Usuli Kazanılmış Hak
USULEN MÜKTESEP ETMİŞ HAK
Bu yazımda usuli kazanılmış hak kavramı üzerinden kısaca bilgi verip açıklamalara yapacağım.
"Görülmekte olan bir davada taraflardan birinin ya da mahkemenin yapmış olduğu bir usul işlemi ile yanlardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denilmektedir."
Usule ilişkin kazanılmış hak kavramı HMK ile düzenlenmiş bir hak değildir fakat Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla bu hakkın varlığını kabul etmiş, kararlarını bu hakka göre değerlendirip vermektedir.
Usule ilişkin kazanılmış hak Yargıtay'ın bozma kararları iki çeşit olarak ortaya çıkmaktadır:
1) Yargıtay'ın bozma kararı sonrası ortaya çıkan usuli kazanılmış hak: İlgili husus, Yargıtay'ın bozma kararına uyulması ile ortaya çıkmaktadır. Mahkeme bir ara karar kurarak bozma kararına uymuşsa bu karar usule ilişkin kazanılmış hak müktesep edeceğinden, verilen bu bozmaya uyma kararından geri dönülemez. Mahkeme bu çerçevede araştırma yapmakla yükümlüdür. Bu araştırmanın yapılmaması, bu karardan geri dönülmeye çalışılmasına bu ilke engel olmaktadır. Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalar sonucunda, temyiz eden taraf adına aleyhe hususlar ortaya çıktıysa bunların uygulanması da aleyhe bozma yasağının delinmesi demektir.
2)Bazı hususların bozma kararının kapsamı dışında kalmasıyla usuli kazanılmış hak: Yargılamayla ilgili bir husus bozma kararının kapsamı dışında kalması iki şekilde mümkündür: Ya bu husus temyiz edilmiş ve temyiz reddedilmiş ya da bu husus hiç temyiz edilmemiştir.
Hukukta çoğu kuralın istisnası olduğu gibi bu kuralın da istisnası mevcuttur:
a) Bunlardan biri görev kuralına ilişkindir. Görevle ilgili konularda bu ilke uygulanmaz. (Yargıtay 4.2.1959 T. 1957-13 esas ve 1959-5 Karar sayılı İ .B.K.ında vurgulanmıştır.)
b)Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulması yönünden de bu ilke uygulanmaz. (Yargıtay H.G.K. 13.3.1991 tarih ve 1991-111-40 esas ve 1991-127 Karar sayılı)
c)Geçmişe etkili olarak sonradan çıkan yasalar bu ilkenin istisnaları arasındadır.
d)Kesin hükmün varlığı kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilebilir ve ilgili ilkenin istisnasını oluşturur.
e)Hak düşürücü sürenin geçmilş olması da ilkenin istislarından olup ilgili hak korunmaz.
Bu konuyla ilgili vereceğimiz bilgiler bunlarla kısıtlı kalmaktadır. Sadece bir çerçeve oluşturmak amaçlanmıştır.
KAYNAKÇA:
1)https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m1993-19932-967