Sınırlarımızı dış tehtidlere karşı korumak

Sizi siz yapan şeyler nelerdir? Onlardan vazgeçmeniz istense vazgeçer miydiniz? Hayırsa sınırlarınızı biliyorsunuz.

Sınırlar denilince ilk akla gelen bir ülkenin siyasi sınırları oluyor. Toprak bütünlüğünü tehtid eden düşmanlarla karşılaşılınca doğal olarak savunmaya geçilir. Böylece o toprak parçasının varlığının devam etmesi amaçlanır. Bu anlamdaki savunmayı zaten çocukluğumuzdan beri öğreniyoruz. Ancak bize hayatımız boyunca öğretilmeyen bir "sınırları koruma" şekli var. O da duygusal ve psikolojik bütünlüğümüzü korumaktır. Örnek vermek gerekirse; ki gerekir, bir konuda üzülüp incinince abartmamamız(!) söylendiğinde hislerimize karşı çıkmak yerine onları olduğu gibi kabul etmeliyiz. Başkasına kabul ettirmeye gerek yoktur çünkü ancak bu sayede bir sorun varsa hakkında gereken yapılabilir.



Sürekli susturulan insan olumsuz duyguları içine hapseder ve ruh sağlığı bozulur. Bu yüzden size doğru gelmese bile biri sizin elinizden incindiğini söylüyorsa kulak verin, o kişi için ne yapabileceğinizi sorun. Eleştiri aldığınızda hemen kendinizi savunmaya geçmeyin, sadece anlamaya çalışın. Zaten hatalı olmadığınızı düşünüyorsanız kimse bunu tersine çeviremez, alacağınız tepkilerden korkmayın. Asıl bu konuda bir şey yapmaktan çekinirseniz daha fazla sıkıntıyla karşılaşırsınız. Bir problem varsa ortada, konuşulmalı, doğru bir üslubla ifade edilmeli. Duygular kıymetlidir, umursamamaya gelmez. Bazen tehlikeli olabilirler. Kendimizi mutlu etmenin en önemli yoludur bu anlamdaki sınırları korumak.


Bir başka sınırları koruyamama durumu da "Hayır" diyememektir. Bir misafirlikte doyduktan sonra zorla yedirilmeye çalışılan sarmaya, toksik ilişki içinde olduğunuz sevgilinin size uygun olmayan isteklerine, sürekli olumsuz eleştiri yapan çocukluk arkadaşınıza, dini hassasiyetinize aykırı tekliflere ve bunun gibi her türlü durumda kararlılıkla "Hayır" demeliyiz. Bizi biz yapan şeylerden taviz verdikçe kendimize düşman oluruz. Keyfimiz kaçar, yalnız kalmaktan bile kaçınır oluruz, pişmanlıkla dolu bir hayata mahkum oluruz. Daha sayayım mı? Reddedebilmek, oldukça önemli anlayacağınız üzere.

Eğer kötü hissediyorsak ve bu his zaman içinde şevkimizi kıran bir karabulut haline gelmişse sınırlarımızı iyi koruyor muyuz diye bir bakmalıyız. Büyük ihtimalle benliğimize yeterince saygı duyamadığımız bir konu vardır. Tespit yapıldıktan sonrası kolaydır. Düşmanı yenip sınırlarınızdan uzaklaştırırsınız. Özgür olmak için savaşırsınız. Nedir özgürlük? İlkeleri doğrultusunda karar alabilmek değil midir? Öyleyse sınırlarımız içinde özgür yaşamak için sürekli olarak topraklarımızı korumalıyız. Verdiğiniz savaşı tarih kaydeder, yılın her o günü geldiğinde zaferinizi coşkuyla kutlarsınız. Tıpkı tarihi kutlamalarımız gibi. Nice bağımsız günlere.