Toplanın Siyah Feminizm Üzerine Konuşmamız Gerekiyor!
Geldiğimiz yer fark etmeksizin tüm kadınlar için eşitlik.
Siyah Feminizm nedir? Türkiye'de incelememizin önemi nedir ve Siyah Feminizm'i anlamak bize neler kazandırır? Bugün bunları konuşalım ve sorgulayalım istiyorum. Belki bakış açımız değişir, bakıp göremediklerimizin farkına varabiliriz.
Siyah feminizm denince akla ilk gelen isimlerden biri şüphesiz Bell Hooks. Ünlü kitaplarından biri "Feminizm Herkes İçindir" dünya çapında feminizmin anlaşılması için dili en sade, en güzel kitaplardan biri. Giriş bölümünde feminizmin hem kadın erkek eşitsizliğine hem de ataerkilliğin erkeklere yüklediği ağırlığa iyi geleceğini söylüyor. Bu yüzden feminizmin herkes için gerekli olduğunu vurguluyor. Feminizm hem kadınlar hem erkekler için gerekliyken renk ayrımı ne kadar saçma, siyah feminizm neden bu kadar önemli diyenleriniz olabilir. Bu yüzden siyah feminizmi en yalın hâliyle özetlemek isterim.
Siyah feminizm; siyah kadınların hem erkeklerle verdiği cinsiyet eşitliği mücadelesini hem de beyaz kadınlar tarafından dışlanmaya karşı verdikleri mücadeleyi ifade eder. Bu yüzden Türkiye'de de incelenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de siyah kadınlar azınlıkta olduğu için onların tecrübelerini konuşamıyoruz. Bu yüzden cinsiyet eşitsizliğiyle beraber kadınların dışlamasına maruz kalan kadın gruplarını tanıyamıyoruz, anlayamıyoruz. Göz ardı edilen bu kadınlar bizim kadınlarımız. Örneğin Alevi kadınlar hem erkeklere karşı eşitlik mücadelesi verirken hem Sünni kadınlarca anlaşılmıyor, inancı yüzünden dışlanıyor.
Feminist denince çoğu zihinde canlanan kadın profiline uymayan her kadının dışlanmasını engellemek için siyah feminizm çok önemli. Bu konuda vermek istediğim diğer örnek Konca Kuriş. Konca kendini Müslüman feminist olarak tanımlayan bir kadın. Bir yandan inancını feminist çerçeve içinde sorgulayıp kendini bulmaya çalışırken başörtülü olduğu için dışlanıyor. Üyesi olduğu Mersin Bağımsız Kadınlar Derneği'nden kendini "Müslüman Feminist" olarak tanımlayan Konca'dan rahatsız olduğu için otuz üç kadın istifa ediyor. Bu şekilde sayabileceğim bir çok örnek var. Siyah feminizm bu açıdan bütün kadınların birbirini kucaklaması, gerçek kız kardeşlik bağını kurmak ve güçlü tutmak açısından çok kıymetli. Çünkü feminizm kadınıyla erkeğiyle, siyahıyla beyazıyla, Alevisiyle Sünnisiyle, Türküyle Almanıyla tüm insanları kucaklar. Eğer siyah feminizmi okursak, akademi kürsülerinde daha çok anlatırsak, üzerine tartışırsak birçok konuda uzlaşabiliriz.
Bu kadar önemli, birleştirici bir akıma insanların kayıtsız kalmasının aramızdaki kutuplaşmayı körüklediğini düşünüyorum. Çünkü buradaki mesele sadece renk ayrımını reddetmek değil ayrıksı olan her şeye karşı eşit olabilmek, herkesi olduğu gibi kabul edebilmek, insanlığı merkeze alarak değerlendirebilmek.
Siyah feminizmi çok rahat anlayabileceğimiz, mesajları çok açık olan bir filmden bahsetmezsem yazının eksik kalacağını düşünüyorum. İzlemeyenler için "Gizli Sayılar" filmini öneririm. Gerçek bir hikâyeden uyarlanan bu film NASA'da çalışan üç siyah kadının başarı öyküsünü anlatıyor. İzlemeden önce bu alanda çok yüzeysel okumalar yapmıştım. Bilgi birikimim artmadan filmde ilgimi nelerin çekeceğini merak etmiştim. Gördüklerimden sonra genel olarak bakış açım çok genişledi ve bu alanda araştırma isteğim arttı. O yüzden başlangıç için harika bir film olduğunu düşünüyorum.
Ana karakterin hem emeğinin hem elde ettiği başarıların rengi yüzünden göz ardı edilmesi beni çok şaşırtırken bunun kurgu olmadığını bilmek ayrıca üzdü. Örneğin rengi yüzünden beyaz kadınlarla aynı tuvaleti kullanamaması, temel ihtiyaçlarını giderirken bile çalışmak zorunda olması ama asla emeğinin karşılığını alaması. Daha bir çok acı detay beni şaşırtırken bizim izlerken şaşırıp üzüldüğümüz olayları dünya üzerinde farklı coğrafyalarda hala yaşayan kız kardeşlerimizin olduğunu bilmek beni daha çok üzdü. Bu durum beni bu satırları yazmaya itti. Çünkü bizler bu ayrımcılığı konuşmazsak savunduğumuz cinsiyet eşitliğinin bir samimiyeti kalmaz.
Kadınlar olarak önce kendi içimizde ayrımcılığı bitirmeliyiz, daha sonra haklarımız için mücadeleye devam edip erkeklerle onlarla eşit olduğumuzu tekrar göstermeliyiz.