Suskunluk Sarmalı ve Medya

Medyanın Dışlanma Korkusu Üzerindeki Rolü

Suskunluk Sarmalı, 1974 yılında Alman Siyaset Bilimci Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirilen bir kitle iletişim teorisidir. Teori, toplumdan dışlanma korkusu sebebiyle düşünceyi açıklama özgürlüğünün kullanılamaması üzerine kuruludur. Bir kişinin veya grubun fikirleri, genelgeçer görüşlerle uyuşmuyorsa fikir sahipleri, düşüncelerini ifade etme konusunda çoğu zaman çekimser ve isteksiz davranır.

Suskunluk Sarmalı teorisi, temel varsayımları ve hipotezleriyle insanların sosyal izolasyondan korktuğu görüşünün üzerinde durur. Toplum, uygunsuz konuşma ya da davranışları sosyal izolasyonla cezalandırma eğiliminde olduğundan dolayı azınlıkların, çoğunluğun görüşlerine boyun eğmeye zorlandığını belirtir. İnsanlar, görüşlerinin etkisini yitirdiğini fark ettiklerinde susma eğiliminde olurlar. Bu durum, ilgili görüşü savunanların daha küçük görünmesine yol açar ve giderek daha fazla destekçisinin sessizleşmesine neden olur, işte sarmal süreç tam olarak bu noktada ortaya çıkar. Sürecin sonunda yalnızca çok az sayıda insan azınlık görüşünü savunmaya devam eder.

Medyanın Rolü

Teoride önemli bir yere sahip olan medya, görüşleri şekillendirme gücünü elinde bulundurur. Medya sadece bilgi vermez, aynı zamanda kamuoyu oluşmasını da sağlar; bu durum, insanların fikirlerini ifade etme biçimlerini ve suskunluk sarmalının işleyişini etkileyebilir. Medya, gündem belirleme işleviyle belirli görüş ve konuları ön plana çıkarır, bu da karşıt görüştekilerin kendilerini azınlık olarak görerek sessizleşmesine yol açar. Bu süreç, medyada temsil edilmeyen görüşlerin dışlanması ve daha da aykırı hale getirilmesi yoluyla desteklenir.

Suskunluk sarmalı teorisi, medya ve toplum ilişkisini anlamada önemli bir rol oynar. Medyanın çoğunluk görüşünü güçlendirip azınlıkların görüşlerini oyun dışı bırakmasına karşın dijitalleşen dünyada sosyal medyanın sunduğu özgür ifade alanı ve anonimlik, bu süreci yeniden şekillendirerek daha farklı dinamikler yaratmaktadır. Sonuç olarak suskunluk sarmalı, toplumsal görüşlerin şekillenmesinde medyanın bireylerle olan ilişkisini gözler önüne sererken gelecekteki geçerliliği bakımından inceleme konusu olmaktadır.