Ulus Baker ve Spinoza Felsefesi

“Özgür insanın en az düşündüğü şey ölümdür; onun felsefesi ölüm üzerine değil, yaşam üzerine bir tefekkürdür.” (Baruch Spinoza)"


Spinoza ve Felsefesi Hakkında

Spinoza felsefesi pek çok alanda karşımıza çıkar, etik'ten politika'ya, edebiyat'tan sosyoloji'ye, psikoloji'den fiziğe kadar uzanan bir felsefedir. Bu şekilde Spinoza farklı alanların düşünürlerinin ve bilim insanlarının tepkilerini çekmiştir. Öyledir ki Bergson "her filozofun iki felsefesi vardır: Kendininki ve Spinoza'nınki" şeklinde söylemi ile Spinoza felsefesinin önemini ve etkisini açıkca ifade etmiştir.

Spinoza pek çok tartışmanın temelini oluşturan bir düşünceler sisteminin temellini oluşturmuştur. Yaşamı boyunca ve öldükten sonra da ateizm ile ilgili eleştirilerin odağı olmuştur.

Spinoza için insan önemli bir yere sahiptir ve insanın evrenle kurduğu geometrik ve metafizik bir bütünlük olduğunu ve bunun zorunluluk olduğunu varsayar. Evren aslında bir bağlantılar sistemidir. Buradaki bağlantı sistemlerinin, evrenin ve diğer her türlü varoluşun sebebi Tanrıdır aslında. İnsan ise bu sonsuz özün içerisinde kendinin kendindeki sebebidir. İnsanın bedeninin ve ruhunun Tanrı'nın sonsuz özünün bir görünümü olduğunu ve dolayısıyla dünya düzeninin sonsuz özü olan Tanrı'nın ışığında ruh ve bedende yaratılan düzenle birlikte oluştuğunu anlatmaya çalışır bu felsefe.

Klasik anlamda birey ve özne bağlamlarında insan Tanrı'dan bağımsız değildir yani kararlarında ve davranışlarında özgür bir insan anlayı yoktur Spinoza felsefesinin.

Gücün ve erdemin insanı açıklamak için yeterli olduğunu ve sayut etik kavramlarını ve değer yagılarının ise bir anlamı olmadığını düşünür Spinoza. Güç ve erdem Tanrı bilgisinde temellenen kavramlardır. Spinoza'nın felsefi sistemi Tanrı düşüncesiyle başlayıp Tanrı düşüncesiyle sonlandığı için insanın doğru konumlanışı bu sistemin belirlediği gereklere göre bilgiye yönelmesi ve kendi zorunluluklarını kavramasıdır. Spinoza insan-toplum-devlet düşüncelerini bu felsefi düşünüş doğrultusunda temellendirmekte, insan tanımlamasını Tanrıbilimsel-politik düşüncesinde oluşturmaktadır. Ona göre geometri önemlidir. Tüm bunların bütünselliğini ve anlamını geometri ile kavramak mümkündür.

Spinoza felsefesinin gelişimininde Descartes felsefesinden önce Yahudi düşünürlerin etkisinde kaldığını söylemek yanlış olmaz, özelikle panteist bir monizme ulaşmasında Yahudi düşünürlerin etkisi büyüktür. Daha kendi zamanından başlayan ateizm üzerine tartışmalardan Alman idealistlerince başlatılan panteist tartışmalara, 19. yüzyılın ikinci yarısında post-Hegelciler arasındaki tartışmalardan 20. yüzyıl sonunda -İtalyan ve Fransız Spinozacıların öncülük ettiği- çağdaş Marksist filozoflara kadar farklı dönemlerde farklı şekillerde gündeme gelmiş bir öğretidir Spinozacılık. Örneğin Fransız aydınlanmasının filozofları, Spinoza’ya bir insan olarak saygı göstermelerine rağmen, aynı saygıyı filozofun felsefesi için göstermezler. Onun felsefesini bulanık bir bilgiçlik, geometrik, metafizik terimler ve formüllerle dolu bir cambazlık olarak görürler.. Başka bir örnekte ise; 18. yüzyılda materyalistler de, Spinoza’nın da kendileri gibi, tanrıtanımaz ve materyalist olduğunu ileri sürüyorlardı.

Spinoza'nın felsefesi yerleşik inançları sorgulayan, yaşadığı dünyayı anlamlandırmaya çalışan ve bunu bilgece yapan bir düşünceler sistemidir.

Ulus Baker'in Spinoza Anlayışı

Ulus Baker söylemlerinde, eleştirilerinde ve yorumlarında Spinoza felsefesinden oldukça etkilendiğini göstermiştir. Kimileri için Spinozist olarak anılan Baker Spinoza'yı, yaptığı yorumlarla ve Türkçeye çevirdiği eserleriyle oldukça iyi anlayabilen bir düşünürdür ve kendisinin düşünceler sisteminin oluşmasında da oldukça etkin bir rol oynamaktadır Spinoza felsefesi.

Baker Spinoza'nın Tanrı'dan, Töz'den, Özler dünyasından ne kadar bahsederse o kadar tanrıtanımazlıkla suçlandığını düşünmektedir. O'na göre Spinoza ilk çağdaş veya modern filozof olarak anmak yanlış olabileceğini düşünür fakat inanç biçimini ele alma biçimiyle de laik olduğunu vurgular. Ulus Baker Spinoza'nın Tanrısını, uhrevi dinlerin Tanrısı değil, ezeli-ebedi ve bitimsiz bir üretim kudretidir; her şeyin kendisinden çıkabildiği bir varoluşun sonsuz akışıdır, diye tanımlar. Spinoza itham edildiği tanrıtanımazlıktan veyahut ateizmden ziyade Tanrı'ya ihtiyaç duyar, Tanrı'nın mutlak gücü olduğunu kabul eder ve Tanrı evrendir, tanrı doğadır ve doğal zorunlulukları vardır.  

"Tanrı, Spinoza bu konuda son derecede açıktır, pekala bilinebilir ve tıpkı bir üçgenin iç açılar toplamının dikaçılı bir üçgene eşit olduğu gibi kesin bir zorunlulukla ispat edilebilir: Tanrı bir inanç ilkesine değil, bilinebilirlik ilkesine bağlıdır -kısacası o inanılacak bir mercii değil, bilinecek bir varoluştur. Spinoza, yalnız ve yalnız bu açıdan tanrıtanımazdır.. " (Baker,U. 2007)

Diğer bir paradoks ise Spinoza'nın maddecilikle suçlanmasıdır ki bu durumu Baker oldukça tezat bulmaktadır. Spinoza her türlü düşünmenin ve tinsel olgunun aynı zamanda bedensel olduğunu vurgular. Beden düşünürlere ve filozoflara ne düşündüklerini ve nasıl düşündüklerini anlamaları için bir modeldir. Bu durum protestan anlayışa ve Descartes'e aynı zamanda bir başkaldırı niteliği de taşımaktadır. Bu noktada Spinoza'nın "Ethica" adlı eserini bir çeşit referans olarak sunar Ulus Baker, Ethica çok yönlü ve davranışlar bilimi, doğa felsefesi, siyaset ve varlıkbilimi içerikleri ile söylemek istediklerini anlattığı bir kitaptır.

Aslında Ulus Baker Spinoza'nın tutarlılıklarını ve hayata bakışını benimser. Çünkü Spinoza tüm bu düşünceler sisteminde fikirleri bir üretim biçimi şeklinde kullanmaktadır. Bilgiyi olumlu bir şekilde duyguya çevirebilmektedir; her türlü öz ve düşünce yoldaşıdır. Ulus Baker bir gün Spinozacı olması ilgili şu şekilde konuşur; "Neden Spinozacı olduğumu sorarsan, tarihin hiçbir noktasında o herif kadar ‘düşünme’ ile ‘inanış’, ‘çaba’ ile ‘arzu’, ‘iktidar’ ile ‘üretim kuvveti’ arasındaki farkı o kadar yalın bir biçimde anlatan birine daha rastlamadım.’’ (2012)


KAYNAKÇA

Arıcan, K. M. "Panteizm ve Panenteizm Tartışmaları Arasında Spinoza" (2013), Beytulhikme An International Journal Of Philosophy.

Cihan, M. "Spinoza Felsefesinin Etkileri: Spinozacılığın Farklı Dönem ve Alanlardaki Yansımaları " (2013), Beytulhikme An International Journal Of Philosophy.

http://eaomag.com/biraz-blues-dinleyin-benim-icin-ulus-baker/

https://birikimdergisi.com/guncel/1051/spinoza-hayatin-geometrisi

https://www.felsefe.gen.tr/panteizm-nedir/