Trump’ın İkinci Dönemi: Barış mı, Kriz mi?

Barış mı, Kriz mi?

20 Ocak 2025’te ABD başkanlığındaki ikinci dönemine başlayan Donald Trump, göreve gelir gelmez tüm dünyayı etkileyecek kritik kararlar alarak adeta “Kaldığım yerden devam ediyorum” mesajı verdi. Seçim öncesinde, dünyayı sarsan ve giderek daha büyük yıkımlara yol açan savaşları “ben bitireceğim” diyerek sona erdirme vaadinde bulunan Trump, uluslararası kamuoyuna güven ve umut aşıladı. Savaşların yarattığı endişeyi derinden hissedenler kadar, doğrudan etkilenmeyen kesimler de Trump’ın bu söylemleriyle bir nebze olsun rahatlama hissetti ve seçim sürecini yakından takip etti.

5 Kasım 2024’te yapılan seçimlerde Donald Trump, Demokrat rakibi Kamala Harris’i geride bırakarak ABD’nin 47. Başkanı oldu. Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte dünya kamuoyu, gözünü 20 Ocak 2025’e çevirdi ve Trump’ın nasıl bir politika izleyeceğini beklemeye başladı.

Trump’ın başkanlığında karşısına çıkan en büyük sınavlardan biri, dünya çapında yankı uyandıran iki büyük savaş oldu: Ukrayna-Rusya savaşı ve İsrail-Filistin çatışması. Trump yönetiminin, önümüzdeki hafta Almanya’da düzenlenecek Münih Güvenlik Konferansı’nda Ukrayna-Rusya savaşını sonlandırabilecek bir plan sunacağı iddia ediliyor. Ancak İsrail-Filistin savaşında benzer bir barış sürecine girildiğini söylemek mümkün değil. Her ne kadar büyük çaplı hazırlıklar için geçici bir ateşkes sağlanmış olsa da, uzun vadeli bir çözüm ihtimali dahi gündemde görünmüyor.

Trump’ın Filistin meselesine yaklaşımı ise oldukça tartışmalı. Gazze Şeridi’nin İsrail operasyonları sonrasında ABD kontrolüne bırakılacağını ve bölgedeki halkın sürüleceğini dile getiren Trump, bu planın Ortadoğu’da istikrarı sağlayacağını savunuyor. Ancak bu söylemler, uluslararası kamuoyunda büyük tepki çekmiş durumda.

Öte yandan, Trump’ın dış politikadaki agresif hamleleri sadece Ortadoğu ve Doğu Avrupa ile sınırlı değil. Panama Kanalı üzerindeki hak iddiası, Kanada ve Grönland’ı ABD topraklarına katma isteği gibi tartışmalı konular, mevcut küresel krizlere yeni boyutlar ekledi. Ayrıca Kolombiya’ya uyguladığı yeni gümrük vergileri, küresel ticarette yeni bir ekonomik kriz dalgasını tetiklemiş durumda.

Donald Trump, başkanlığının ilk günlerinden itibaren büyük vaatler verdiği gibi, büyük krizlerin de fitilini ateşlemiş görünüyor. Önümüzdeki süreçte dünya siyasetini nasıl şekillendireceğini hep birlikte göreceğiz.