Uzaydan Gelen 3 Gizemli Sinyal
Dünya Dışı Yaşamla Temas mı Kurduk?
Uzayda yaşam olma olasılığı oldukça yüksek. Milyarlarca yıldıza ev sahipliği yapan trilyonlarca galaksi bulunuyor. Mutlaka yaşam olmalı değil mi? Birçok astronom yalnız olmadığımıza dair bir ipucu arıyor. Bu araştırmalar uzaydan gelen sinyalleri dinleyerek gezegenlerde yaşam kanıtlarını tespit etmeye çalışmaya kadar geniş bir yelpazeye dayanmakta. Şu ana kadar bulunan tüm seslerin cihazlardan gelen cızırtı veya uzaydan gelen parazit nedeniyle ortaya çıktığı yönünde. Ancak hala açıklanamayan bazı sinyaller var. Bunlardan biri günei benzeri bir yıldızdan gelen garip bir sinyal.
2015 Mayıs ayında tüm medyayı karıştıran bir sinyal keşfettik. Bizden 94 ışık yılı uzaklıkta olan RATAN-600 radyo teleskopu tarafından tespit edilen HD164595 adlı bir yıldzdan geliyordu. Radyo sinyalinin şüpeliliği ve ilginçliğinin sebebi .ok güçlü olmasıydı. Bu da doğal yollarla ortaya çıkmadığına işaret ediyordu. Sinyalin gücü tüm insanlığın enerji tüketimine denk olacak kadar yüksekti. Yıldız daha sonra SETI tarafından bir dizi teleskop ile izlendi. Ancak bir karışıklık oldu çünkü Ruslar sinyalin keşfini geç anons ettiği için sonraki gözlemler zorlaştı ve Bir sonraki yıl herhangi bir sinyal alınamadı.
WOW Sinyali
Şimdiye kadar karşılaşılan en şaşırtıcı sinyallerden biri. Bu sinyal 15 Ağustos 1977'de astronom Jerry Ehman tarafından Ohio'daki Big Ear radyo telelskobu trafından incelendi. Bu güçlü sinyal de hidrojenin doğal emisyonu olan 1420 megahertz frekansından geliyordu ve 72 saniye sürdü. Kaynağı yay takım yıldızı gibi görünüyordu. Ehman sinyalin dökümü üzerine Wow! yazdığı için sinyal böyle gözüktü. Frekansına bakarak bu sinyalin Dünya dışı canlılardan geldiği görüldü. Hidrojen, yani evrende en fazla kullanılan elementin frekansının kullanılması akıllıca olurdu. Uzaylı teorisini destekleyen çok oldu. Ancsk ters görüşler de fazla. Örneğin çevresi hidrojen bulutu sarılı bir kuyruklu yıldızdan geldiği gelelbileceği öne sürüldü. Dünya kaynaklı oldugunu söyleyenler var. Sinyale ne bir yanıt geldi ne de sinyalin kaynağı tespit edildi.
Bir diğer sinyal ise 2024 te astronomlar tarafından keşfedilen sinyal. Araştırmacılar bu gizemli unsura, NASA'nın Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerde tamamen başka bir şey ararken rastladıklarını söylüyor.
Sinyalin benzer bir yöne doğru giden ve neredeyse aynı büyüklükteki başka bir gama ışını sinyaliyle ilişkili olduğu anlaşılırken, o sinyal de henüz açıklanamadı.
Araştırmacılar yeni cismi, evrenin başlangıcından kalan radyasyon anlamına gelen kozmik mikrodalga arkaplan ışıması veya kısaca CMB'yle (cosmic microwave background) ilgili bir gama ışını unsurunu ararken buldu.Yeni araştırmada bilim insanları aynı "dipol" yapının gama ışınlarında da görünüp görünmediğine bakmak istedi. Bunu da gün boyunca tüm gökyüzünü tarayan bir NASA uzay teleskobunu kullanarak yaptılar.
Araştırmacılar böyle bir dipol yapı buldu. Ancak bu tamamen başka bir yerdeydi; güney gökyüzünde, CMB'nin bulunduğu yerden çok uzaktaydı.
Yeni keşfedilen dipol de ultra yüksek enerjili kozmik ışınlarda veya kısaca UHECR'lerdeki (ultrahigh-energy cosmic rays) dipolle aynı yönden geliyor. Her ikisi de yakın büyüklüklere sahip.
Bilim insanları bu iki olgunun muhtemelen bağlantılı olduğunu düşünüyor. Muhtemelen aynı kaynaktan geliyorlar ve bu da benzer yapıda olmalarını açıklıyor.
Bilim insanları ya bu kaynağın ne olduğunu bulmayı ya da bu iki unsurun neden var olduğuna yeni bir açıklama getirmeyi umuyor.