Siyasal Kültür Nedir?

Siyaset bilimi içerisinde önemli bir yeri olan siyasal kültüre dair kısa ve bilgilendirici bir içerik hazırladım. Herkekese iyi okumalar.

 Siyasal kültür, bir ülkenin siyasetle ilişkisini ve siyasi davranışlarını açıklamak için kullanılan bir terimdir. Bu düşünceye göre her ülke, gelenek ve göreneklerine riayet ettiği milli kültürler gibi, kendisine has bir siyasi kültüre de sahiptir. Ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, ülkelerin tarihleri ve dinleri, siyasi davranışlarına ait kültürün oluşmsında çok büyük öneme sahiptir. Kısacası, bir ülkenin siyasi kültürünü aslında o ülkenin sahip olduğu refah seviyesi ile tarihsel ve kültürel arka planı oluşturuyor diyebiliriz. Bununla beraber, siyasal kültürün aslında o ülkenin siyasi hafızasının eseri olduğunu da söyleyebilmemiz mümkündür. Çünkü vatandaşların siyasi karar ve tutumlarında, ülkelerinin yaşamış olduğu siyasi geçmiş ve bu geçmişin bıraktığı hatıralar da önemli rol oynamaktadır. Örneğin, yüzyıllardır otokratik rejimlerle yönetilen Irak gibi Orta Doğu ülkelerinde demokrasi, siyasal kültürlerinde böyle bir kavramın ve geleneğin eksik olması sebebiyle tutunmayı halen başaramamıştır. Son olarak bu kavram üzerine detaylı çalışmalar yapmış olan Sidney Verba ise siyasal kültürü, "siyasi eylemin gerçekleştiği durumu tanımlayan ampirik inançlar, anlamlı semboller ve değerler sistemi” şeklinde tanımlamıştır.

 Az önce yukarıda da bahsedilen Sidney Verba, Gabriel Almond ile beraber konuyla alakalı öncü bir çalışmaya imza attılar. 1959-1960 yıllarında 5 ülkeden yaklaşık 1000 kişiyle görüşen araştırmacılar, üç ayrı genel siyasi kültürün olduğunu ve her ülkenin, bu üç ayrı türün karışımı, kendilerine has bir siyasi kültüre sahip olduğunu öne sürdüler. Araştırmacılar, bahsi geçen siyasi kültür türlerini katılımcı (participant) özne (subject) ve dar görüşlü (parochial) şeklinde adlandırdılar.

Katılımcı siyasal kültürde, (Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere) insanların siyasete katılımı bir vatandaşlık görevi olarak görmektedirler. Bundan dolayı, vatandaşlar; ülkelerinin siyaset sisteminden memnundurlar ve siyaset sistemi hakkında tartışmaya da her zaman açıktırlar. Bu siyasi kültürde, vatandaşlar; ülkelerinin siyasetini etkileyebileceklerine inanmaktadırlar, bundan dolayı karşılaştıkları herhangi bir adaletsizlik durumunda protesto düzenlemek gibi yöntemlere başvurarak, durumu düzeltmeye çalışırlar. Siyasi tartışmalara ve siyasetin kendisine katılım konusunda katılımcı siaysi kültür içindeki vatandaşlar her zaman aktift rol alarak bunun daha da yaygınlaştırılması gerektiğini öne sürerler. Almond ve Verba’ya göre katılımcı siyasi kültür, demokrasiyi sürdürmek için gerekli ideal zemini oluşturmaktadır.

Araştırmanın yapıldığı yıllarda İtalya ve Batı Almanya’da hakim olan özne siyasal kültürü, katılımcı siyasal kültürden daha az demokratik olmakla beraber, insanların bir önceki siyasal kültüre kıyasla, siyaset içerisinde daha az yer aldığı, ülke siyasetini etkilemek konusunda daha az etkili olduklarını düşündükleri bir kültürdür. Bu kültürde vatandaşlar her ne kadar siyasi anlamda çok etkili olduklarını düşünmeseler de, oy vermek gibi düşük seviye siyasi katılım faaliyetlerini yerine getirmektedirler. Ülkelerinin içinde bulundukları sisyasi koşulları beğenmeyen vatandaşlar, bu tarz konuları da tartışmaktan kendilerini rahatsız hissederler ve geri dururlar.

Dar görüşlü siyasi kültürde vatandaşların, politikaya ilgileri oldukça azdır. 1959-1960 yıllarında meksika’da hakim olan bu kültür, demokrasinin sağlanması için gereken koşulların en fazla yetersiz olduğu kültürdür. Bu kültüre sahip olan insanlar, politikaya olan etkilerinin hiçe yakın olduğunu düşündükleri için kendilerini oy vermekten bile geri tutmaktadırlar. Politika üzerinde hakim olan bu ilgisizlik yüzünden, vatandaşlar politikayla alakalı çok az bilgiye sahiptirler. Bundan dolayı politik kabileyetleri azdır ve gelişememeye mahkumdur. Bunların yanında vatandaşlar, kendilerini mevcut siyasi kurumlar karşısında oldukça güçsüz ve savunmasız hissetmektedirler.

 Sonuç olarak siyasal kültür, ülkelerin siyasi tutum ve davranışlarının hangi yönde olduğunu bizlere açıklayan ve siyaset bilimi içerisinde oldukça önemli yere sahip olan bir kavramdır. Bu konuda öncü çalışmayı yapan Almond ve Verba’nın araştırmalarına göre ise ülkeler üç temel siyasal kültüre sahiptir. Bunlar; demokratik bir kültür olan katılımcı kültür, daha az demokratik olmakla beraber hala insanların politikaya etkilerinin olduğu özne kültürü ve demokratik olmayan ve vatandaşları politikaya hiçbir şey katamadıkları dar görüşlü kültürdür.