Uyum Felsefesi: Taoizm

Antik Çin'den günümüze uzanan Taoizm, doğayla uyum içinde yaşamayı, sadeliği ve dengeyi savunan bir felsefe ve yaşam biçimidir.

Taoizm, kökeni Antik Çin’e dayanan ve Çin toplumunun tarihteki değerlerine ve dünyaya karşı bakış açısına dair birçok fikir, pratik ve öğüt içeren bir felsefe ve yaşam stilidir. Milattan önce 6. yüzyılda yaşamış filozof Laozi’nin öğretileri ve temel alınan metni Tao Te Ching’e dayanan bu felsefe, yol anlamına gelen "Tao" ile ahenk içinde yaşamaya dayalı pratikler ve düşünceler bütünüdür. Tao, evrendeki her şeyin arasındaki bağdır ve evrenin temel gücüdür. Taoizm, tıpkı Konfüçyüsçülük gibi Çin toplumunu yönlendirmiş, kültürünü şekillendirmiş ve daha sonra da dünya çapında felsefe, sanat ve politika gibi alanları etkilemiştir.  

Taoizm, Çin’de entelektüel gelişimin arttığı bir dönemde ortaya çıkmıştır ve Budist felsefelerdeki varoluşsal kaygılardan ve dönemin katı toplumsal dogmalarından rahatsız olan insanları etkilemiştir. Bu dönemde Çin’deki yönetim sistemini de derinden etkileyen felsefe, bazı yöneticilerin Taoist ilkeleri siyasi politikalara uygulamasına sebep olmuştur.

Taoizm’in İlkeleri 

Temel ilkeleri arasında sadelik, alçakgönüllülük ve doğayla bağ kurmak vardır, ancak Taoizm’in en önemli özelliklerinden biri diğer birçok din, felsefe ve kültürel değerin aksine kontrolü, disiplini ve kuralları reddedip her şeyin kendiliğinden olan seyrine ve bununla bağlantılı olarak var olan her şeyin arasındaki uyuma değer verir. Buna “eylemsizlik” anlamına gelen “Wu Wei” denir ve bu ilke insanların eylemlerinin hayatın doğal akışıyla uyumlu hale gelmesiyle zorlamaktan, ısrardan ve samimiyetsizlikten uzak olmasıyla ilişkilidir. Tüm bunlarla birlikte kişinin öz benliğine dair farkındalığı, doğadaki yerinin bilincinde olması ve kendisini geliştirmesi de önemlidir. Öz benliğin farkındalığı, düşüncelerin ve eylemlerin de farkındalığını beraberinde getirerek evrenin olağan haliyle daha uyumlu hale gelinmesini sağlar.

Yin-Yang

Siyah ve beyazın, aydınlığın ve karanlığın, iyinin ve kötünün tamamlayıcı varlığını sembolize eden Yin-Yang, bir Taoist kavram olarak ortaya çıkmıştır. Bu iki zıt güç birbirine bağımlıdır ve sürekli birbirileriyle etkileşim halinde evrende var olmaktadır. Bu iki zıt kutup arasındaki denge, hayattaki uyumla ilişkilidir. Yin-Yang bu şekilde hayattaki zıtlıkların dengeli olmasının önemini gözler önüne serer. Bu iki zıt gücün arasındaki iş birliği, farklılıklara ve alışılmadık durumlara karşı çatışmacı bir tutum yerine işbirlikçi bir tutum sergilememiz gerektiğini gösterir.

Taoist Uygulamalar 

Taoizm, insanların Tao ile uyumlu kalmasına yardımcı olan birçok pratiği içinde barındırır. Bunlardan akla ilk gelenleri tai chi ve meditasyondur. Tai chi, beden farkındalığını sağlamak için yapılan fiziksel hareketler bütünüdür. Bu gibi uygulamalar ile birlikte disiplin ve uyumlu bir yaşama sahip olup “qi”, yani yaşam enerjisini güçlendirmek amaçlanır. Aynı şekilde tıp alanında da güçlü bir varlığı olan Taoizm geleneksel Çin tıbbını da derinden etkilemiş, uzun ömürlülüğü korumak için vücuttaki dengeyi sağlamaya yönelik pratiklerin temeli olmuştur. İnsanları Tao ile bağlamayı amaçlayan daha birçok ritüel mevcuttur. Bu ritüeller genelde tapınaklarda müzik eşliğinde düzenlenir ve katılımcıların Tao ile olan uyumuyla birlikte derin bir birlik duygusu yaratılır.

Taoizm ve Doğa

Taoizm’in bugün bizi en çok ilgilendiren kısmı da doğaya karşı olan bakış açısıdır. Günümüzün değerleriyle uyumlu olarak doğaya karşı farkındalığı ve hassaslığı teşvik eder. Taoizm, doğayı sömürmek ve bugün yaptığımız gibi adeta katletmek yerine onunla dost olmayı, aradaki bağı güçlendirmeyi ve onunla ahenk içinde yaşamayı öğütler. Bunların başlıca sebebi insanları doğanın bir parçası olarak görmesidir ve bu bakış açısıyla modern dünyanın endüstriyel toplumunun tüketici ve sömürücü eğilimlerine meydan okur. Denge ve uyumun oldukça önemli olduğu felsefe, bu yüzden yenilebilir enerji ve sürdürülebilir tarımı destekler. 

Günümüzdeki çevresel krizler ve toplumsal yozlaşma dolayısıyla Taoizm’in değeri gittikçe artmaktadır. Bu yaşam yolu günümüz tüketici toplumunun sadeliği benimseyip savurganlığı bırakmasına, ayaklarının yere sağlam basarak asıl ait oldukları yer olan doğa ile ilişkisini güçlendirmesine yardımcı olacaktır. Günümüzde sahip olduğumuz tatminsizlik ve doyumsuzluk duygularının sebebi olan endüstriyel topluma karşı içsel reddediş olarak da görebileceğimiz Taoizm, bireylere ve toplumlara daha barışçıl ve dingin bir hayat sunar.