişmenin içerisinde olma vaadi sunulmuş ve gerçekleşmiştir. Özellike Soğuk Savaş döneminde CNN ve rakipleri olarak özgür basın, ABD'nin dış politika geliştirmesinde etkili aktör konumunda değerlendirilmiştir. Özgür basın, temsili demokrasinin işlediği ülkelerde kamuoyu oluşturma ve genel düzeyde fikir geliştirme konularında doğrudan anlık haber aktarımı yaptığı için önemli bir etkiye sahiptir.


Kamuoyu oluşturma veya siyasetin tek yönlü iletişim aracı olarak medya, gelişmelerin dünyadan haberdar olma adına izlenmesinin ötesinde ulaştığı belirli bir kitleyi belirli perspektifte haberdar etme misyonunu gerçekleştirmektedir. Özgür basın ifadesinin birden fazla noktalarda sorgulandığı günümüzün aksine 1990'lar için bahsi geçen konu medyanın politikayı şekillendirmesi veya uygulanan politikaların özgür basın söylemi ile kamuoyuna ulaştırılarak, insanların rızasını şekillendirme biçimi olarak da okunabilir. Söz konusu CNN Etkisinin en önemli örnekleri arasında 1989'da Çin'de meydana gelen Tiananmen Olayları, Irak'ta meydana gelen I. Körfez Savaşı, 1992 yılındaki Bosna Savaşı, 1993'te Somali'de meydana gelen Mogadişu Mücadelesi ile Sovyetlerin çöküşündeki bir dizi tarihsel olayın canlı yayın ile tüm dünyaya sunulması yer almaktadır. Her bir örnek, kendi içinde çok önemli soruları ve politik analiz gerekliliklerini barındırsa da her bir olayın medya tarafından ele alınışı, ABD'nin dış politikasını şekillendirmede etkili olmuş ve ABD'nin insani bir müdahalede bulunarak meşru zeminini söylemsel düzeyde de olsa kamuoyuna sunmuştur.

Steven Livingston, CNN Etkisi'nin niteliği üzerine yapmış olduğu araştırmada (Clarifying the CNN Effect: An examination of Media Effects According to Type of Military Intervention, 1997), 3 temel niteliğin altını çizmektedir:

  • Medya siyaset ile arasındaki ilişkiye bağlı olarak dönüşümlü veya eşzamanlı olarak gündem belirleme aracı (insanlık krizlerinin yaşandığı kıtlık, hastalık veya küresel yardımın gerekli olduğu meselelerde gündemi belirleyen etki ile güncellik yaratımı),
  • Hedeflenen politikaya ulaşmaya yönelik bir engel veya geciktirme aracı (canlı yayınlanan savaşın veya çatışmanın olumsuz etkilerinin en az düzeyde sunulması ile savaşın yıkıcılığının azaltılması),
  • Politikada karar alma sürecini hızlandıran bir araç (olayların veya gelişmelerin anlık yayınlanması ile diplomasi sürecini kısaltma işlevinde) olarak işlev görmektedir.



Her ne kadar CNN Etkisi üzerinde yapılan erken dönem çalışmalar olumlu niteliklere göre değerlendirilse de bugün bakıldığında medyanın siyaseti şekillendirmesinden öte siyasetin medyayı belirli perspektiflerde şekillendirdiğine yönelik çalışmalar da mevcuttur. 1990'da meydana gelen I. Körfez Savaşı ve 2003'teki ABD Irak İşgali, CNN Etkisi'nin olumsuz taraflarına dikkatleri fazlasıyla çekmektedir. Savaş, kaybeden kadar kazanan ülkeye de birçok yaşamı kaybettiren ve insanları etkisiz birer aktör olarak kabul eden bir olgu iken, ABD dış politikasının savaşa yönelik meşru söylem aracı demokrasi, insan hakları, bölgede barışı ve istikrarı sağlama gibi içi boşaltılmış kavramlardan oluşmuştur. Terör güçleri ile mücadele edildiği kesintisiz olarak yayınlara taşınsa da bu eylemler esnasında ölen insanların birer sayı olarak veya sivil kayıp olarak aktarılması, binlerce kilometre ötede olayları izleyen kişiler nezdinde yalnızca özgür dünya lideri olan ülkenin demokrasi ihracını başardığı ve insanlık krizine son verdiği algısı oldu. Aynı zamanda kullanılan medya dilinin taraflı, yönlendirici, dolaylı ve betimsel bir biçimde sunulması eşzamanlı olarak savaşı, çatışmayı veya herhangi bir krizin etkisinin de azalmasına, simüle edilmiş bir gerçekliğin temsili olarak sunulmasına da olanak tanımıştır. Dolayısıyla görünüm ve dil, belirli bir imajın yaratımına olanak tanırken buna bağlı olarak da belirli bir kamuoyu kanaati gelişimi sağlanmaktadır.



İnsan yaşamındaki en önemli teknik dönüşümlerden biri olan internet ve sosyal medya ise siyaset-medya ilişkisinin araştırma sınırlarını zorlamaktadır. Televizyon haberciliği ile tek taraflı olan iletişim, sosyal medya ile şeffaf, çok taraflı ve ağsallık niteliğine kavuşarak dünyanın her yerinden, çokluk ekseninde gelişmeleri, kişilerin perspektifinden ulaşıma sunmakta ve paylaşılmasına da olanak tanımaktadır. Söz konusu ağsallık, paylaşımda olma ve anlık iletişim zincirleri, iktidarların bahsi geçen çok taraflı iletişim denklemine ayak uydurması açısından oldukça zor görünse de imkansız değildir.