Vaat Edilen Sebepli Midir Hep, Yoksa Kendiliğinden Mi Çok Beklentili İnsanoğlu?

Beklentilerimiz üzerine

Bizler neyi, neden, ne kadar, niye bekliyoruz? Bu sorunun cevabını ömrümüz boyunca bulamayacağız bence. Ama çözümsüz değil, en azından kendimizden başladığımızda. Yani şöyle ki; tutamayacağımız sözleri vermeden, umrumuzda olmayan şeyler umrumuzdaymış gibi davranmadan hareket ettiğimizde. Beklenti yaratıp incitmektense, kendimiz gibi olup sorun yaratmamayı başarmalıyız önce. Meseleye kendimizden başladığımızda kırılmamaya da başlarız diye düşünüyorum. Bizi tek kıran veya üzen şey beklentilerimiz ve bunların karşılanmaması değil elbette ama iyilik yapmaya kendimizden başlayabiliriz ve bu da en basit çözüm yollarından biri.

Peki niye bekliyoruz? "Ben bunu yaptım, bu kadar çaba gösterdim, anlattım, istedim" gibi cümleler kurduğumuz içinse beklenti çok yanlış çünkü "yapmasaydın o zaman" cevabını almanız saniyeler bile sürmez. Zaten bir şeylerin karşılığını alabilmek adına yapıyorsanız gerçekten yapmayı istiyor musunuz bunu sorgulamamız gerek. Karşılık beklemek kötü bir şey değil tabii ki, zaten dünyada yer kaplıyor oluşumuz da bir karşılık meselesi. Ama olay çıkarcılığa bağlanıyorsa en basitinden bile olsa, çok yanlış.

İnsan bir şey istemeden, beklemeden tonlarca şey duyup görüp kendiliğinden beklenti içinde buluyorsa kendini ve kendi isteği olmadığı halde hem bekleyip hem de göremiyorsa bence sorunu duyuranda aramalı. Eğer böyle bir durum yoksa hayatımızda, biz yapıyor muyuz diye düşünmeli çünkü hayat bu kadar kısayken beklemek kadar bekletmek de çok üzücü ve saçma.

Bir insan insana, hele ki sevdiği bir insana neden böyle hissettirir diye sorguladığımız sonrasında da kendimize kızmışlığımız çok olmuştur. Ama harbiden neden yapıyoruz ve neden yapılıyor ki bu? Karşımızdakine göre aşırı basit olan bir şey bizim için dünya kadar bir mesele olduğunda ya da konuyla ilgili küçümsendiğimizde bunu düşünmeye başlıyoruz zaten. "Ama bana bunu söylemişti, acaba basit görmüyor da gereksiz mi buluyor, ama bizim için (hatta en önemlisi benim için) önemli bi konu bu" diye kendimizi sorgulamaya başlıyoruz. Belki de sadece manipüle ediliyoruzdur, belki de karşımızdakini ve her şeyi çok ciddiye alıyor ve aynı şeyi göremiyoruzdur. Belki yaşamımızın merkezi konusunu ve sorusunu kendimize hiç sormamış da olabiliriz. Eğer sorun buysa, ne yazık ki yine kendimizden başka suçlayabileceğimiz hiç kimse yok demektir.

Eğer ben ve benim gibi her şeyi çok düşünen (belki de gereksiz çok düşünen) insanlar okumuyorsa bu yazıyı, sizler şanslı denebilecek yerdesiniz. Bunları, çok düşünen insanlara yapmıyor ve kendiniz de yaşamıyorsanız çok daha şanslı konumdasınızdır. Öyleyseniz bu yazıyı hiç okumamış gibi düşünmeden devam edin, ama değilseniz önce kendinize sormanız gereken soruları sorun, sonra da beklenti yaratmayıp kırmamaya ve kırılmamaya özen gösterin. Unutmayın, en çok kendimizi bu kadar kötü eleştirebiliriz ama yine de sadece kendi kendimizi iyileştirebiliriz.