Max Weber ve Toplumsal Tabakalaşma 

Alman sosyolog Max Weber'in toplumsal tabakalaşma hakkındaki görüşü hakkında kısa bir değerlendirme.

Sosyolojinin önemli alt disiplinlerinden biri olan toplumsal eşitsizlik ve tabakalaşmanın gelişimesinde Max Weber’in görüşlerinin önemi büyüktür. Tabakalaşma, toplumsal yapı ve değişim mekanizmasının anlaşılmasında hayati öneme sahip olan sosyolojik bir gerçekliktir. Toplumsal yapı ve değişim mekanizmasının anlaşılmasında hayati öneme sahip olan tabakalaşma sistemini çeşitli değişkenlere göre incelemek mümkündür. Genel olarak toplumsal tabakalaşma; otorite, prestij, statü ve güce göre nüfusun farklılaşmasının hiyerarşik olarak sınırlanması şeklinde düşünülebilir. İki farklı tabakalaşma sistemi bulunmaktadır. Bunlardan, kölelik, kast ve zümre tipi kapalı tabakalaşmayı, sınıf ve statü tipi de açık tabakalaşmayı oluşturmaktadır. 

Weber’e göre güç önemlidir. Weber gücü şöyle tanımlamaktadır:  "Genelde, güç denince bir ya da birden fazla kişinin bir toplumsal eylem içinde, o eyleme katılan başkalarının direnişine karşında olsa, kendi iradelerini gerçekleştirme şansı anlaşılır". Weber için güç kendi başına bir değer ifade eder ve güç, toplumun farklı boyutlarında mevcuttur. Bütün tabakalaşma sisteminin ekonomik, sosyal ve politik çemberlerinde güçle bir ilintinin olduğunun altını çizer. Bir başka anlatımla sınıflar (ekonomik), statü grupları (sosyal) ve partiler (politik) bir topluluk içindeki güç dağılımıyla ilgili olgulardır. Weber, üç tane tabakalaşma tipi önermektedir. Bunlar: toplumsal sınıflar hiyerarşisi, sınıflar hiyerarşisi ve güçler hiyerarşisidir. Weber’e göre sınıflar, ekonomik gücün ürünüdür. Ekonomik çıkarları ve güçleri benzer olan gruplar Weber’e göre sınıfları oluştururlar ve bu insanlar aynı toplumsal sınıfa dahil olurlar.

Weberin üzerinde durduğu bir başka kavramlar da statü, şeref ve yaşam biçimleridir. Weber’e göre statü grupları benzer bir yaşam biçimi olan ve aynı saygınlık grubunda olan insanların birleşmesi ile oluşur. Weber için sınıf ve statü arasında benzer bir ilişki vardır ama aynı değildir. Sınıf kavramı insanlar arasındaki ilşkileri , daha çok meta üretimindeki durumlarına göreli olarak kapsar. Statü grupları ise, insanlar arasındaki ilişkileri, daha çok mal tüketimi açısından sınıflandırır. Weberin önerdiği bir diğer tabakalaşma ise, toplumdaki güç ilişkisine dayanmaktadır. Weber’e göre toplumlar sanayileşip, karmaşık hale geldikçe bunları çalıştırıp yönetecek bir güç gerekmektedir. Bu güç de devlettir. Weber için güç bürokratik ve önemli mevkilerde yer almaktır. Böylece Weber, toplumsal tabakalaşma sisteminde üç farklı hiyerarşinin olduğunu söylemektedir. Bunlar; ekonomik, statü ve güç hiyerarşileridir.