Türkiye'de 1980-2002 Arası Kadın Hakları

Türkiye'nin Yakın Tarihinde Kadın Hakları

Türkiye'nin Atatürk Devrimleri'nin etkisiyle gerek politik gerekse sosyal alanlarda birçok ülkeden daha önce kadın haklarının sağlandığını hepimiz duymuşuzdur.

Fakat yaklaşık 40-50 yıldır toplumun farklı kesimlerinden kadınların globalleşen ve demokratikleşen Türkiye'de haklarını kazanmak için seslerini duyurmalara çalıştıklarından da haberdarız.

Bu yazı, kadınların, özellikle 1980'lerden itibaren demokratikleşme sürecine giren Türkiye'de kadınların seslerini duyurmak için yaptıkları çalışmalara ve bunun etkilerine Şevket Pamuk ve Yeşim Arat'ın "Turkey Between Democracy and Authoritarianism" adlı eseri ışığında odaklanacaktır.

1987'de feministler, ev içi şiddeti protesto etmek için ilk kez sokaklara indiler (Arat-Pamuk,2019). Kadınların eşlerinden gördüğü şiddettin mahkeme nezdinde boşanma nedeni sayılmaması bu protestonun ateşleyicisiydi.

1990'da bir grup feminist kadın organizasyonu, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı'nı kurdu.

1980'lerde sayıları 10'u bulan kadın hakları organizasyonları, 1990'ların sonunda 350'yi bulmuştu. Protestolar ve gösteriler her geçen gün arttı. KADER(Kadın Adayları Destekleme Derneği) ve KAMER(Kadın Merkezi) gibi dernekler kuruldu. (Arat-Pamuk, 2019)

90'ların başında hükümet, artan protestolara cevap olarak Kadının Statüsü ve Hakları Genel Müdürlüğünü kurdu.

Kadının çalışmasını kocasının iznine bağlayan anayasal madde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. Tecavüz mağduru olan kişinin hayat kadını olması durumunda zanlılara uygulanan cezai indirim yasası kaldırıldı.

90'ların sonunda kaldırılan zina yasasıdan da (evli çiftlerin birbirini aldatması) bahsetmek gerekir. Kadına ayrımcı davranan yasada eşlerden kadın olanın herhangi bir koşulda biriyle aldatması tamamen hapis suçu iken, bu erkeklerde sadece "metres" ile yaşama ve onlara ev tutması halinde suçtu. Erkeğin günübirlik olarak biriyle aldatması suç değildi. Bu yasa erkekler için 1997'de kadınlar için 1999'da kaldırıldı.

1998'de ev içi şiddetin aile mahkemeleri tarafından incelenmesi için yasa çıkartıldı. (Arat-Pamuk, 2019)

2000'lerin başında artan Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki üyelik görüşmeleri, kadınlara haklarını elde edebilmek için bir fırsat kapısı araladı. 2002'de çıkan yeni kanunla evlilik süresince elde edilen malların boşanma safhasında eşit olarak paylaştırılmasına karar verildi.