Üzerimize Yapıştırdığımız Etiketleri Çıkarırsak?

Üzerimizde etiketlenmiş düşünceleri hak ediyor muyuz?

Kendi üzerimize yapıştırdığımız etiketler olmasa nasıl biri olurduk?

Üzerimize yapıştırdığımız etiketin yükünü taşımayı hak ediyor muyuz?

Birilerinin yanında, kucağında geçirdiğimiz bir çocukluk dönemi, bir ergenlik dönemi ve bizi şu ana uzun bir süreç. Belki genciz belki de yetişkin denilebilecek o birey olma zamanında.

Buralara kadar alnımıza yapıştırdığımız etiketlerimizle gelmişiz ve onlarla yaşamaya bile alışmamışız, sadece taşıyoruz.

Taşımak zorundaymışız gibi. Onlarla yaşamak zorundaymışız gibi.



'Başaramazsın', 'delisin kızım sen', 'ne yapsam olmayacak', 'kilolusun nasıl olsa zayıflayamıyorsun', 'onlar sadece filmlerde olur'.

Böyle daha niceleri.

Başaramayacağını sana ilk kim hissettirdi? Sana ilk kim bu etiketi yapıştırdı ve dünyanın en korkak insanı yaptı?

Korkak yaptı çünkü, sen bu hayatta hiçbir hayalini gerçekleştiremeyeceğini düşündün bu yüzden adım atmaya bile cesaretin olmadı.

İşte bu korkuyu sana hissettiren kişi ve sözle birlikte bu etiketi kendine yapıştırdın ve söküp atmayı denemedin bile.

Eğer bu korkuyla yaşamasaydın nasıl biri olurdun? Şu anki hayatını yaşıyor olur muydun?

Yoksa o geçmişte birileriyle geçirdiğin o uzun dönemde alıp hayatına yerleştirdiğin o sözlerden daha çok mu var?

İnsan bazı yükleri geçmişten getirir ve geleceğine uygulamaya çalışır. Bazen istemsiz yapar ama bazen de o yapıştırdığı etiketin arkasına sığınır.

Kendini o yapıştırılan özellikle tanımlar her tanıştığı insana ve onunla yaşamaya başlar. Başka bir hayatı olabileceğini düşünmez çoğu zaman çünkü ne yaparsa yapsın 'öyle biri' olarak kalacağına inanmıştır.

Ama o etikette yazan şeyin kendi fikri olmadığı ihtimalini hiç düşünmemiştir. Onun kendisindeki eksiklikleri başaklarına lanse etmek isteyen birinin fikri olabileceğini de!

Bu 'öyle biri' olma düşüncesi kafandan silindiğinde nasıl biri olacaksın?