Şifalanmak İçin Şifa Dağıtmak

Yaralı Şifacı: Bir Nevi Kurtarıcı Kompleksi Mi?

İnsan psikolojisinin derinliklerinde, başkalarına yardım etme arzusu ve kendi yaralarımızla yüzleşme süreci sıkça iç içe geçer. Bu dinamik, yaralı şifacı ve kurtarıcı kompleksi gibi psikolojik kavramlar aracılığıyla ifade edilir. Bu kavramların birleşimi, insanın iyileşme ve yardım etme motivasyonlarını daha iyi anlamamızı sağlar. Bu iki kavramın benzeştiği ve farklılaştığı birtakım noktalar vardır. 

 

Yaralı Şifacı

Yunan mitolojisinde Chiron’un hikayesinden yola çıkılarak oluşturulan bu kavram; ruhu ya da bedeni fark etmeksizin yara almış birinin diğer yaralı insanlara şifa dağıtma konusunda daha başarılı olacağını savunur. Bu kavramı analitik psikolojinin kurucusu Carl Jung ortaya atmıştır. İnsan içgüdülerinin analitik psikolojideki karşılığı olan arketiplerden biridir.

Chiron, yasak aşkın meyvesi olan bir çocuktur ve fiziksel görünüşü nedeniyle doğduğu gün annesi tarafından reddedilmiştir. Bu reddediliş onun aldığı ilk yaradır.                                                      

Apollo ve Artemis tarafından büyütülen Chiron, şifa, müzik, avcılık, jimnastik ve savaş sanatları gibi birçok alanda ustalaşmıştır. Bu yetenekleri nedeniyle, pek çok kahramanın, tanrının ve tanrıçanın öğretmeni olmuştur.

Öğrencilerinden Herkül’ün bir eğitim sırasında yanlışlıkla onu zehirli bir okla vurmasıyla ruhundaki yara bedenine de taşınmış olur. Ölümsüz olduğundan dolayı bu acıyı ebediyen çekmeye mecbur kalır. Tıp alanındaki yeteneklerini kullanarak kendini iyileştirmeye çalışsa da terzinin kendi söküğünü dikememesi misali bu çabalarının meyveleri olan ilaçlar kendisi dışında tüm kahramanlara şifa verir.

Hikâyenin sonunda Chiron artık çektiği acıya dayanamaz hale gelir ve Zeus’tan onu gökyüzüne taşımasını ister. Zeus ise ölümlü bir varlıkla yer değiştirmesi şartıyla bunu kabul eder. Chiron ise Prometheus ile yer değiştirerek yaşamına son verir.

Platon bu kavramı empati ve dayanışma kavramlarıyla pekiştirir. Yaralı şifacıların empati duygusunu yoğun bir şekilde hissettiklerini ve bu hissin de onları şifa dağıtmaya teşvik ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Yaralı şifacılar kendi iyileşme süreçlerini sağlıklı biçimde tamamlamış ve benzer süreçlerden geçmekte olan insanlara yol gösterme motivasyonu içindedirler. Yardım ederken kendi önceliklerini ihmal etmeme dengesine dikkat ederler.

 

 Kahraman Kompleksi

Bir diğer adıyla Mesih kompleksi ise insanlara yardım etme ve onları kurtarma zorunluluğu hisseden bireyleri tanımlar. Bu kişiler kendi acılarını göz ardı ederek ve iyileşmelerine odaklanmayı reddederek ihtiyaçları olsun ya da olmasın herkese yardım etmeye çalışırlar. Yani aslında kendi sorunlarından kaçmak için bu yolu tercih ederler.

Birey, bugün veya gelecekte kurtarıcı olduğu inancına sahiptir. Bu kompleks en çok bipolar bozukluk ve şizofreniden mustarip hastalarda bildirilmektedir. Kişi, iyileştirmeye çalıştığı bireyin kişisel sınırlarına saygı duymayabilir ve onun yeteneklerini göz ardı eder.

 

İki Kavram Arasındaki Farklılıklar ve Benzerlikler

Yaralı şifacılar kendi iyileşme süreçlerini tamamlamalarının ardından insanlara şifa dağıtırken kompleksli kişiler bu süreci tamamlamadan kurtarıcı rolüne bürünürler. Bu, iki kavram arasında motivasyon kaynaklarıyla beraber en temel farktır. Kişisel sınırlara saygı ve yardım edilen kişinin yetenek ve yetkinliklerinin göz ardı edilip edilmeme durumları da farklara dahildir. Yani kendini kurtarıcılığa adayan kişiler, insanların onlardan yardım isteyip istemediklerini umursamazken şifacılar sınırlara daha saygılıdır ve karşı tarafa alan tanıdıkları bir yol izlerler. Kurtarıcıların amaçları esasında kişileri kontrol altına almak da olabilir.

Şifacılar bu durumdan dolayı tükenme yaşamazken kurtarıcı kompleksi uzun vadede kişiyi tatminsizlik ve tükenmişliğe sürükleyebilir.

Öte yandan iki tarafın da bunu aslında kendilerine de yaptıkları bir yardım olarak görmeleri onları birleştiren bir noktadır. Tükenmişlik konusunda iki kavram arasında farktan bahsedilmiş olsa da Chiron’un hikayesinin sonunda olduğu gibi yaralı şifacıların da tükenmeseler bile belli sınırları olabilir. Her yolculuğun varılması gereken bir sonu olmak zorunda olmasa da bu durumu sonsuza kadar sürdürmek pek de mümkün değildir.

 

 Peki Yaralı Şifacı Başlangıç Seviyesinde Bir Kurtarıcı Kompleksine Sahip Midir?

Başlangıç seviyesinde bir yaralı şifacı, henüz kendi yaralarıyla tam anlamıyla yüzleşmemiş ve iyileşme sürecini tamamlamamış olabilir. Bu durumda, yardım etme motivasyonları ve yaklaşımları kurtarıcı kompleksi ile benzerlik gösterebilir.

Ancak zamanla ve kendi iyileşme süreçlerinden geçtikçe, yaralı şifacılar daha sağlıklı bir yardım etme kapasitesine sahip olabilirler. Bu süreçte kurtarıcı kompleksinin sağlıksız dinamiklerinden uzaklaşarak, daha dengeli ve empatik bir yaklaşım geliştirebilirler.

Sonuç olarak, yaralı şifacının başlangıç seviyesinde bir kurtarıcı kompleksi yaşaması mümkündür, ancak kendi iyileşme süreçlerini tamamladıkça bu iki kavram arasındaki farklar belirginleşir. Yaralı şifacılar, sağlıklı bir empati ve anlayış geliştirirken, kurtarıcı kompleksi olan kişiler genellikle kendi duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarına aşırı derecede bağımlı hale gelebilirler.

Hayatın her anında olduğu gibi empati ve yardımlaşma konularında da dengeyi korumanın önemi tartışılmaz bir gerçektir. Yardım etmek için uzattığımız elimizi kendimizden sakınmamak, bedenimiz kadar ruhumuzu da şifalandırmak mühimdir.