Üniversitelerin Örgütsel Dönüşümü

Üniversitelerin örgütsel dönüşümü hakkında bilgi edinmek ister misin?

Üniversiteler; eğitim, araştırma ve toplumsal hizmet gibi birçok amaç bulunan ve aynı zamanda da akademik özerkliğe sahip olan karmaşık yapılaşmalardır (Çınar ve Tanrıöğen,2022). Üniversite örgütlenmelerinde var olan yapı, üniversitenin amacı, misyonu, vizyonları, stratejisi ve kültürlerinin farklılık gösterebilmesi. Ancak bu farklılıkların yanı sıra ortak örgüt yapılanmaları da mevcuttur. Üniversitelerin en üst karar organını senato oluşturur. Senato, rektörün başkanlığında olmak üzere rektör yardımcıları, dekanlar, enstitü müdürleri, yüksekokul müdürleri ve seçilmiş olan öğretim elemanlarından oluşur. Senatonun amacı, üniversitenin eğitim – öğretim, araştırma ve yayın politikalarını belirlemek ve denetlemektir. Üniversitenin en üst yönetim organını ise rektörlük oluşturur. Rektör, üniversitenin akademik ve idari yönetiminden sorumludur. Fakülteler, enstitüler, yüksekokullar ve meslek yüksekokulları ise üniversitenin akademik birimlerini oluşturur. Her birimin başında ise dekan veya müdür yer alır. Bu birimlerin akademik işlerinden ise dekan ya da müdür sorumludur. Bölümler, anabilim dalları ve bilim dalları da akademik birimlerin alt birimlerini oluşturur. Bahsedilen bu birimlerin başında ise bölüm başkanı veya anabilim dalı başkanları yer alır. Bu kişiler ise birimin eğitim – öğretim ve araştırma faaliyetlerinden sorumludur. Üniversitenin idari birimleri genel sekreterlik, daire başkanlıkları ve müdürlüklerden oluşur. Genel sekreterlik, üniversitenin idari işlerinin sorumlusu iken daire başkanlıkları ve müdürlükler ise genel sekreterliğe bağlı olarak çeşitli hizmet alanlarında görev yapar. Ayrıca bu organizasyondaki üniversitelerdeki araştırma merkezleri, uygulama ve araştırma hastaneleri, kütüphaneler ve diğer birimler bunun dışında bulunabilir (Okumuş, 2021). Üniversite oluşumlarının devam eden üniversitenin kuruluş amacı, konumu, büyüklüğü gibi birçok etken bulunmaktadır. Aynı zamanda yasal düzenlemelerin üniversite yapılarının etkileri de olabilir (İflazoğlu Saban ve Saban, 2016).

Üniversitelerde yaşanan değişimin birçok nedeni bulunmaktadır. Üniversitelerin yalnızca eğitim ve araştırma yapmakla yetinmeyerek girişimcilik gibi yeni roller üstlenmesinin ardından üniversitelerin kuruluş merkezleri ve hikayeleri değişime uğradı ve genişledi. Devlet tarafından üniversitelere verilen destek ve sonuç olarak üniversiteler sanayi işbirlikleri, araştırma projeleri, bağışlar gibi kaynaklara yöneldi. Kaynakların çeşitlendirilmesi de üniversitelerin ekonomik örgütlenmelerini değiştirdi. Yaşanılan küreselleşme sonucunda üniversiteler de küreselleşmeye girdi. Üniversitelerin uluslararası refahını sağlamak, uluslararası akreditasyona sahip olmak, uluslararası kanıt ve aynı zamanda akademisyenin hareketliliğini kazanmak için uluslararası işbirlikleri kurmaya yöneldi. Bu süreç üniversitelerin bilgi toplumuna uyumda değişime uğrar. Üniversiteler bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini yeniden şekillendirirken, uzaktan eğitim, açık erişim, dijital kütüphaneler gibi yeni depolama aralıklarındadır (Çınar ve Tanrıöğen, 2022).

1970'li yıllarda egemen olan ekonomik krizler, pek çok bölgedeki üniversiteler gibi üniversiteler de bulunan ve bunun sonucunda üniversitelerde var olan anlayışların ayrılıklarına girdi. Pek çok ülkede neo-liberal politikaların egemen olması sonuç olarak üniversiteler de bu politikaların gereklerine uygun hale getirildi. Yaşanan bu kimlik krizinin sonucu ortaya çıkan yeni üniversite kimliği, üniversitelerin modern kapasitesinden uzaklaştırıldı. Yaşanan bu dönemki üniversiteler Amerika'nın sunduğu misyonun benimsedi. Var olan oyunun sonuncusu üniversite ve adayların performanslarında olaylar yaşandı. Nesnel ve bilimsel olarak kabul gören bilim anlayışı standartlaşan ölçüm araçlarıyla saptanmaya başladı. Üniversitenin rejimi yoluyla uygulanan standartlaştırmanın sonucu üniversite çeşitliliği içinde barındırma özelliği vardır. Bahsedilen bu standartlaşma kriterlerine küresel çapta bütün üniversiteler uymaya başladı. Bu değişimin sonucunda üniversitelerde mevcut üniversite olan üniversite – toplumsal ilişki üniversite – sektör alanında gelişti. Sektörle birlikte gelişmeye bağlı olarak üniversiteler işletme mantığıyla hareket etmeye başladı. Akademik kapitalizmin gelişmeleriyle birlikte akademilerin buluşan tesislerinin piyasaya sürülmesine yönelik yenilik geliştirme ve istenilen şekilde hizmet veren kurumlar haline geldi. Üniversitenin başarılı olup olmadığı belirli dergilerde yayınlanan makalelerin bağlı olarak belirlenmeye başlaması. Bu bilgilerin Türkiye'deki yansımalarına, üniversitelerdeki Öğretim Üyeleri atamaları veya güncelleme olarak YÖK tarafından kullanılan ek olarak yeni gösterimler getirildi. Öğretim içeriğinin atamasında ve özelliklerinde en önemli kriter yurt yayın özellikleridir. YÖK yurtdışı dergilerinde yayınlanan yayınları yüksek puanlı olarak değerlendirildi (Erbaş, 2020). Dünya üniversite sıralamaları her geçen yıl yer alan üniversitelerin sıralamalarında gerilediği görülmekte. CWUR Dünya Üniversite Sıralamaları 2023 raporlarında dünyanın birçok yerinde yer aldı ve en iyi 2000 üniversite sıralamasında yer aldı. Türkiye bu sıralamada 9 üniversite ile girerken Amerika Birleşik Devletlerinden 170 üniversite sıralamasında yer aldı. Türkiye'de bulunan üniversiteler ilk 500'de bile yer alamadı. Ulusal sıralamada 1. sırada yer alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi dünya sıralamasında 627. sırada yer aldı.  

Üniversite örgütlenmesinde yaşanılan değişimlerin ve iyileşenlerin hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yeni oluşumlar biçimlenmeler, örgüt-sanayi işbirliğine daha açık hale geldi. Üniversitelerin sektörle işbirliği içinde birleşmesi, üniversitenin bilim üretmesi, eleştirel olma ve özgürlükçü ortamını zedeleyici yaşayanlar yaşayanlar. Öte yandan yine üniversitelerin sanayi ile işbirliği içerisinde olması, üniversite içerisinde teknolojik transfer ve ekonomik kalkınmayı attırabilir. 1980'den sonra üniversitelerin sanayi ile işbirliği yapmasının sonucunda yeni örgütlenmeler de ortaya çıktı. Araştırma merkezlerinin, teknoparkların oluşumu da bu yeni örgütlenmelere örnek oluşturur. Yeni oluşum biçimleri, örgüt yapısı daha esnek ve kalıcı bir yapı sağlar. 

Eski oluşum şekilleri, değişime direnç gösteren üniversitenin gelişimini engelleyebilir. Bunun sebeplerinden birinin eski biçimlerinin geçmişte başarılı olan rutinleri ve sürekliliğini sürdürmeye yönelik durumlarıdır. Bu döngüsel döngü ve döngüsel olarak uyum sağlamakta zorlanabilir. Yeni biçimler örgüt yapılarında bozulmaya neden olabilir. Yeni düzenlilik düzeni ile üniversitenin değerleri, normları, inançları ve kurtuluşları. Bu çatışma nedeniyle kültürle çatışma yaşanması mümkündür. Üniversitelerin dönüşümlerinin sonucunda teknopark, araştırma merkezleri gibi yeni oluşum biçimleri ortaya çıktı. Ancak ortaya çıkan bu yeni olay biçimleri, üniversitenin mevcut olan akademik özerkliği, kayıtlı etik ve sosyal sorumluluk gibi değerler ile değişimler yaşanabilir. Hem eski hem de yeni oluşum biçimleri, örgüt yapısı karmaşıklığı ve verimsizliğe yol açabilir. Bunun nedeni üniversitelerdeki farklı oluşum biçimlerinin bir arada var olmasıdır. Bu durumun ortaya çıkması, parçalanma, parçalanma ve rekabet gibi durumların ortaya çıkması. (Erdil ve vd., 2013).

Üniversitenin yaşadığı yerlerin çeşitli sonuçları görüldü. Üniversitelerde mevcut olan eğitim, araştırma ve toplumsal hizmet gibi temel olan faaliyetler değişerek çeşitlendi. Yine aynı şekilde üniversitelerin yönetim ve finansman modelleri değiştirilerek piyasa mantığına uygun hale getirildi. Üniversitenin kalite ve performans değişiminin değişiminin sonucunun uluslararası sıralamaya göre belirlenmeye başlanması.


Kaynak:

Çınar, DB, Tanrıöğen, A. (2022). Üniversitelerin Örgüt Yapısı İle Akademisyenlerin Örgütsel Sosyalleşmeleri Arasındaki İlişki. TEBD, 20(2).

Erbaş, H. (2020). Küreselleşme, Kapitalizm Ve Toplumsal Dönüşümler: Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Baskı. Ankara: Palme Yayınevi.

Erdil, E., Pamukçu, MT, Erden Topal, Y., Akçomak, İ. S. (2013). Değişen Üniversite Sanayi İşbirliğinde Üniversitenin Örgütlenmesi.

İflazoğlu Şaban, A., Şaban, A. (2016). Üniversitenin Kuruluş ve Öğretim Amacı Ne Olmalıdır? Bir Analiz Çalışması. MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi, 3 (2). ss. 43-53.

Okumuş, YM (2021). Yükseköğretimde Değişim ve Dönüşüm Beklentileri: Öneriler. Ankara: Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi.