Sosyal Sınıf Nedir?

Sosyal sınıfın ne olduğuna dair sosyolojik bir değerlendirme.

Sosyolojide bulunan toplumsal tabakalaşma, eşitsizlik, sınıf ayrımı gibi kavramlar toplumdaki bireylerin veya bazı grupların arasındaki eşitsizlikleri, ayrıcalıkları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu eşitsizliğin kaynağı kişinin maddi durumu, geliri, eğitim durumu, yaşadığı toplum, bu toplumdaki değerler olabilir. Bazen de sadece belli hakları, ayrıcalıkları veya haksızlıkları kişi doğuştan edinmiş olabilir. Bu da yine yaşadığı toplumdaki durumla ilğilidir. Bazı toplumlarda cinsiyet, yaş, dil, din, ırk ve inançlar bile bu sınıfsal ayrıma sebep olmaktadır. Bu sınıf kavramı aslında çok uzun yıllar önce ortaya çıkmıştır ve geçmişten bugüne süregelmektedir. Sınıf sistemi, endüstriyel toplumların karakteristik gruplarıdır. Burada din ve geleneklerden çok makineleşme, üretim araçlarına sahiplik ve teknoloji önem kazanmaktadır. Toplumsal sınıf, endüstriyel toplumlarda defacto, kapalı değil, nispeten açık gruplardır. Sınıf konusunda son derece farklı görüşler ve eserler mevcuttur. Sınıf kavramı, insanların toplumsal ve ekonomik pozisyonlarına göre ister bu pozisyonun, mevkinin bilincinde olsun ister olmasın bölünmeleridir(Özkalp, 2018, s. 287).

Sınıflar sanayi devrimi öncesindeki toplumlarda bile mevcuttur. Fakat sanayi devrimi sonrası oluşan yeni toplum ile birlikte sınıf kavramı daha çok ortaya çıkmaya başlamıştır. Max Weber'e göre sınıflar, herhangi bir sosyal topluluktan toplumsal eylemler itibariyle ayrışmaktadır. Weber, bir sınıfın var olabilmesi için, bir grup insanın yaşam olanaklarının nedensel unsurunun ortak olması, bu unsurun, mal sahibi olmak ve gelir elde etmek gibi iktisadi çıkarlarca temsil edilmesi ve yine bu unsurun, meta ve işgücü piyasalarının koşullarında izlerinin olması gerektiğini vurgulamıştır. Özet olarak sınıf konumu 'Kişilerin mal, yaşam koşulları ve kişisel yaşantılar için sahip oldukları çeşitli olanaklar' anlamına gelmektedir(Başaran, 2017, s. 217). Sınıf kavramı geçmişten beri varolmaktadır ve günümüzde de bulunmaktadır.

Sanayileşmiş ve ekonomik olarak gelişmiş toplumlarda genellikle üç sosyal sınıftan söz etmek mümkündür. Üst Sınıf; gayrimenkul ve menkul sahipliği, işveren, sanayici veya üst düzey yönetici konumunda toplumda kaynaklara sahip veya kontrol edebilen grup, orta sınıf; beyaz yakalı, masa başı iş yapan konumunda çalışanlar, profesyonel mesleklere sahip olanlar, devlet görevlileri, alt sınıf; mavi yakalı, genellikle imalatta çalışan işçiler, el emeği ile çalışanlar, devlet görevinde daha alt ücretli işlerde çalışanlar(Kalaycıoğlu, 2018). Bu sınıflar haricinde bir de köyde yaşayan, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan insanlar bulunmaktadır. Bu sınıflar isim olarak değişse de hep hayatımızda olmaya devam edecektir. Sınıflar arası geçiş de olsa, yani kişi orta sınıftan üst sınıfa da yükselse yerine yeni kişiler geleceği için yine orta sınıf ve alt sınıf varolmaya devam edecektir.

Kaynakça

Başaran, A. (2017). SINIF KAVRAMININ KÖKENİ VE POLİTİK EKONOMİK. POLİTİK EKONOMİK KURAM, 217.

Kalaycıoğlu, S. (2018). Toplumsan Tabakalaşma ve Eşitsizlik. S. Kalaycıoğlu içinde, Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar (s. 136). Eskişehir.

Özkalp, E. (2018). Toplumsal Tabakalaşma. E. Özkalp içinde, Sosyolojiye Giriş (s. 287).