Ulus Devletsiz Devlet Sistemi: Lübnan Modeli
Farklı mezhepleri benimsemiş grupların bir arada yaşadığı model bir ülke: Lübnan
Lübnan Ortadoğu’da farklı mezhepleri benimsemiş grupların bir arada yaşadığı model bir ülke konumunda yerini almaktadır. Her topluluğun devlet yönetimi kendi mezhebik kimliklerine göre şekillenmiştir. Ancak bu düzen sebebiyle dinsel topluluklar sürekli çatışmış ve bölgede modern anlamda ulus devlet anlayışı oluşamamıştır.
Modern Lübnan’ın oluşmasında Batılı devletlerin rolü büyüktür. Ancak yalnızca dış müdahalelerin etkisi olduğu da söylenemez. Batılı devletlerin etkisi kadar bölgedeki etnik grupların çeşitliliği ve bu etnik gruplar arasındaki çatışmalar da önemlidir.
Lübnan’da nüfusun %93’ünün Arap olması sebebiyle diğer devletler de bu duruma entegre olmuş ve ortak dil olarak Arapça konuşulmaktadır. Arapların dışında Türkler, Rumlar ve Ermenilerin de yaşadığı ülkede budunsal farklılık dışında dinsel farklılık da olması sebebiyle folklorik bir bütünlük yoktur. Bu durumda her etnik grubun kendine has devlet aygıtının olması da kaçınılmazdır. Lübnan; mezhepsel ve dinsel farklılıkların belirleyici olması, etnik yapıların bağlı bulundukları mezhepler üzerinden siyasal sistemin işleyişine katılmaları sebebiyle ulus devlet olamamıştır.
Nüfusun %60’ı İslamiyet’in farklı mezheplerine bağlı, %40’ı ise Hristiyanlığın çeşitli mezheplerinden vatandaşlardır. İslamiyet’e mensup vatandaşlar ülkede çoğunluğu oluşturduğu için daha fazla hak talep etmektedirler ve bu sebep dolayısıyla Hristiyanlarla anlaşmazlık yaşamaktadırlar. Bölgenin sosyo-politik şartları nedeniyle kendi içlerinde de çatışmalar yaşamaktadırlar.
Lübnan, etnik köken ve dil bakımından homojen niteliktedir. 18’den fazla dinsel topluluğu barındıran ülkedeki bu topluluklar, genelde düşmanlık içeren ve çatışmacı niteliktedirler.
Lübnan’da dinsel ayrımların siyasal alanda farklılaşmayı anlatıyor olması, sosyal, ekonomik ve diğer taleplerin bu eksenler üzerinde ifade edilmesi sonucunu doğurarak ulus bilincinin gelişmesini engellemektedir. Bunun yanında Lübnan’ın en önemli sorunu, geleneksel aile ilişkileri hakimiyetinin hala sürüyor olmasıdır.
Geçmişten bugüne hemen hemen her toplumda olduğu gibi çoğunlukta olanın azınlığı etkisi altına almak istemesi, Lübnan’da da fazlasıyla görülüyor. Temelde bu sebepten çıkan anlaşmazlıklar Lübnan’ı bir beraberliğe götüremediği için ulus devlet oluşumunu da engelliyor. Ülkede bulunan her grubun kendi yönetimini kendisinin belirlemesi, topluluklar arasında kopukluk oluşmasına neden olmuş ve herhangi bir birliğe izin vermemiştir. Ulus devlet oluşumunun Lübnan’da gerçekleşememesi, Lübnan’ı uluslararası anlamda başarısız konuma düşürmekte.