Savunma Mekanizmaları: Bilinçdışımız Bizi Kandırıyor mu Koruyor mu?
Freud'un Psikanalitik kuramda açıkladığı savunma mekanizmaları nedir?
Savunma mekanizmaları, kaygımızı azaltmak amacıyla gerçeklik algımızı çarpıtarak oluşurlar. Aslında ilk bakışta koruyucu olarak görünseler de aşırı kullanım durumlarında kişinin gerçeklik algısını büyük bir oranda kaybetmesine neden olabilirler ve kendimizi kaygı verici durumlardan koruduğumuzu sanarken kendimize ve insanlarla olan ilişkilerimize zarar verebiliriz. Bu yazımızda ise Freud’un psikanalitik kuramında bahsettiği temel savunma mekanizmalarından birkaçını açıklayacağız:
Bastırma:
Bastırma davranışı direkt olarak kaygıdan kaçınmayla olur. Kişi yaşadığı olumsuz duyguları ve olayları tamamen görmezden gelerek varlığını unutur. Anna Freud tarafından “güdülenmiş unutma” olarak da adlandırılır.
Yansıtma:
Bu savunma mekanizmasında, kişiler kendilerinde kabul edemedikleri davranışları ve düşünceleri başka insanlara atfederler. Yansıtma tek başına kullanılmaz çoğunlukla bastırmayla birlikte kullanılır. Örneğin; ders çalışmadığı için sınavdan düşük alan bir öğrenci, ders çalışmadığı gerçeğini unutarak kendini iyi hissetmek için soruları veya öğretmeni suçlayabilir.
Yer Değiştirme:
Yer değiştirme davranışı içgüdüsel dürtülerin herhangi bir kişiye veya nesneye yönlendirilmesiyle yapılır. Kişinin iç dünyasında kabul edemediği kaygıları kabul edilmesi daha kolay kaygı yaratacak şekilde dışarı yöneltmesi. Örneğin; iş yerinde patronundan zorbalık gören ve tepki gösteremeyen kişinin evde çocuğuna çıkışması.
Rasyonelleştirme (Akla Uygunlaştırma):
Kişinin kendisinde kabul edemediği davranışları, benlik saygısını korumak amacıyla mantıklı görünen açıklamalarla ifade etmesi. Eşeğinden düştüğünde “düşmesem de inecektim” diyerek insanların ona gülmesini engelleyen Nasreddin Hoca örnek verilebilir.
Gerileme:
Psikanalitik kurama göre kişiler, kaygı verici durumlar karşısında kendini en güvende hissettikleri ilk zamanlara dönüş yaparlar. Gerileme davranışı da çoğunlukla kişilerin olduğu yaştan daha küçük biri gibi davranmasıyla olur. Sevgilisinden ilgi görmeyince bebek taklidi yapanlar, istediği olmayınca dövüne dövüne ısrar edenler, kardeşi olunca bebek taklidi yapan küçük çocuklar örnek verilebilir.