Topluluk Duygusu, Güçlü Toplum ve Güçlü Birey Üzerine
Topluluk duygusu nedir? Güçlü toplum nasıl inşa edilir? Birey nasıl güçlü olur?
İnsanların 4 temel evrensel ihtiyaç ve motivasyonları olduğu belirtilmiştir (Wiederman, 2022). Bunlar, anlam/amaç, seçim/kontrol, yetkin/yeterlilik ve bağlantılılık/toplumdur. Gerçekten de hiçbir amacımızın olmadığı, üzerinde kontrol hissetmediğimiz, içerisinde yetersiz olduğumuzu hissettiğimiz ve ilişki kurmadığımız bir hayat ızdırap vericidir.
Şimdi bunlardan bağlantılılık/toplum ihtiyacı ve motivasyonuna bakalım. İnsanlar dünyaya ilk geldikleri andan itibaren bir topluluğun içine doğarlar ve çoğu zaman orada büyüyüp gelişirler. Topluluğun kural, standart ve değerlerini yine bu toplumun içinde, öncelikle ebeveynlerinden öğrenirler. Topluluklarda sorumluluklar vardır ve bu sorumluluklar iki yönlüdür: Toplum, üyesini desteklemelidir, ona katkı vermeli ve onu geliştirmelidir. Aynı şekilde üye de topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmeli, ona katkı sağlamalı ve onun devam etmesi için de çaba göstermelidir. Peki, bu karşılıklı ilişki nasıl meydana gelir? Şüphesiz ki bu iki yönlü sorumluluk ilişkisi, eş zamanlı halde olmalıdır. Ancak dünyaya gözlerini yeni açan veya yaşı küçük olan çocuk için bu pek mümkün değildir. İnsan yavrusu ilk başta çevresinin bakımına muhtaçtır (yani ona bağımlıdır) Bu muhtaçlık hali, hem fizyolojik hem de duygusaldır. Bir bebekten/küçük çocuktan, çevresindeki diğer üyeleri fizyolojik veya duygusal açıdan desteklemesi beklenmemelidir. Bu onun kapasitesini aşan bir şeydir. Mesela ebeveynler kendi aralarında bir problem yaşadıklarında, çocuklarını duygusal destek kaynağı olarak görürlerse, o vakit çocukları kendi üzerlerinde büyük bir sorumluluk hissedecektir. Bu tür durumlar, tıpkı çocuklukta olduğu gibi, ilerleyen yaşlarında da çocuğun/yetişkinin üzerinde bir yük olacaktır ve onun bireysel gelişimini engelleyecektir. Buradaki "bireysellik", asla bencillik olarak algılanmamalıdır. En küçük toplumsal birim olan aile ve yine daha geniş çevrede toplum, küçük yaştaki çocuğu karşılık beklemeden desteklemelidir. Ama bu destek o çocuğa verilirken, aynı zamanda sorumluluk duygusu da verilmelidir. Böylelikle çocuk, toplumuna karşı sorumlu hissedecek ve ilerleyen yıllarda az evvel sözünü ettiğim eş zamanlılık gerçekleşecektir. Toplum ve o toplumun içinden çıkan birey, birbirlerini karşılıklı besleyecektir. Ben bu şekilde düşünüyorum.
Şimdi toplum duygusunu ele alalım. McMillan ve Chavis (1986), toplum duygusunun 4 temel bileşeni olduğunu belirtirler: (1)Üyelik, (2)Etki, (3)Bütünleşme ve İhtiyaçların tatmini, (4)Ortak Duygusal Bağ.
İlk bileşen olan üyelik, bir kişinin grubun üyesi olması için kendisinden bir şeyler katmasına karşılık gelir. Bir diğer ifadeyle üyelik, bireyin gruba ait olma hakkını alabilmesi için o gruba yaptığı yatırımı ifade eder.
İkinci bileşen olan "etki" ise grubun üyesi ve grup arasındaki karşılıklı etkidir. Burada yine iki yönlülük vardır. Grup üyeyi etkilediği gibi üye de grubu etkileyebilme kapasitesine sahip olmalıdır. İnsanlar, etkili olduklarını düşündükleri gruplara daha kolay çekilirler. Grubun üyesi üzerindeki etkisi ve üyenin grup üzerindeki etkisi yine eş zamanlıdır.
Üçüncü bileşen ise "bütünleşme" ve "ihtiyaçların tatmininin” sağlanmasıdır. Burada aslında bir "pekiştirme" durumu vardır. Grup üyelerinin birlikteliği için bağlantılılık, ödüllendirici bir içerikte olmalıdır. Pekiştirme ve ihtiyaçların tatmini, güçlü toplumların işlev gösterebilmesi için gereklidir. Güçlü toplumlarda üyeler kendi ihtiyaçlarını tatmin ederken, aynı zamanda başka üyelerin de ihtiyaçlarını gözetirler.
Son bileşen ise "ortak duygusal bağdır”. Bu bileşen bir ölçüde ortak bir tarihe dayanır. Toplumun her üyesinin bu ortak tarihe dâhil olmasına gerek olmasa da her üyeden söz konusu tarihle özdeşim kurması ve onu benimsemesi beklenir. McMillan ve Chavis (1986), ortak duygusal bağlantılılık için üyelerin düzenli olarak kaliteli bir etkileşim içerisinde olmaları gerektiğini belirtirler. Buna ek olarak grubun içindeki etkileşim muğlak olmamalıdır, zira bu durumda grubun uyumu ve bütünlüğü olumsuz etkilenir.
Özetle, güçlü birey olmanın, güçlü toplumu gerektirdiğini düşünüyorum. Toplum güçlü olacak ki o toplumun içinde büyüyüp gelişen bireyler de güçlü olsun. Bir süre sonra da güçlü bireyler, toplumlarının güçlü olması için çaba göstereceklerdir. Çünkü bu bireyler, kendilerini, onları yetiştiren toplumlarına borçlu hissedeceklerdir. Bireyler bu borçluluk hissini bilinçli bir şekilde değil de daha içten, sanki olması gayet doğal bir şeymiş gibi (bir içgüdü gibi verili olarak) deneyimleyeceklerdir.
Kaynaklar
McMillan, D. W. ve Chavis, D. M. (1986). Sense of Community: A Definition and Theory. Journal of Community Psychology 14 6-23.
Wiederman, W. M. (2022, 21 Ağustos). To Flourish, Humans Are Motivated by Four Universal Needs. https://www.psychologytoday.com/us/blog/mindful-professional-development/202208/to-flourish-humans-are-motivated-by-four-universal adresinden 21 Eylül 2024 tarihinde alınmıştır.
Görsel Kaynaklar
https://pixabay.com/tr/photos/yeni-do%C4%9Fan-bebek-vesika-uyuyor-6177485/
https://pixabay.com/tr/photos/eller-dostluk-arkada%C5%9F-%C3%A7ocuklar-2847508/