Sokak Köpekleri Yasası
Sokak köpekleri için hazırlanan yeni yasa halkta nasıl bir tepki uyandıracak?
Neyi Bekliyoruz?
Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan'ın kaleme aldığı yazıya göre Erdoğan, korunan barınaklar aracılığyla ivedilikle ele alınmasını sağladı. Bakan ve bürokratlarla yapılan toplantıda, Erdoğan, "Bu iş çığırından çıktı, neyi bekliyoruz? Bir an önce halledin artık" diyerek tepki gösterdi ve yasa için talimat verdi.
"Hayati Tehlike "
AK Parti kurmayları, bu düzenlemenin toplum sağlı ve güvenliği açısından zorulu olduğunu savunuyorlar. Parti yöneticileri, sokak köpeklerinin hayati tehlike oluşturduğunu ve mevcur kısırlaştırma programlarının yeterince etkili olmadığını belirtiyorlar.
Farklı Çözüm Önerileri
Mevcut yasa tasarısından bağımsız olarak konuya yönelik farklı çözüm önerileri de bulunuyor. Akıllı barınak sistemleri, konaklama olanaklarının genişletilmesi, büyük mera barınakları gibi hayvan popülasyonunun 'uyutma' seçeneği olmadan yaşam olanaklarının sağlanması bu önerilerin genel kapsamını oluşturuyor.
Araştırmacı Sinem Kızılaslan'ın 'taktiksel kentleşme' üzerine olan çalışması ise Türkiye'deki birçok belediyenin sokak hayvanlarının aşılanması ve kısırlaştırılması üzerine çalışmalarının kısıtlarına da değinerek, 'taktiksel kentleşme' konusuna odaklanıyor. Bu yöntem şehir halkının aktif katılımını ve sorunların tabandan çözülmesini teşvik ediyor.
Geçmişin Uygulamaları: Sürgün ve Kırım
1909'da İstanbul'da köpeklerden kurtulma kararı alındı ve köpekler sokaklardan toplandı. 1910'da karar resmileşti ve köpekler barakalara toplanarak günde bir ekmekle beslendi. Ancak barınaklar kısa sürede dayanılamaz hale geldi ve köpekler Sivriada'ya sürüldü. Binlerce köpek açlık,susuzluk ve birbirlerine saldırmaktan büyük acılar çekerek öldü.
Yasaya Yönelik Tepkiler
Hayvan hakları savunucuları yasa teklifine sert tepki gösteriyorlar. Veteriner Hekim Hande Mutlu'ya göre mevcut yasa tasarası, görevini yerine getiremeyen kamu kurum ve kuruluşları sebebiyle faturanın sahipsiz hayvanlara kesildiğini gösteriyor.
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nde çalışmalarıyla tanınan Avukat Yasemin Babayiğit ise yaptığı açıklamada 2004 yılında çıkan düzenlemenin yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden şikayet ediyor. Babayiğit; kırım politikası yerine konuya dair vicdanen çözümlerin kısırlaştırma seferberliklerinden geçtiğini ifade ediyor.