Tanzimat Dönemi Romanı ile Servet-i Fünun Dönemi Romanının Aile ve Kadın Bağlamında Yorumlanması

Tanzimat'ta ve Servet-i Fünun Dönemi'nde kadın...

Bu yazımda Tanzimat romanındaki Türk aile tipi, kadın kavramları ile Servet-i Fünun romanı aile tipi ve kadınını karşılaştıracağız. Her edebi dönemde olduğu gibi bu iki dönemde de değişimler, gelişmeler vardır. Tanzimat dönemi, Türk toplumunda her alanda köklü değişikliklerin yaşandığı sancılı bir dönemdir. Türk modernleşmesinin resmen başlaması, bireylerin birey olarak haklarını aramaları, vatan, millet, hürriyet gibi kavramların dillerde ve edebiyatta dolaşması halkı adaptasyon sürecine sokmuştur. Yine bu dönemde Batı’yı takibe yoğunlaşan Türk milleti kendi kültürel mirasını ve Batı’dan gördüklerini sentezleme çabasına girmiştir. Bu dönemde ulaşılmaya çalışılan bir aydın tipi meydana gelmiştir ki romanlarda da bu göze çarpmaktadır. Yazarın toplumdan kopamayacağını ve toplumu yönlendirmede büyük etkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Görücü usulü evliliğin yoğun olduğu bu dönemde yazarlar bu durumun sakıncalarını konu edinen yazılar kaleme almış, toplumu düştüğü bu hatadan kurtarmaya çalışmıştır. Genel manada görücü usulü evliliğin oluşturduğu kaotik ortam okuyucuya aktarılmıştır. Özellikle Ahmet Mithat görücü usulü evliliğe karşıdır. Bu duruma çözümü dinin izin verdiği ölçüde iki tarafın görüşmesi, tanışması olarak sunmuştur. Yine bu dönemde evlilik konusuna yakından bakarsak ideal erkek eğitimli bir kadınla evlenmek ister, öyle bir kadın bulamazsa yabancı bir kadınla evlenir. Bu dönemin romanlarında kadın profili iyi huylu, ağırbaşlı, güzel, itaatkar ve iffetli kadındır. Kadının namus konusu sıkça vurgulanır. Kadın bu dönemde dönemin şartlarının getirisiyle hak arayışındadır.

Servet-i Fünun döneminde baskıdan dolayı yazarlar toplumla ilgilenmeyip bireyi ve bireyin psikolojisini ele almıştır. Hem Osmanlı kültürünü ufak hareketlerinde yaşatan hem de Batılı anlamda bir yaşayışa uyum sağlamış, zıt değerlerin birlikte var olduğu bir aile yapısı görmekteyiz. Kadın artık ne istediğini bilir, kendi ayakları üzerinde durur, kendini yetiştirmiştir.  Tanzimat’ta cariye olan ya da erkek tarafından seçilen kadın yerini erkek karşısında iddialı, Avrupai kadın tipine bırakmıştır. Tanzimat’ta kadınların çeşitli sosyal konularda hak arayışında olduklarından bahsetmiştik. Bu dönemde kadının hak arayışı duygusal manadadır. Erkek tarafından anlaşılmak, sevilmek, ilgi görmek ister. Sosyal çevreden uzakta yazılan eserler olduklarından bu tür konularda romanda bir hak arayışı ya da bir gönderme göremeyiz. Genelde salon hayatı yaşayan kadınlar, aileler ya da ahlaki açıdan tökezlemeler yaşayan Türk halkı bu dönem romanlarına konu olmuştur.

Özetleyecek olursak Tanzimat döneminde, gelen yeniliklere uyum sağlamaya çalışan kadın ve aile yaşamı, görücü usulü evliliğin zararları gibi konular işlenmiş kadın erkek tarafından seçilen olarak lanse edilmiştir. Servet-i Fünun dönemine baktığımızda çevreye ayak uyduramayıp ahlaki çöküşler yaşayan aileler, başarısız olunan aşklar romanlarda işlenen bireysel konulardır. Yine bu dönemde kadın; diğer döneme göre daha sağlıklı kararlar alabilen, ne istediğini bilen bir tip olarak karşımıza çıkar.