Tanrı'nın Var Olabileceği İhtimali?

Mantıksal açıdan insanoğlunun oluşumunda yukarıdan gelen bir el mi var yoksa tesadüf mü? Subjektif olarak fikirlerimi belirttim.

Değerli okurlar, şimdi sizlere açıklamak istediğim bir konu var. Sizlere Tanrı'nın var olabileceğini kanıtlayabileceğimi söylesem bana inanır mıydınız? Var olduğunu değil, OLABİLECEĞİNİ. Keza var olduğu zaten kanıtlanamıyor (dinsel açı dışında). Fakat olabileceği... İşte onu kanıtlayabileceğimi düşünüyorum. Bu belki bilimsel bir kanıt olmayacaktır fakat, emin olunuz ki, birazcık mantıklı düşününce aslında söylediklerimin bilimle-mantıkla ters düşen bir durumda olmadığını göreceksiniz. Yine de burada görmüş olduğunuz fikirler subjektiftir ve yanılıyor olma ihtimalimi de söylemek isterim. Bu, ölümüne savunduğun bir fikir-iddia değil, yalnızca aklımdaki bir düşüncedir. Belirtmek isterim.

Ateistlerin de kendince sebepleri var, Tanrı'nın varlığına inananların da kendince delilleri var. Fakat buradaki asıl soru, Tanrı'nın var olabileceği ihtimali sorusudur. Farz edin ki, yıl 4000 ve robotlar insan ırkını yok etmiş. Hatta öyle ki, artık robotları insanlar değil, yine robotlar yapıyor-oluşturuyor. Zaten günümüz bilim insanlarının en çok korktuğu durumlardan birisi de bu değil midir? Yapay zekanın insan zekasını yok edeceğine inanan birçok bilim insanı vardır ki buna inanmak için de birçok sebepleri vardır. Peki robotların oluşturucu-yapıcısı-yaratıcısı kimdi? Biz insanoğlu. Ve onlar da günün birinde bizi yok edip, kendi kendilerine oluştuklarını iddia edemez mi? Gayet edebilirler. Yani, kendi yaratıcısını öldürmüş, yok etmiş bir robot ırkı, insanoğlunu yaratıcısı olarak kabul eder miydi? Elbette etmeyeceklerdir (Hala mantıksal olarak inkar edilebilir örnekler üzerinden gitmiyorum, mantıklı bir yoldan seçimler yapacak olursak, bu seçimlerin ihtimaller arasında en yüksek seviyede olduklarını görmek mümkündür. Fakat, kesin değildir.)
Peki ya biz de öyleysek?

En başta belirtmek isterim ki, ateist bir insana dinler üzerinden Tanrı var açıklaması yapmak mantıklı değildir. Zira o insan, bir yaratıcıyı kabul etmiyor ki ki Tanrı'ların gönderdiği söylenilen kitaplara inansın. Ateist bir insanı Tanrı'nın var olacağına ikna etmeye çalışmak yerine, var olabileceğini iddia etmek, daha güzel bir yol diye düşünmekteyim.

Ya biz insanoğlu, bizden üstün bir varlığı (uzaylı, Tanrı, Tanrılar, simülasyon vb) öldürüp, kendi kendimize oluştuğumuza inanıyorsak? Sizlere burada bir yaratıcıdan da bahsetmiyorum. Dinlerdeki Tanrılardan hiç bahsetmiyorum. Buradaki konu, insanoğlunun kendi kendine mi yoksa bir güç tarafından oluşturulduğu mu sorusuna cevap almak. Bu ilk maddeydi. Şimdi düşünün ki, insanoğlu hep var diyenler bulunmaktadır. Bunu savunan düşünce kesinlikle yanlıştır. İnsanoğlu en başından beri var olamaz. Bu evrenin bir sonu var. Dünyanın da, yani yaşadığımız yerin, bir başlangıcı var. Sonu olanın başlangıcı olmak zorundadır. Yani insanoğlunun eğer sonu varsa (ki evrenin sonu var), başlangıcı da var demektir. Yani, bu insanoğlu her daim vardı iddiası her türlü çürümüş bulunmaktadır.

Maymundan da türemiş olabiliriz veya büyük dinlerde söylendiği gibi Adem'de geliyor olabiliriz. Fakat her halükarda, bu dünya ilk oluştuğunda biz burada yoktuk. Bir şekilde oluşmuş, mikroorganizmalar bir araya gelmiş, büyük patlama olmuş vs. (biyolojik terimlerine çok fazla inmiyorum) ve biz insanoğlu, tesadüfen oluşmuşuz öyle mi? HAH! Kusura bakmayın fakat bu düşünceyi savunmak bana birazcık gülünç gelmekte. Milyonlarca, katrilyonlarca hücre uyum içerisinde çalışıyor bir insan vücudunda. Hadi bir insan bütün o tesadüfleri yakaladı, bütün o ince uyumu yakaladı tesadüfen diyelim. İkinci insan da mı yakaladı? Hem de aynı dönemde? Kusura bakmayın fakat bir-birden çok yaratıcıya inanmak burada çok daha makuldür. İnsanoğlunun kendiliğinden oluşma ihtimali, üst düzey teknolojiye sahip uzaylılar tarafından veyahut dinlerdeki Tanrılar-Tanrı tarafından yaratılma ihtimaline oranla çok daha düşüktür. Eğer olaylara ihtimaller ve mantıksal çerçeveden yaklaşacak olursak, insanoğlunu yaratanın olduğuna inanmak mantıklıdır ve buradan kesin bir kanıta ulaşamıyoruz hiçbir türlü. Yalnızca ulaşabildiğimiz tek nokta Tanrı'nın var OLABİLECEĞİ ihtimalidir.