Uçurtmayı Vurmasınlar Film/Kitap Benzerlik ve Farklılıkları

ADINI BARIŞ KOYMUŞTU AİLESİ ANLAMINI BİLMEDEN

Uçurtmayı vurmasınlar filmi 1989 yılında çekilmiştir. Film Feride ÇİÇEKÇİOĞLU tarafından 1986 yılında yazılmış ve sonrasında basılmış olan eserden uyarlanmıştır. Film kitapla genel çerçeve bakımından uysa da değiştirilmiş veya ekleme yapılmış çok fazla sahne vardır. Usta oyuncuların yer aldığı film de kitapta anlatılmak istenen konuya değinilmiştir. Filmde kitabı okurken gözümüzde canlanan ceza evi , kadın koğuşu mekanları oldukça benzer olmuştur.

 Küçük Barışı canlandıran Ozan BİLEN küçük yaşta olmasına rağmen oldukça güzel oynamış ve karakterin duygularını, çaresizliklerini, içinde yaşadığı babasızlık duygusunu, baba özlemini izleyiciye çok güzel bir biçimde geçmesini sağlamıştır.

İnci’yi oynayan usta kadın oyuncumuz Nur SÜRER İnci karakterini çok güzel bir biçimde canlandırmıştır. Mimikleri , oynarken yaşadığı tüm duyguları çok güzel bir şekilde yansıtmıştır. Küçük Barış’a sevgi dolu yaklaşımları ile kitapta anlatıldığı gibi Barış’a içinde bulundukları karanlıkta ışık olmuş , onu o karanlıklarda ki canavarlardan koruyacak bir liman olmuştur.

Filmde ve kitap da çok fazla konuya değinilmiş olsa da göz önünde bulunan ana konular yazıldığı dönemki ceza evi standartları , ceza evinde annesi ile bulunmak durumunda olan çocukların ufuklarının, hayal güçlerinin kısıtlanışlarını , küçücük yaşta bir çok insanın mahkumundan gardiyanına ve müdürüne kadar pek çok insanın ağız kokusunu çektiklerini , haklı haksız pek çok hakaretlere , küfürlere maruz kaldıklarını , bir eğitim göremediklerini , yeterli şekilde beslenemediklerini , ceza evindeki mahkumların içerisinde bulunduğu koğuşların oldukça yetersiz ve bakımsız olduğunu , ceza evine atanmış olan gardiyan ve müdürlerin mahkumlara çok fazla psikolojik ve fiziksel şiddetler uyguladıkları fakat özellikle siyasi suçluların bunlara daha fazla maruz kaldığından bahsetmiştir.


Kitabın ve filmin giriş / orta bölümlerindeki farklar:

o  Kitabın başında Küçük Barış İnci’nin gidişine uyanır . filmde bu kısım vardır fakat filmin sonlarına doğru konulmuştur.

o  Kitapta Barış İnci’ye mektuplar yazar filimde bu kısım çıkartılmış yerine İnci de ceza evindedir.

o  Kitabın baş kısmı direkt olarak İnci’ye mektupla başlar fakat filimde bu İnci’nin iç monolog yapması ile başlar.

o  Kitabın baş kısmın da İnci ve Barış yağmur altında köpükler içinde ceza evinin içerisinde koşmalarını anlatır bu kısım filme dahil edilmemiştir.

o  Kitapta Barış’ın mektuplarının İnci’ye ulaşması için demir kapıdan geçmesi gerektiği bahsedilir. Barışın yazdırdığı mektuplardan sadece iki tanesi İnci’ye gider bunun sebebi de çok düzgün bir biçimde ve demir kapıdan geçecek bir üslup kullanılmasındandır. Film de bu kısımlar yoktur değiştirilmiştir.

o  Kitabın başında Nevin’in nişanlısından görüş günün mektup gelmedi sandığı için üzülmüştür. Fakat Kepçebaşı Zeynep’in Nevin’e yaptığı bir şakadır bu kısım filmde yoktur.

o  Kitabın baş kısımlarında incinin kartının ceza evine geldiğinde yazmış olduğu şu satırlar “çerçevesiz gökyüzünü ve tel gölgesiz güneşi sizinle paylaşmak için hemen yazıyorum” ceza evindeki arkadaşlarına altı çizilmiş bir şekilde gelmiştir. Ve bunu yazanın bir daha böyle bir şey yazılmaması için uyarmışlardır. Filmde bu kısma da yer verilmemiştir.

o  Kitabın orta kısımlarında Hacer’in Barış’a sigara uzattığı ve artık erkek oldun erkek adam sigara içer demesiyle beraber Barış’a sigarayı verir. Bunu gören Nevin’in Barış’a kızması sonucunda Barış’a sigarayı attırır onun küçük olduğunu ve içmemesi gerektiğini söyler . bunun üzerine Barış sigarayı atar. Filmde bu kısma da yer verilmemiştir.

o  Kitabın orta kısmında düzenli olarak sabah akşam sayım yapıldıklarından bahsedilir bu kısım filmde yoktur.

o  Kitapta baş gardiyan anahtarlı amca olarak bahsedilir filmde ise baş gardiyan ve müdür aynı kişi olarak bahsedilir.

o  Kitabın orta kısımlarında yapılan bir aramada bulunan kitabın kimin olduğu sorulur ve bir cevap alınması beklenilmeden kitap yırtılmaya başlanmıştır. Fakat kitap oldukça iyi bir biçimde iplik ile dikildiği için yırtılması çokça zor olmuştur ve müdürün yere düşmesine sebep olmuştur. Filimde bu kısma yer verilmemiştir kesilip sadece kitabın yırtıldığı kısma yer verilmiştir.

o  Kitapta koğuşların araması yapıldığı sırada bulunan kitabın bu kadar yaygara koparması üzerine küçük Barış müdüre neden bu kitaptan bu kadar korktuğunu sorar . filmde bu kısım değiştirilmiş ve müdürün yere çizilmiş olan uçurtmayı kimin çizdiğini sorması üzerine Barış’ın uçurtmadan neden korkuyorsunuz sorusu şeklinde değiştirilmiştir.


Kitabın ve filmin son bölümlerindeki farklar:

o  Kitabın son kısımlarında kızların koğuşta pasta yapmak için bisküvileri kırdıkları kısımda kızlar öfkelendikleri kişiler için kırmayı teklif ederler ve o şekilde parçalanır bisküviler. Filmde ise Sümbül Hanıma sinirleri için kırdıkları gösterilir.

o  Kitapta küçük Osman ve annesinden bahsedilir fakat filmde bu kısım yoktur.

o  Filmde bir doğum sahnesi vardır fakat bu kısım kitapta yoktur sonradan eklenmiştir.

o  Filmin son kısımlarında Barış’a düzenlenen sünnet sahnesi vardır bu kısımda filme ekleme olarak yapılmıştır.

o  Kitabın sonlarına doğru buldukları kuş olan Küçük Barış ‘ı babasına verme kısmı Zeynep ile olur fakat bu kısım filmde İnci ile yapılıyormuş gibi gösterilir.

o  Filmin son kısmı olan İnci’nin tahliye kısmı kitabın baş kısmıdır.

o  Kitabın sonlarında Melahat’ın Seher teyzeyi korkutmak için tuvalete saklandığı ve herkesin onu hayalet sandığı kısım vardır. Bu kitaba alınmamıştır

o  Kitabın sonlarında ceza evine atanan yeni gardiyandan ve onun ne kadar genç olduğundan bahsedilir bu kısımda filme alınmamıştır.

o  Kitabın son kısımlarında Barış’ın annesini hastaneye üç tane askerin götürdüğü bir kısım vardır bu kısım filmde mahkeme olarak geçer.

Film ve kitabın farkları genel olarak böyledir .