Siyasi Bir Hiciv Dergisi: Markopaşa

Yazarlarımız hapiste değilken yayınlanır.

Markopaşa, 1946-1950 yıllarında Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Ali Nesin ve Mim Uykusuz tarafından yayınlanan bir siyasi hiciv dergisidir. İkinci Dünya Savaşı sonrası olan bu zaman diliminde Türkiye, siyasi olarak Amerika'nın olduğu batı bloğunun ve Sovyet Rusya'nın olduğu Doğu bloğunun ortasındaydı ve Türkiye ekonomik ve siyasi olarak batı bloğunu takip etti. Amerika, "Sovyet tehdidi altındaki" Türkiye'nin de aralarında olduğu ülkelere Truman Doktrini adı verilen ekonomik bir planla yaklaştı. Türkiye'nin demokrasiye geçişi Amerika'nın doktrinindeki Amerikanlaşma ve demokrasi koşulu ile başladı.

Bu dönemde Türkiye'de Sovyet taraflı, solcu sanatçılar hedeflenmiştir. Sabahattin Ali de bu sanatçılardan biriydi. Siyasi ortamı iyi okudu ve basında muhalif seslerin olmadığını gördü. Markopaşa o dönemin ihtiyacı olarak değerlendirilerek Markopaşa, Malumpaşa, Merhumpaşa, Ali Baba, Yedi Sekiz Paşa, Hür Markopaşa gibi çeşitli isimlerle yayımlanmıştır.

Markopaşa, sivri dilleri, zekice hazırlanmış esprileri ve siyasete sanatsal yaklaşımı nedeniyle döneminin en çok satan ve en nefret edilen gazetesi oldu. İktidar ve iktidar sahipleri ile bu boyutta dalga geçilmesi söz konusu güç sahiplerini şoka soktu, daha önce görülmemiş bir şeydi. Bundan dolayı 7-8 kere kapatılan dergi her seferinde geri dönüp eleştrilerini yapmaya devam etti, genellikle tek parti rejimini, ve faşistleri eleştirmişlerdir. Türk basınında ve siyasi alanda muhalefetin artmasında ve güçlenmesinde, halkın sesini halktan uzaklara ulaştırmada, halka onların yalnız olmadığını göstermekte, ve karşıt görüşlerin de var olduğunu sunmada Markopaşa'nın rolü çok büyük olmuştur.

Sabahattin Ali Markopaşa için yazmaktan, korkmadan konuşmadan vazgeçmemiş, milliyetçi bir saldırıda ölmeyi de göze almış ve öyle de olmuştur.


Markopaşa üstünde hüküm kurulmaya çalışılan medya, halk, düşünce özgürlüğü karşısında sessiz kalmamış ve bu yaklaşımı korkmadan eleştirmiştir. 70 yılda görüyoruz ki bu zihniyet bir adım atmamış aksine geriye doğru koşmuş ve hala da koşmaya devam ediyor. Hatta şu an bu tarz eleştiriler yapmanın sadece dergi kapanmasından daha kötü sonuçları olacağını da biliyoruz, gördük.

Ne kadar denerlerse denesinler her zaman susturulmayacak insanlar vardır ve susmayacaklar, susmayacağız.

Yazımı Sabahattin Ali'nin Markopaşa için yazdığı Lanet Olsun isimli yazısıyla bitirmek istiyorum.

Lânet Olsun.

Kendi menfaatlerini milletlerin menfaatinden üstün tutanlara, kendi hak edilmemiş ekmeklerini yiyebilmekte devam etmek için milletlerini kölelik zincirleri, cehalet karanlığı, korku uyuşukluğu içinde bırakmaya çabalayanlara lânet olsun... Hiçbir fikre inanmadıkları için fikirlere, insanı insan eden duygulara yabancı oldukları için insanlık sevgisine, herhangi bir şeyi bilip öğrenemeyecek kadar beyinsiz ve tembel oldukları için bilgiye ve kitaba düşman olanlara lânet olsun. Halkın arasına girecek, onlarla sarmaş dolaş olacak suratları olmadığı için halkı hor görenler, her zaman ve her yerde kendilerinden daha isabetli davranacak ehliyette olan halk kitlelerini ahmak bir koyun sürüsü, yahut düşüncesiz bir yığın sayanlara, halkın dostluğuna da, düşmanlığına da kulak asmayacak kadar gaflete düşenlere lânet olsun. İnsanların toplu halde yaşayabilmeleri için ilk şart olan hak ve adalet kaidelerini bile kendi iğrenç arzularına âlet ederek, aralarında yaşadıkları insan cemiyetini korkunç bir düzensizliğe sürüklemeye çalışanlara lânet olsun. Üzerinde yaşadıkları toprakları, boş lakırdı ve gösterişten ileri geçmeyen akılsız, bilgisiz tedbirler ve tedbirsizliklerle günden güne bakımsız, verimsiz, perişan bir toprak yığını haline getirenlere, o toprağın üstünde yaşayanları, oralarda eskiden insan gibi yaşamış olan milletin hatırası için yüz karası olacak kadar düşük seviyelere indirenlere lânet olsun. Kendilerini sattıkları devletin sözde dostluğunu kendi milletine mazur gösterebilmek için yurtlarına kavi ve korkunç düşmanlar icat edenlere ve memleketlerini yakın tehlikelere sokmak isteyenlere lânet olsun.

Sabahattin Ali,Markopaşa, (14), 10 Mart 1947